Ab Liderlerinin 'Juncker' Pazarlığı

Avrupa Birliği (AB) zirvesinin ikinci gününde üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, eski Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker'in AB Komisyonu başkanlığı adaylığını tartışmaya açarken Junker'ın adaylığına şiddetle karşı çıkan İngiltere yalnız kaldı.

Juncker'in "yanlış adam" olduğunu savunan İngiltere Başbakanı David Cameron, bir dönem kendisine destek veren İsveç ve Hollanda gibi Kuzey Avrupalı müttefiklerini kaybetmiş görünüyor. Cameron'ı sadece Macar mevkidaşı Viktor Orban destekliyor.
AB'nin anayasası kabul edilen Lizbon Anlaşması'na göre, AB Komisyonu başkanının atanması için üye ülkeler arasında nitelikli çoğunluk aranıyor. Dolayısıyla İngiltere ve Macaristan'ın karşı çıkması sonucu değiştirmeyecek. Ancak oylamaya gidilmesi halinde AB içinde bu tür bir bölünmüşlük görüntüsünün aleniyet kazanacak olması, Birlik'in itibar kaybetmesinin yanı sıra İngiltere'nin üyeliğiyle ilgili tartışmaların da şiddetlenmesine neden olacak.
İngiliz basını, "alkolik olduğu" ve "ailesinde Nazi bağlantıları bulunduğunu" öne çıkararak Junker'ı itibarsızlaştırmaya çalışırken Cameron da Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde oy patlaması yapan aşırı sağın AB'de reformu zorunlu hale getirdiğini, fakat AB'nin siyasi ve ekonomik entegrasyonunun derinleştirilmesi gerektiğini savunan Juncker'in bu görev için yanlış isim olduğu üzerinde duruyor.
Mayıs ayındaki AP seçimleri öncesinde siyasi gruplar, AB Komisyonu için başkan adaylarını açıklamış, seçimlerin ardından en çok koltuk kazanan Hristiyan Demokratlar'ın adayı Juncker bir adım öne geçmişti. Uzun yıllar Avro Grubu'nun başkanlığını da yürüten Juncker'in bu prestijli göreve atanmak için üye ülkelerin yanı sıra AP'de salt çoğunluğun da desteğini alması gerekiyor.
751 üyeli AP'de 221 sandalyeyle en büyük grup olan Hristiyan Demokratları (EPP) 191 sandalyeyle Sosyalistler (S&D), 70 sandalyeyle Muhafazakarlar ve Reformcular (ECR), 67 sandalyeyle Liberaller (ALDE), 52 sandalyeyle aşırı sol (GUE/NGL), 50 sandalyeyle Yeşiller (Greens/EFA) ve 48 sandalyeyle aşırı sağ Özgürlük ve Demokrasi Grubu (EFD) izliyor. Çoğunluğu aşırı sağcı 52 parlamenter ise bağımsız faaliyet gösteriyor.
Avro Grubu başkanlığını geçen yıl Juncker'den devralan Hollanda Maliye Bakanı Jeroen Dijsselbloem, katıldığı bir televizyon programında selefini toplantılarda sigara içtiği ve sarhoş olacak derecede alkol aldığı için eleştirmişti.
AB'ye yasa tekliflerini hazırlayan, serbest ticaret anlaşmaları dahil Birlik ile üçüncü ülkeler arasındaki müzakereleri yürüten ve üye ülkelerin AB yükümlülüklerini denetleyen Komisyon'un başına Juncker'in atanması halinde İngiltere'nin Birlik'ten ayrılma tartışmasının şiddetlenmesi bekleniyor.
Kaynak: AA