Doçent Ayfer Şahin Ahiliğin Okullarda Ders Olarak Da Okutulabileceğini Söyledi

Ahilik Haftası nedeni ile katıldığı konferans da Mucur İlçesinde konuşan Şahin, “Ahi Evran, 13 yüzyılda yaşamış batı Azerbaycan taraflarında Hol Kasabasında doğmuş, bir iktisat bilgini devrinin önemli bilginlerinden muhterem bir zat, anadoluya 13 yüzyılda göç etmiş, Kütahya, Kayseri, Denizli gibi illerde bulunmuş sonrasında Kırşehir’e gelmiş ve yerleşmiş bir zatı muhterem.

Kırşehir özellikle Anadolu Selçukluları döneminde devrinin muhteşem bir kültür şehri. Kırşehir’de yetişen mutasavvuflar alimler ilim adamları dünyanın her yerinde namı sayılan zatı muhteremler olmuşlar. Anadolu’nun İslamlaşmasında anadolu’nun Türk’e vatan kılınmasında öncelik etmiş bu mutasavvuflar, Yunus Emre, Mevlana Celaleddin-iRumi,Süleyman Türkmani,Aşıkpaşa,Osmanlı Devletinin kuruluşunda da izleri bulunan Şeyh Edebali, (Mucur İnanç Köyü) anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasına katkı sunan aynı devirde yaşamış mutasavvuflar. Böyle bakıldığında Kırşehir ve havarisi o deönem itibari ile bir kültür başkenti. Anadolu’nun Selçuklunun bir kültür başkenti.

Ahi Evran-ı Veli 1261 yılında iken vefat etmiş Ahilik özellikle Anadolu Selçukluları devrinde ortaya çıkan özünde bir yaygın eğitim kurumu diyebileceğimiz bir teşkilat ahilik, ahilik eski Türkçe kaynaklarda sıkça karşılaştığımız bir kelime anlamı üzerinde ilim adamları farklı fikirler ortaya koysalar da ahilik cömertlik,kardeşlik,alicenaplık ve yiğitlik anlamlarında kullanılır” şeklinde konuştu.

TÜRK ESNAFININ ELİNDEN ÇIKAN MALZEMELER DÜNYADA PİYASA BULMUŞTUR
Şahin Türk esnafının dünyada isim yaptığını anlattığı konuşmasında, “Pir Ahi Evran’ın ahi babalığında esnafların teşkilatlanması için kurulmuş bir teşkilat ahiliğin özünde günümüzün esnaf odalarına benzeyen bir teşkilatlanma söz konusu bütün esnafları bir çatı altında toplayan bir işleyiş söz konusu Osmanlı Devletinin kuruluşunda ahi birlikleri çok öenmli bir rol oynamıştır. O dönemde üretilen bütün mallar sadece Anadolu da ve Türkler de değil dünyanın bütün bölgelerinde Türk esnafının elinden çıkmış mal denmesini sağlamıştır. Esnaf çok güzel örgütlenerek kardeşce birbirine bağlanmıştır. Ahilik denilebilir ki Anadolu’nun vatanlaşmasını Osmanlının cihan devleti olmasını sağlayan dünyevi ve uhrevi bir sistemdir” ifadelerini kullandı. Kanaat ve rıza kapısını açanlar ahi olabilirken kin kapısını açacak ve öfkesini zapdeden kişiler ahi olabilirler. Ahi’nin yalan kapısını kapatıp doğru kapısını açması gerekir. Yaşayışında doğru ve ahlaklı olmalı halka hizmeti hakka hizmet olarak görmeli bunun içindir ki kafirlerden ahi olmaz” ifadelerini kullandı.

AHİLİK OKULLARDA OKUTULABİLİR
Ahiliğin yeniden yaşatılabilmesi için neler yapılması gerekliliği anlatan Doçent Ayfer Şahin, “ Günümüzde ahiliğin bu kadim iktisat modelinin yeniden canlanabilmesi için Ahi Evran devrinin çok önemli bilginlerinden ilim tahsil etmiş çevirdiği tercüme eserlerden bakıldığında en az birkaç dili tercüme yapacak kadar iyi bilen birisi olduğu anlaşılıyor. 20’ye yakın tercüme eseri var. İlmi ve nakli bilimlerle ilgili Ahi Evran’ın kitapları var. Ancak günümüz Türkçesine çevrilmiş ne yazık ki bir eseri henüz mevcut değil, bilimsel araştırma sonuçları bizlere gösteriyor ki ahilik ve Ahi Evran, yeterince tanınmıyor. Bilimsel bir çalışmayı bende yaptım. Ahi Evran Üniversitesinde ki öğrencilere sordum. Ne kadar tanıyorlar ahiliği ne kadar biliyorlar Ahi Evran-ı, çalışma sonuçları net bir şekilde şunu gösterdi. Ahi Evran’ın kendi adı ile kurulmuş bir üniversitede okuyan öğrenciler bile Ahi Evran’ı ve ahiliği yeterince tanımıyorlar. Bu mükemmel teşkilatlanmanın gelecek kuşaklara doğru anlatılabilmesi sevdirilebilmesi ve benimsetilebilmesi çok önemli, bunun için ilk okullardan başlatılarak ahilik bir ders olarak en azından seçmeli ders olarak okutulabilir” dedi.

Konferansın ardından program ahiliğin anlatıldığı bir tiyatro gösterisi ile devam etti.