Tbmm Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu
Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Dini Rehberlik Dairesi Başkanı Sedide Akbulut, camilerde kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda erkeklere yönelik bir zihniyet dönüşümü oluşturmaya çalıştıklarını, bu bağlamda 29 bin 242 vaaz verildiğini, 714 hutbe okunduğunu, 10 bin 825 panel türü sosyal ve dini faaliyetler gerçekleştirildiğini kaydetti.
TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil başkanlığında toplandı.
Akbulut, toplantıda yaptığı sunumda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın konuya ilişkin çalışmalarını anlattı.
Camilerde kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda erkeklere yönelik bir zihniyet dönüşümü oluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Akbulut, "Cami cemaatinin bu konuyu ısrarla vurgulamasını önemsiyoruz. Bu bağlamda 29 bin 242 vaaz verilmiş, 714 hutbe okunmuş, 10 bin 825 konferans, panel, seminer türü sosyal ve dini faaliyetler gerçekleştirilmiştir" diye konuştu.
Akbulut, sunumun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Kadına yönelik şiddetin bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Akbulut, "Tabi bu suçun sahibi biz değiliz. Ama biz suçluların zihin kalıplarını değiştirebilecek bir formata sahip kurumuz. Öyle görüyoruz kendimizi. Kazanılmış öğrenilmişlikleri düzeltmek, değiştirmek, bu zihin kalıplarını değiştirmek elbette çok güç olacak ama bu güçlüğe biz talibiz" şeklinde konuştu.
- "Böyle bir söylem asla kabul edilemez"
Akbulut, bazı milletvekillerinin, "Aldatan kocaya tahammül etmek ibadettir" söylemini hatırlatması üzerine, "Böyle bir söylem asla kabul edilemez" dedi.
Diyanetin görevinin halkı doğru din bilgisiyle buluşturmak olduğunu belirten Akbulut, bu sene yayınladıkları "Hadislerle İslam" kitabının büyük bir proje olduğunu anlattı.
Akbulut, şunları kaydetti:
"Hadislerle İslam kitabında biz bunu ayıkladık. Bu rivayetlerden kurtardık. Ama bir ilahiyatçının hem kitabında hem söyleminde bunları kullanmamasına biz bir yaptırım uygulayamayız. Nasıl ki başka birimlerde bir sosyoloji veya psikoloji kendi varyantlarını, değerlerini, modellerini kullanıp o görüşleri ifade ediyorsa biz de tarihte süregelmiş ama kitaplara her nasılsa geçmiş bu rivayetleri kaldırma, değiştirme yetkisine sahip değiliz. Ama biz kullandığımız dili hem kendi kitaplarımızda hem de personelimize yönelik eğitim materyallerimizde tamamen kaldırdık, sildik.
Personelimizin aile içi şiddetin aile mahremiyeti olduğu, 'kol kırılır yen içinde kalır' anlayışıyla 'kimseye söylemeyin, susun' diye... Belki geçmişte olmuş, yaşanmıştır. İlahiyat fakültesi öğrencileri veya mezunları bizim muhtemel personelimiz. Şimdi ilahiyat fakültelerinde bu tarz eğitimlerin özellikle dini danışmanlık ve rehberlik eğitimlerinin ya da manevi destek eğitimlerinin verilmesi noktasında ısrar ediyoruz, çalışıyoruz."
- "Zayıf şiddeti uygulayan kişidir"
Bazı milletvekillerinin Diyanet'in "Ailemde Merhamet İstiyorum" adlı kitabındaki "merhamet" ifadesine vurgu yapması üzerine Akbulut, "O kitabın içeriğinde şiddeti uygulayanın zayıflığına vurgu yapıyoruz. Biz içerikte vurguladık, zayıf şiddet uygulanan kişi değil, şiddeti uygulayan kişidir. Çünkü şiddet hakikaten güç iddiasında bulunmak isteyen insanın zayıflık göstergesidir. Başka bir şekilde gücünü gösteremediği için zayıflıktır. O gücü dayakla, şiddetle gösteriyor. Biz ona işaret etmek istedik. Yanlış anlaşılmış olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Toplumda din adamları olarak bilinen bazı isimlerin söylemlerinin hatırlatılması üzerine Akbulut, "Kendilerine ait söylemler bunlar, Diyanet'in kurumsal söylemleri değil. Biz bunlara karşı ortak bir tavır geliştirebiliyor muyuz? Belirli zamanlarda Diyanet TV'de açıklamalar yapılıyor" şeklinde konuştu.
Akbulut, son yıllarda bölgesel hutbelerde farklı sıkıntılar oluştuğunun görülmesi üzerine Cuma hutbelerinde ortak bir dil kullanmaya çalışıldığını vurguladı. Akbulut, "Topluma hakikaten yön verecek, mesaj verecek özellikle kadına yönelik şiddet ve kız çocuklarının eğitilmesi, ailedeki sevgi ve samimiyetin korunması noktasında hutbelerimizi genel yapıyoruz" dedi.
Evlilik öncesi eğitim konusunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın çalışmasını hatırlatan Akbulut, şu anda belediyelerle yapmaya çalıştıkları bir anlaşma çerçevesinde evlilik için başvuran çiftlerin istedikleri takdirde bakanlığın bu eğitimine katılacaklarını kaydetti.
