Hdp, 4. Yasama Yılını Değerlendirdi
HDP, Meclis'in 24. Dönem 4. Yasama Yılı'nda 1620 yazılı ve sözlü soru önergesi; 214 araştırma önergesi; 63 kanun teklifi verdi. HDP'li milletvekilleri Genel Kurul kürsüsünü toplam 596 kez kullandı; milletvekilleri 113 basın toplantısı yaptı; 37 grup önerisi, 2 gensoru önergesi verildi.
HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken, yaptıkları yazılı açıklamayla, Meclis'in 4. Yasama Yılı'nı değerlendirdi.
"4. Yasama Yılı'nda da ne yazık ki parlamento başta demokrasi sorunları olmak üzere Türkiye'nin en temel sorunlarının çözümü konusunda gerekli yasal düzenlemeleri gerçekleştirmeyerek, toplumsal sorunlardan uzaklaşan bir parlamento fotoğrafı sunmuştur" ifadesi kullanılan açıklamada, "Ülkemiz böylesine ciddi sorun ve krizlerle karşı karşıya iken parlamento bu sorunların kıyısından bile geçmemiştir. İktidarın dayattığı torba yasa gibi rant odaklı yasalarla uğraştırılan Meclis'in ülke gündemine dönmesi engellenmiştir" denildi.
Türkiye toplumunun özlemini duyduğu yeni sivil, demokratik, çoğulcu, eşitlikçi bir anayasa hayali bu yasama yılında da gerçeğe dönüşmediği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"TMK, TCK, İnfaz yasası, seçim barajı gibi demokratikleşmenin ve özgürlüklerin önündeki antidemokratik yasalar değişmemiştir. Cemevlerinin ibadethaneye açılması başta olmak üzere farklı inanç ve kültürlerin inanç faaliyetlerini güvence altına alacak yasal düzenlemeler parlamentodan geçirilmemiştir. İnsan haklarının aynası olan cezaevlerinde ölüm sınırındaki hasta tutsakların tahliyesi yolunda hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. Kadın cinayetlerini, çocuk işçiliğini, çocuk istismarı taciz ve tecavüzünü, çocuk gelinler sorununu önleyecek yasal düzenlemeler konusunda parlamento sınıfta kalmıştır. Taşeronlaştırmayı, emeğin sömürüsünü, iş cinayetlerini sonlandıracak çalışma yaşamı barışını tesis edecek sosyal yasalar çıkartılmamıştır. İşsizliğin ve yoksulluğun bu kadar arttığı bir ülkede yaşanan devasa yolsuzluk olayları karşısında halkın iradesini temsil etme iddiasındaki parlamentonun etkisiz kalması en az yolsuzluk kadar demokrasi tarihine bir ayıp olarak geçmiştir.
Türkiye, Ortadoğu coğrafyasında çok ciddi krizlerle, belalarla karşı karşıyadır. Parlamentonun iradesi by pass edilerek yürütülen bu sorunlu dış politika çizgisi ülkemizi çok büyük tehlikelerle baş başa bırakmıştır. Sınıra dayanan IŞİD terörü yanlış Türk dış politikasının bir sonucudur.
Çözüm süreciyle ilgili olarak parlamento ve hükümet işi çok ağırdan aldı. AKP'nin ağırdan alan tutumu nedeniyle bu süreç oldukça yavaş ilerlemektedir."
-"Demokratik ana muhalefet HDP"
Yapılan açıklamaya göre, HDP, bu yasama yılında 1620 yazılı ve sözlü soru önergesi; 214 araştırma önergesi; 63 kanun teklifi verdi.
Bu yasama yılında HDP'li milletvekilleri Genel Kurul kürsüsünü toplam 596 kez kullandı; milletvekilleri 113 basın toplantısı yaptı; 37 grup önerisi, 2 gensoru önergesi verdi.
Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde demokratik ana muhalefet çizgisini HDP'nin temsil ettiğinin çok açık görüldüğü ifade edilerek, gelecek yeni yasama yılının oldukça önemli olduğunu belirtildi.
Yeni bir anayasa başta olmak üzere köklü demokratikleşme reformlarının hızla gündeme alınması gerektiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
"İç sorunlarımızı sağlam demokratikleşme adımlarıyla çözemezsek sınıra dayanan bölgesel krizler karşısında çok büyük sarsıntılar yaşamamamız kaçınılmaz olacaktır. Bu bağlamda yürüyen çözüm ve barış sürecinin hızla ilerletilmesi çok hayati önem taşımaktadır. Barışımızı kalıcı hale getirmemizin ne denli acil bir ihtiyaç olduğunu Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler her gün çok açık ve net ortaya koymaktadır. Çıkartılan çözüm yasası sürecin zeminini güçlendirmiştir. Şimdi bir gün bile kaybetmeden süreci bu yasal zemin üzerinden hızla ilerletmek zorundayız. Yol haritasının biran önce çıkartılması elzemdir. Sürecin seyrini gözetleyecek, tıkanma noktalarında sürecin önünü açmak için gerektiğinde müdahale edecek bir İzleme Kurulu hızla oluşturulmalıdır. 1 Ekim'de açılacak yeni yasama yılıyla birlikte bu sürecin önünü açacak yasal demokratikleşme adımları derhal Meclis'in gündemine getirilip yasalaştırılmalıdır.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya çıkan sonuçlar özellikle de HDP'nin büyük yükselişi aynı zamanda demokratik müzakerelerin biran önce başlatılması noktasında güçlü bir toplumsal iradeyi yansıtmaktadır. Toplum, barış sürecinin ilerletilerek kalıcılaştırılmasını talep etmektedir. Hükümetin bu sonuçları çok iyi okuması ve doğru analiz etmesi gerekir."
