Kocasına Güç Gösterisi Fıtık Etti

Tekirdağ’da ikamet eden 43 yaşındaki Dilek Turaman, eşine güç gösterisinde bulununca fıtık oldu. İnşaat ve demir doğrama ustası olan eşi Bahri’ye yardım etmek isteyen 2 çocuk annesi Turaman’ın ağır malzemeleri kaldırması boynunda, sırtında ve belinde olmak üzere 6 tane fıtık oluşmasına sebep oldu. İlk zamanlarda çektiği ağrıları eşine belli etmeyen Turaman, 10 senedir acısını içine gömdü. Çektiği bel ve boyun ağrılarına daha fazla dayanamayan Turaman, doktora gittiğinde ise ‘platin takılması gerekiyor’ denmesiyle şok yaşadı. Gitmediği doktor kalmayan Turaman’ın her doktorun "Ameliyat olman lazım" demesiyle hayatı karardı.

Ameliyatsız ve platin takmadan ağrılarından kurtulmak için son çareyi manipülasyon tedavisinde bulan Turaman, 3 haftada tüm ağrılarından kurtuldu. Eşi ile girdiği güç gösterisinden zararlı çıktığını ifade eden Turaman, “Eşime yardımcı olmak için onun yanında çalıştım. Daha sonra onun kaldırdığı ağır malzemeleri bende kaldırırım diye onunla yarıştım. Sonralarında ise böyle bir şey başıma geldi. Son zamanlarda ayakta duramıyordum. Masanın başında kollarımla belimi askıya alıyordum. Ama manipülasyon tedavisiyle şükürler olsun tüm ağrılarımdan kurtuldum. Şuanda hiçbir ağrım kalmadı. Hem de 3 hafta gibi kısa bir sürede” dedi.

Bursa’daki merkezinde bel ve boyun fıtığı hastalarını manipülasyon yöntemi tedavi eden Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, bu tedavi yönteminin Türkiye’de az sayıda uzman doktor tarafından bilinip uygulandığını söyledi.

Manipülasyonun hafif vakalarda 2-3, orta vakalarda 4-6, ileri vakalarda ise 8-10 seans sürdüğüne dikkat çeken Şahabettinoğlu, tedavileri 3-5 gün aralıklarla uyguladığını kaydetti.

Manipülasyon tedavisi ile hastaların yüzde 98’inin iyileştiğini, sadece yüzde 2 vakada ameliyat gerektiğini belirten Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, ameliyatın bel fıtığında ayaklarda ilerleyen kas gücü kaybı, idrar ve büyük abdest kaçırma şikayeti olan ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen hastalarda, boyun fıtığında ise ellerde-kollarda ilerleyen kas gücü kaybı olanlarda ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen çok az sayıdaki hastada gerektiğini vurguladı.