'Türk-macar Dostluğunun Simgesi Açıklaması
Erdel Beyi ve Macaristan Kralı II. Ferenc Rakoczi'nin 1720-1735'te Osmanlı'nın misafiri olarak kaldığı, müzeye dönüştürülen ev, Türk-Macar dostluğunun kültürel simgesi haline geldi.
Rakoczi Müzesi Müdürü Ali Kabul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avusturyalıların Macaristan'ı işgal ettiği sırada, bağımsızlık savaşı başlatan Rakoczi'nin, vadedilen yardımların gelmemesi üzerine, 250 kişilik maiyetiyle Osmanlı topraklarına geldiğini ve Tekirdağ'da 15 yılı aşkın süre kaldığını söyledi.
Rakoczi'nin, Tekirdağ'da misafir olarak kaldığı evin 1931'de Macar hükümeti tarafından satın alınarak, aslına uygun olarak yeniden inşa edildiğini belirten Kabul, şöyle konuştu:
"Müzedeki eşyalar, taklit ve kopya eserlerden oluşuyor. 1906'da Macar hükümeti, buradan Macar mültecileri Rakoczi ve onun silah arkadaşlarının mezarlarını ve onlardan kalan çok az eşyayı buradan alıp, Macaristan'a götürmüş. Bugünkü Macaristan'da, bu evin bir kopyası yapılmış. Slovakya'nın Kösice kasabasındaki söz konusu kopya, orijinal eserlerin sergilendiği müze. Mezarı da yine aynı şekilde Kösece Katedralinde bulunuyor."
- "Macar turistler için ayrı bir önemi var"
Kabul, müzeyi her yıl çok sayıda turistin ziyaret ettiğini söyledi.
Müzenin Macar turistler için ayrı bir önemi olduğunu belirten Kabul, şöyle devam etti:
"Macarlar burayı yarı kutsal bir yer olarak görüyorlar. Rakoczi, Macaristan'da Atatürk gibi adeta. Rakoczi'nin her kasabada, her şehirde, meydanlara adı verilmiş, heykelleri dikilmiş. Paraların üzerinde resmi vardır. Her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği Rakozci Müzesi, Türk-Macar dostluğunun kültürel simgesi haline geldi."
Kabul, Tekirdağ'da düzenlenen Macar Günü etkinlikleri kapsamında, Macar hükümeti yetkililerinin de müzeyi ziyaret ettiğini kaydetti.
- Rakoczi kimdir
Rakoczi, 27 Mart 1676'da Macaristan'ın Zemplen kentine bağlı Borsi beldesinde doğdu.
Avusturya sarayına devşirme olarak götürülen Rakoczi, 6-7 yaşlarına geldiğinde dini eğitim için Vatikan'a gönderildi. Ergenlik çağına geldiğinde Avusturyalıların Macaristan'ı işgal edeceğini anlayan Rakoczi, Fransa'ya geçti.
Fransa'nın desteğini alan Rakoczi, 1701'de ülkesine dönerek Macar bağımsızlık savaşının başına geçti. 1711'e kadar sürdürdüğü bağımsızlık mücadelesinde, vadedilen yardımların gelmemesi üzerine, ailesini ve çocuklarını Fransa'da bırakarak, 250 kişilik maiyetiyle Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine gelen Rakoczi, bir süre Edirne ve İstanbul'da yaşadı. Rakoczi, 1720'den, hayatını kaybettiği 1735'e kadar Tekirdağ'da yaşamını sürdürdü. Kentte, Rakoczi'nin adına yapılmış bir çeşme de bulunuyor.
Kaynak: AA
Rakoczi'nin, Tekirdağ'da misafir olarak kaldığı evin 1931'de Macar hükümeti tarafından satın alınarak, aslına uygun olarak yeniden inşa edildiğini belirten Kabul, şöyle konuştu:
"Müzedeki eşyalar, taklit ve kopya eserlerden oluşuyor. 1906'da Macar hükümeti, buradan Macar mültecileri Rakoczi ve onun silah arkadaşlarının mezarlarını ve onlardan kalan çok az eşyayı buradan alıp, Macaristan'a götürmüş. Bugünkü Macaristan'da, bu evin bir kopyası yapılmış. Slovakya'nın Kösice kasabasındaki söz konusu kopya, orijinal eserlerin sergilendiği müze. Mezarı da yine aynı şekilde Kösece Katedralinde bulunuyor."
- "Macar turistler için ayrı bir önemi var"
Kabul, müzeyi her yıl çok sayıda turistin ziyaret ettiğini söyledi.
Müzenin Macar turistler için ayrı bir önemi olduğunu belirten Kabul, şöyle devam etti:
"Macarlar burayı yarı kutsal bir yer olarak görüyorlar. Rakoczi, Macaristan'da Atatürk gibi adeta. Rakoczi'nin her kasabada, her şehirde, meydanlara adı verilmiş, heykelleri dikilmiş. Paraların üzerinde resmi vardır. Her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği Rakozci Müzesi, Türk-Macar dostluğunun kültürel simgesi haline geldi."
Kabul, Tekirdağ'da düzenlenen Macar Günü etkinlikleri kapsamında, Macar hükümeti yetkililerinin de müzeyi ziyaret ettiğini kaydetti.
- Rakoczi kimdir
Rakoczi, 27 Mart 1676'da Macaristan'ın Zemplen kentine bağlı Borsi beldesinde doğdu.
Avusturya sarayına devşirme olarak götürülen Rakoczi, 6-7 yaşlarına geldiğinde dini eğitim için Vatikan'a gönderildi. Ergenlik çağına geldiğinde Avusturyalıların Macaristan'ı işgal edeceğini anlayan Rakoczi, Fransa'ya geçti.
Fransa'nın desteğini alan Rakoczi, 1701'de ülkesine dönerek Macar bağımsızlık savaşının başına geçti. 1711'e kadar sürdürdüğü bağımsızlık mücadelesinde, vadedilen yardımların gelmemesi üzerine, ailesini ve çocuklarını Fransa'da bırakarak, 250 kişilik maiyetiyle Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine gelen Rakoczi, bir süre Edirne ve İstanbul'da yaşadı. Rakoczi, 1720'den, hayatını kaybettiği 1735'e kadar Tekirdağ'da yaşamını sürdürdü. Kentte, Rakoczi'nin adına yapılmış bir çeşme de bulunuyor.