Kaynak: AA
"4. Yasama Yılı'nda da ne yazık ki parlamento başta demokrasi sorunları olmak üzere Türkiye'nin en temel sorunlarının çözümü konusunda gerekli yasal düzenlemeleri gerçekleştirmeyerek, toplumsal sorunlardan uzaklaşan bir parlamento fotoğrafı sunmuştur" ifadesi kullanılan açıklamada, "Ülkemiz böylesine ciddi sorun ve krizlerle karşı karşıya iken parlamento bu sorunların kıyısından bile geçmemiştir. İktidarın dayattığı torba yasa gibi rant odaklı yasalarla uğraştırılan Meclis'in ülke gündemine dönmesi engellenmiştir" denildi.
Türkiye toplumunun özlemini duyduğu yeni sivil, demokratik, çoğulcu, eşitlikçi bir anayasa hayali bu yasama yılında da gerçeğe dönüşmediği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"TMK, TCK, İnfaz yasası, seçim barajı gibi demokratikleşmenin ve özgürlüklerin önündeki antidemokratik yasalar değişmemiştir. Cemevlerinin ibadethaneye açılması başta olmak üzere farklı inanç ve kültürlerin inanç faaliyetlerini güvence altına alacak yasal düzenlemeler parlamentodan geçirilmemiştir. İnsan haklarının aynası olan cezaevlerinde ölüm sınırındaki hasta tutsakların tahliyesi yolunda hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. Kadın cinayetlerini, çocuk işçiliğini, çocuk istismarı taciz ve tecavüzünü, çocuk gelinler sorununu önleyecek yasal düzenlemeler konusunda parlamento sınıfta kalmıştır. Taşeronlaştırmayı, emeğin sömürüsünü, iş cinayetlerini sonlandıracak çalışma yaşamı barışını tesis edecek sosyal yasalar çıkartılmamıştır. İşsizliğin ve yoksulluğun bu kadar arttığı bir ülkede yaşanan devasa yolsuzluk olayları karşısında halkın iradesini temsil etme iddiasındaki parlamentonun etkisiz kalması en az yolsuzluk kadar demokrasi tarihine bir ayıp olarak geçmiştir.
Türkiye, Ortadoğu coğrafyasında çok ciddi krizlerle, belalarla karşı karşıyadır. Parlamentonun iradesi by pass edilerek yürütülen bu sorunlu dış politika çizgisi ülkemizi çok büyük tehlikelerle baş başa bırakmıştır. Sınıra dayanan IŞİD terörü yanlış Türk dış politikasının bir sonucudur.
Çözüm süreciyle ilgili olarak parlamento ve hükümet işi çok ağırdan aldı. AKP'nin ağırdan alan tutumu nedeniyle bu süreç oldukça yavaş ilerlemektedir."
-"Demokratik ana muhalefet HDP"
Yapılan açıklamaya göre, HDP, bu yasama yılında 1620 yazılı ve sözlü soru önergesi; 214 araştırma önergesi; 63 kanun teklifi verdi.
Bu yasama yılında HDP'li milletvekilleri Genel Kurul kürsüsünü toplam 596 kez kullandı; milletvekilleri 113 basın toplantısı yaptı; 37 grup önerisi, 2 gensoru önergesi verdi.
Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde demokratik ana muhalefet çizgisini HDP'nin temsil ettiğinin çok açık görüldüğü ifade edilerek, gelecek yeni yasama yılının oldukça önemli olduğunu belirtildi.
Yeni bir anayasa başta olmak üzere köklü demokratikleşme reformlarının hızla gündeme alınması gerektiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
"İç sorunlarımızı sağlam demokratikleşme adımlarıyla çözemezsek sınıra dayanan bölgesel krizler karşısında çok büyük sarsıntılar yaşamamamız kaçınılmaz olacaktır. Bu bağlamda yürüyen çözüm ve barış sürecinin hızla ilerletilmesi çok hayati önem taşımaktadır. Barışımızı kalıcı hale getirmemizin ne denli acil bir ihtiyaç olduğunu Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler her gün çok açık ve net ortaya koymaktadır. Çıkartılan çözüm yasası sürecin zeminini güçlendirmiştir. Şimdi bir gün bile kaybetmeden süreci bu yasal zemin üzerinden hızla ilerletmek zorundayız. Yol haritasının biran önce çıkartılması elzemdir. Sürecin seyrini gözetleyecek, tıkanma noktalarında sürecin önünü açmak için gerektiğinde müdahale edecek bir İzleme Kurulu hızla oluşturulmalıdır. 1 Ekim'de açılacak yeni yasama yılıyla birlikte bu sürecin önünü açacak yasal demokratikleşme adımları derhal Meclis'in gündemine getirilip yasalaştırılmalıdır.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya çıkan sonuçlar özellikle de HDP'nin büyük yükselişi aynı zamanda demokratik müzakerelerin biran önce başlatılması noktasında güçlü bir toplumsal iradeyi yansıtmaktadır. Toplum, barış sürecinin ilerletilerek kalıcılaştırılmasını talep etmektedir. Hükümetin bu sonuçları çok iyi okuması ve doğru analiz etmesi gerekir."