Akbulut, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için kamu spotu önerisini de başkanlığa ileteceğini söyledi.
Kaynak: AA
Akbulut, toplantıda yaptığı sunumda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın konuya ilişkin çalışmalarını anlattı.
Camilerde kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda erkeklere yönelik bir zihniyet dönüşümü oluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Akbulut, "Cami cemaatinin bu konuyu ısrarla vurgulamasını önemsiyoruz. Bu bağlamda 29 bin 242 vaaz verilmiş, 714 hutbe okunmuş, 10 bin 825 konferans, panel, seminer türü sosyal ve dini faaliyetler gerçekleştirilmiştir" diye konuştu.
Akbulut, sunumun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Kadına yönelik şiddetin bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Akbulut, "Tabi bu suçun sahibi biz değiliz. Ama biz suçluların zihin kalıplarını değiştirebilecek bir formata sahip kurumuz. Öyle görüyoruz kendimizi. Kazanılmış öğrenilmişlikleri düzeltmek, değiştirmek, bu zihin kalıplarını değiştirmek elbette çok güç olacak ama bu güçlüğe biz talibiz" şeklinde konuştu.
- "Böyle bir söylem asla kabul edilemez"
Akbulut, bazı milletvekillerinin, "Aldatan kocaya tahammül etmek ibadettir" söylemini hatırlatması üzerine, "Böyle bir söylem asla kabul edilemez" dedi.
Diyanetin görevinin halkı doğru din bilgisiyle buluşturmak olduğunu belirten Akbulut, bu sene yayınladıkları "Hadislerle İslam" kitabının büyük bir proje olduğunu anlattı.
Akbulut, şunları kaydetti:
"Hadislerle İslam kitabında biz bunu ayıkladık. Bu rivayetlerden kurtardık. Ama bir ilahiyatçının hem kitabında hem söyleminde bunları kullanmamasına biz bir yaptırım uygulayamayız. Nasıl ki başka birimlerde bir sosyoloji veya psikoloji kendi varyantlarını, değerlerini, modellerini kullanıp o görüşleri ifade ediyorsa biz de tarihte süregelmiş ama kitaplara her nasılsa geçmiş bu rivayetleri kaldırma, değiştirme yetkisine sahip değiliz. Ama biz kullandığımız dili hem kendi kitaplarımızda hem de personelimize yönelik eğitim materyallerimizde tamamen kaldırdık, sildik.
Personelimizin aile içi şiddetin aile mahremiyeti olduğu, 'kol kırılır yen içinde kalır' anlayışıyla 'kimseye söylemeyin, susun' diye... Belki geçmişte olmuş, yaşanmıştır. İlahiyat fakültesi öğrencileri veya mezunları bizim muhtemel personelimiz. Şimdi ilahiyat fakültelerinde bu tarz eğitimlerin özellikle dini danışmanlık ve rehberlik eğitimlerinin ya da manevi destek eğitimlerinin verilmesi noktasında ısrar ediyoruz, çalışıyoruz."
- "Zayıf şiddeti uygulayan kişidir"
Bazı milletvekillerinin Diyanet'in "Ailemde Merhamet İstiyorum" adlı kitabındaki "merhamet" ifadesine vurgu yapması üzerine Akbulut, "O kitabın içeriğinde şiddeti uygulayanın zayıflığına vurgu yapıyoruz. Biz içerikte vurguladık, zayıf şiddet uygulanan kişi değil, şiddeti uygulayan kişidir. Çünkü şiddet hakikaten güç iddiasında bulunmak isteyen insanın zayıflık göstergesidir. Başka bir şekilde gücünü gösteremediği için zayıflıktır. O gücü dayakla, şiddetle gösteriyor. Biz ona işaret etmek istedik. Yanlış anlaşılmış olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Toplumda din adamları olarak bilinen bazı isimlerin söylemlerinin hatırlatılması üzerine Akbulut, "Kendilerine ait söylemler bunlar, Diyanet'in kurumsal söylemleri değil. Biz bunlara karşı ortak bir tavır geliştirebiliyor muyuz? Belirli zamanlarda Diyanet TV'de açıklamalar yapılıyor" şeklinde konuştu.
Akbulut, son yıllarda bölgesel hutbelerde farklı sıkıntılar oluştuğunun görülmesi üzerine Cuma hutbelerinde ortak bir dil kullanmaya çalışıldığını vurguladı. Akbulut, "Topluma hakikaten yön verecek, mesaj verecek özellikle kadına yönelik şiddet ve kız çocuklarının eğitilmesi, ailedeki sevgi ve samimiyetin korunması noktasında hutbelerimizi genel yapıyoruz" dedi.
Evlilik öncesi eğitim konusunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın çalışmasını hatırlatan Akbulut, şu anda belediyelerle yapmaya çalıştıkları bir anlaşma çerçevesinde evlilik için başvuran çiftlerin istedikleri takdirde bakanlığın bu eğitimine katılacaklarını kaydetti.
Akbulut, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için kamu spotu önerisini de başkanlığa ileteceğini söyledi.