CHP, Cuma Namazı arası verse kıyamet mi kopardı?

Kurultayda Cuma Namazı arası vermeyen CHP'ye Ömer Şahin, "CHP, Cuma Namazı için kurultaya ara verse ne olurdu?" dedi.

CHP, Cuma Namazı arası verse kıyamet mi kopardı?
CHP'nin ekseni mi kaydı? Parti sağa mı açıldı ?

Anamuhalefet partisinin kurultay gündemi buydu.

Muharrem İnce başlattı tartışmayı.

Kemal Kılıçdaroğlu'da yarım saatini nasıl iyi bir solculuk yaptığını anlatmaya ayırdı.

Yan yana otursa da, konuşmasını alkışlasa da İnce'nin bu sözlerine sinirlendiğini belli etti Kılıçdaroğlu.

Kürsüye yüzü gergin çıktı.Divanı ve partilileri bile selamlamadan savunmaya geçti.

Oysa salonuna yaklaşırken göze çarpan görüntülerden 'sol' bir partinin kurultayının yapıldığını anlamak mümkündü.

Evet,salonun içinde CHP'ye sağdan gelmiş isimler vardı.

Kurultay salonu,duvarlarına ise 'sol' sloganlar,simgeler hakimdi.

Salonun dört bir tarafına asılan gezi pankartları, Berkin Elvan, Ali İsmail resimleri…

Deniz Gezmiş posterleri, devrimci sloganlar!

Bakırköy Oda Orkestrası'nın konsere “Çav Bella” ile başlaması…

Tam bu sırada Kemal Kılıçdaroğlu'nun alkışlar eşliğinde salona girişi...

Kürsüye çıkar çıkmaz'Yoldaşlar' diye delegelere seslenmesi...

Bu nasıl sağa kaymak?

Cuma Namazı arası verse kıyamet mi kopardı?

Bana göre CHP tarihi bir fırsatı kaçırdı !

“Yeni CHP” yi kamuoyuna göstereceği bir an yakalamıştı.

Cuma, kurultay için yanlış bir gün olsa da CHP bunu fırsata çevirebilirdi.

Cuma Namazı vakti yaklaşınca CHP Divan Heyeti'nin ne yapacağı merak ediliyordu.

Muharrem İnce'nin konuşması bitirdiğinde yarım saate yakın süre vardı namaza.

Kritik bir karar verebilirdi CHP. Bunu planlayabilirlerdi.

Divan Başkanı Engin Altay, “Öğle yemeği ve isteyenlerin Cuma Namazı kılabilmesi için ara veriyoruz” dese ne olurdu?

Laikliğe halel mi gelir? Cumhuriyet devrimleri zarar mı görürdü?

Belki birkaç delege ve partili yadırgardı, hepsi o kadar.

Ülke genelinde pozitif yansıması olurdu.

Dini siyasete alet etmek gibi değil, inançlara saygının bir gereği olarak görülürdü bu tavır.

Biliyoruz ki o salondaki CHP'liler arasında da Cuma Namazını kaçırmayanlar var!

İşte o zaman CHP “Devrim” yapmış olurdu.Ezber bozar, kalıpları kırardı.

Acaba CHP'den birileri bunu düşündü de 'sağa kayma' tartışmasından mı çekinildi?

CHP'ye de bir Erol Olçak lazım!

FB'de nasıl transfer bitmez ise CHP'nde de kurultaylar bitmiyor. Dün yapılan 18'nci olağanüstü kurultayıydı…

12 yıldır tek başına iktidarda olan AK Parti ise 10 gün önce ilk yani 1'nci Olağanüstü Kongresini yaptı. O da zaruretten!

CHP gerçekten enteresan bir parti. Kendisini tartıştırmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor!

Kurultay için seçtiği yer Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladığı ATO'nun

salonu.

Koskoca Ankara'da salon mu yok? Onbinlerce insanı ağırlayacak ASKİ, Arena Salonlarında niye

yapılmaz bu kurultay?

Cevabını vereyim: Başkent'in şu anda en büyük salonu olan o iki mekanı da Melih Gökçek

yaptırdığı için..

Hadi diyelim ATO'da yapılacak bu kurultay, salon düzeni böyle mi olmalı?

Afişler,posterler,sloganlar, salon dışı dizayn… CHP'nin biraz daha özen göstermesi gerekmiyor mu?

Anamuhalefet partisi her haliyle iktidar alternatifi olduğunu göstermeli, öyle değil mi?

CHP için ilk önerim şu: AK Parti'nin kongreleri ortada. CHP'de kendisine acilen bir Erol Olçak

bulmalı…

CHP'nin Sloganı TSK'nin sloganına benziyor

CHP Kurultayı'na ilişkin birkaç gözlemimi daha aktarayım.

Kurultayın mekanı kadar sloganları da tartışılır.

“Birlik ve beraberlik” çok klişe bir sözcük. Seçmene umudu değil parti içi bütünlüğü öne çıkarıyor.

“Güçlü CHP, Güçlü Demokrasi” sloganı özünde güzel olsa da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir ara

bilboardlara yazdığı “Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye” sloganını çağrıştırıyor

Salondaki güzel görüntülere gelince...

Salonda Kılıçdaroğlu hakimiyeti olsa da taraflar arasında kavga-dövüş olmadı. Her kes özgürce

sloganını attı.

Kılıçdaroğlu-İnce yan yana oturdu; birbirlerini alkışladı. Zaman zaman sohbet etti.

Salon düzeni ve katılımcıların reflekslerinden partinin MR'ını çekmek mümkün.

Sarıgül in, Baykal out

Mustafa Sarıgül örneğin..Kim ne derse desin Kılıçdaroğlu'nun en ciddi alternatifi olduğunu gösterdi.

Kapıdan girişiyle salonu dalgalandırdı. Tokalaşıp,öpüşerek ön sıraya sloganlar eşliğinde yürüdü.

Deniz Baykal defteri CHP'nde tamamen kapanmış. Baykal'ın girişi sessiz oldu.

CHP yönetimi de Baykal'ı silmiş anlaşılan. Salona asılan pankartta Atatürk, İnönü, Ecevit'ten

sonra Kılıçdaroğlu 4'ncü isim olarak yazılıydı.

Baykal sanki bu partide uzun yıllar genel başkanlık yapmamış gibi bir hava vardı.

Ön sırada oturan eski başkanlar Altan Öymen ve Murat Karayalçın'dan tek farkı beraberinde 2

eski kurmayı ve destekçisi Antalya milletvekiliyle salona girmesiydi