Türkiye Kamu-sen ve Türk Eğitim-sen İl Başkanı Hanefi Bostan Açıklaması

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M.

Hanefi Bostan, “Milli Eğitim Bakanlığı yönetici atama konusunda yanlış ve tepki çekecek uygulamalarına devam ediyor” dedi.


Bostan yaptığı açıklamada, “Milli Eğitim Bakanlığı yönetici atama konusunda yanlış ve tepki çekecek uygulamalarına devam ediyor. Bilindiği gibi 14 Mart 2014 tarih ve 28941 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Millî Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 22. Maddesi ile 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 37’inci maddesine eklenen fıkra ile yurt içi veya yurt dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle işbirliği anlaşması çerçevesinde kurulan ve ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar, Bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programları uygulanan okul ve kurumlar ile Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri Bakan tarafından yapılacak” dedi.

Yönetici ve öğretmenlerin hak gaspına uğradığını ifade eden Bostan, “Bu demektir ki; proje okullarına ve büyükşehirlerdeki öğretmenevlerinin de aralarında bulunduğu bu kurumlara bakan tarafından herhangi bir kıstas aranmaksızın tamamen idarenin takdir yetkisine bağlı olarak öğretmen ataması ve yönetici görevlendirmesi yapılacak. Bu kurumlarda yıllarca alın teri döken, okulları/kurumları için canla başla çalışan, deneyimli, birikimli yöneticiler ve öğretmenler hak gaspına uğrayacak” diye konuştu.

Uygulamanın tartışmalara neden olacağını belirten Bostan, “Daha önceleri bu kurumlara sınav sonuçlarına göre tertemiz ve şeffaf yönetici atamaları yapılırken, öğretmenler hizmet puanı üstünlüğüne göre atanırken; bundan sonra hem öğretmen atamaları hem de yönetici görevlendirmeleri Bakan Avcı tarafından yapılacaktır. Tartışmalara yol açacak bu uygulama çok yanlıştır ve MEB’de kadrolaşma silsilesinin devamı olarak görülmektedir” şeklinde konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya seslenen Hanefi Bostan, “Buradan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya soruyoruz: Bakanlığın listelediği proje okulları nasıl belirlendi? Bu okullar hangi kıstaslara göre seçildi? Öğretmenevlerine atamalar neden bizzat Bakan tarafından yapılmaktadır? Bu kurumlara/okullara atayacağınız öğretmenler ile yöneticileri nasıl ve neye göre belirleyeceksiniz? Keyfiyetin söz konusu olmayacağının, kariyer ve liyakat ilkelerinin yerle bir edilmeyeceğinin, hak eden ve alın teri dökenlerin yerine, sırtı sağlam ve torpilli olanların, sendikal tercihi nedeniyle ödüllendirilenlerin, ideolojisi ya da siyasi görüşü iktidara yakın olanların, yandaşların, sırdaşların atanmayacağının garantisini verebilecek misiniz? Bu uygulama ile söz konusu kurumların yönetiminin hükümete yakın kişilere bırakılması mı hedeflenmektedir? Türkiye genelinde bu kurumlara atanacak toplam öğretmen ve yönetici sayısı ne kadar olacaktır? Bugüne kadar atananlara bu makamlar analarının ak sütü gibi helal iken, bundan sonra atananlara da analarının ak sütü gibi helal olacak mıdır? Yoksa bu makamlara yapılan atamalar gökten zembille inenlerin, birilerinin sırtına basarak yükselenlerin cenneti mi olacaktır? Sayın Avcı, şayet ‘atamalar hakkaniyet ölçüsünde olacak’ diyorsanız bunun garantisini nasıl vereceksiniz? ” şeklinde sorular yöneltti.

‘Buradan hodri meydan’ diyerek sözlerini sürdüren Bostan, “Bu düzenlemeyi iptal edin, biz de sizi yanlıştan döndüğünüz için alkışlayalım. Bakanın takdir yetkisini kullanarak proje okullarına ve öğretmenevlerine yapacağı atamalar eğitim camiasında infial yaratmıştır. MEB artık son yapılan yönetici atamalarıyla birlikte tamamen torpil bakanlığına dönmüştür. Siyasi iktidarın MEB’de kendi kadrosunu oluşturmak, çok sık dillendirdikleri paralel yapıyı tasfiye etmek uğruna büyük bir yangın çıkarması, bileğinin hakkıyla, emeğiyle o makamlara gelenleri elimine etmesi artık işlerin çığırından çıktığının da göstergesidir” dedi.

Düzenlemenin yargıdan döneceğine dikkat çeken Bostan, “Hatırlanacağı üzere 2009 yılında Hüseyin Çelik döneminde bakan oluruyla yapılan müdür, müdür yardımcısı, müdür başyardımcısı atamaları sendikamız tarafından yargıya taşınmış ve bu atamalar birer birer yargıdan dönmüştü. Çünkü 657 sayılı Yasanın 76. maddesi kapsamında yapılan atamalar özellikle yöneticiler için istisnai bir durum olmaktan çıkarılmış ve ortalama 1000 kişi bakan oluru ile yönetici olarak atanmıştı. Aynı durum Bakan Avcı döneminde de yaşanacaktır. Bu kurumlara bakan oluruyla öğretmen ataması ve yönetici görevlendirmesi yapmak, kılıfına uydurulmuş da olsa, usulsüzdür, hukuksuzdur. Dolayısıyla bu düzenleme de yargı duvarına çarpacaktır. Bu noktada Türk Eğitim-Sen, Bakan onayı ile yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmelerine ilişkin düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Danıştay nezdinde dava açmıştır” diye konuştu.

Bostan, “Buradan Bakan Avcı’yı uyarıyoruz. Sayın avcı, bu sevdadan vazgeçin. bu atamaların torpilli olanların atanması sonucunu doğuracağı açıktır. Bilhassa öğretmenevlerine atamaların bizzat bakan tarafından yapılması anlaşılmaz bir durumdur. Böyle bir sorumluluğa girmeyin. bakan onaylı öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri yargıdan dönecektir. Dolayısıyla hem bakanlığınızın adını lekelemeyin hem de öğretmenler ile yöneticileri mağdur etmeyin. tepeden inmeci anlayışı asla kabul etmiyoruz” dedi.

Kaynak: İHA