İçişleri Bakanı Ala Açıklaması
İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Biz eski zihinsel kodlarla sadece devlet görevlilerini yani hazineden maaş alanları, devlet olarak tanımlamıyoruz. Benim devlet vurgumda 76 milyon vardır" dedi.
Ala, bir televizyon kanalında katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
MİT'e ait tırların durdurulmasına ilişkin soruşturma kapsamında 13 askeri personel hakkında müebbet hapis cezası istemiyle kamu davası açılmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Ala, Adana Cumhuriyet Başsavcılığının konuyla ilgili ''efradına cami, ağyarına mani'' bir açıklama yaptığını ifade etti.
İdari yönden de soruşturmanın devam ettiğini, konuya karışmış olan bazı üst düzey yetkililerle ilgili bulundukları kurumla ilişiğinin kesilmesi yönünde teklifte bulunulduğunu hatırlatan Ala, bunların hukuksal, cezalandırmaya ve sorumluları bulup bunların gerekli işlemleri yapılmasına yönelik prosedürler olduğunu söyledi.
Ala, ''Burada çok üzücü olan şey şudur; Türkiye'nin yıllardır 76 milyonu, tabiri caizse dişiyle tırnağıyla hükümetin, burada Sayın Başbakanın, gece gündüz, meydanları dolaşarak, uluslararası alanı, bütün ülkeleri dolaşarak terörle mücadele ederek ve terörle mücadele eden ülkelerle işbirliği yaparak ortaya koyduğu performansla sağladığı, uluslararası itibara yönelik bir saldırıydı bu'' ifadesini kullandı.
-''Devlet vurgumda 76 milyon var''
''Biz eski zihinsel kodlarla sadece devlet görevlilerini yani hazineden maaş alanları, devlet olarak tanımlamıyoruz'' diyen Ala, şöyle devam etti:
''Benim devlet vurgumda 76 milyon vardır, eşittir 76 milyon. Devlet kimdir? Vatandaşlar topluluğudur. O vatandaşların önemli yüzde 50'lere varan kısmı bize kendi haklarını, hukuklarını, kendilerini ve kendi devletlerini koruma yetkisi ve görevi vermiştir. Biz bunu yapmak zorundayız. Dolayısıyla bunun gereği yapılıyor.''
AK Parti iktidarından bu yana Türkiye'de sosyal, siyaset, ekonomi ve uluslararası alanda çeşitli olumlu gelişmeler yaşandığını anlatan Ala, ancak daha ilk andan itibaren Türkiye'de siyaseti kuşatan statüko ve müttefiklerinin çeşitli biçimlerde devreye girdiğini ve darbe planları yaptığını söyledi.
Bunların millet tepkisiyle, milletin arkalarında durmasıyla bertaraf edildiğini belirten Ala, ancak bunun uluslararası ayağını da dikkate almak gerektiğini ifade etti.
Bakan Ala, şunları kaydetti:
''Dikkat ediniz 'one minute' olayından sonra Türkiye'de başka bir çaba devreye girmeye başladı.
Bunun altını çiziyorum, daha uluslararası ayağı olan; onlar da çalışılıyor, yani onlar da tabi deşifre edilebilir daha sonra; bir mekanizma Türkiye'de çeşitli operasyonlar yapmak için hazırlıklara başlamış. Bunu çok açık görebiliyoruz yaptığımız çalışmalar ve değerlendirmelerde.''
Türkiye'nin bu yapıdan kurtulmasının mümkün olup olmayacağının sorulmasına karşılık Ala, bu tür yapıların kazanma ihtimalinin sıfır olduğunu, ancak bu yapıların zarar verme kapasiteleri bulunduğunu dile getirdi. Ala, "Bu ülkede sandığı devre dışı bırakabilecek bir güç var mı? Milleti devre dışı bırakacak bir güç var mı?" diye konuştu.
"Bu yapıların kazanma ihtimali yoktur" diyen Ala, 221 konuda soruşturma bulunduğunu, biri bittikçe ötekine başlandığını söyledi.
Ala, 45 ilde soruşturmaların sürdüğünü dile getirerek, sorunun tespit edildikten sonra suçu işleyenlerin de tespitinin yapıldığını ifade etti.
Ala, 198 kişinin görevden uzaklaştırıldığını, 7-8 kişinin meslekten ihracının gerçekleştiğini, 300 memurun da disiplin cezası aldığını belirterek, yapılan çalışmayla ilgili sürecin zaman aldığını kaydetti.
Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iadesiyle ilgili soruya karşılık Ala, adli süreç başlatıldığını belirterek, henüz adli süreç aşamasında bulunduğunu bildirdi.
-Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç'ın konuşması
Ala, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın 52. kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşmaya karşılık verdiği cevap ve Anayasa Mahkemesi önünde yapılan eyleme saygı duyduğunu ifade ettiğini söylediği hatırlatılarak, yaşanılan fikir ayrılığının nasıl oluştuğunun sorulması üzerine, "Keşke halka ve halkın seçtiklerine de saygı duysaydı" dedi.
Kılıç'ın yıl dönümü konuşması sırasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve muhalefetin de orada bulunduğunu anlatan Ala, şöyle konuştu:
"Böyle bir dil kullanılması bizim alışa geldiğimiz nezaket kuralları içinde olmaması gereken şeylerdi. O zaman şu söylenir, ciddi bir demokrasiye saygı açığı var zihninde. Bir kişi, iki kişi gelir kendi arzu ettiği gösteriyi yaparsa saygı duyar ama milletin yüzde 50'sinin oyunu almış bir iktidar gelir bazı kararlar alırsa ona saygı duymaz. Bu zihninde bir demokrasiye saygı açığı olduğunu gösterir."
-Cumhurbaşkanlığı seçimi
Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını isteyip istemediği sorulan Ala, "Bence Türkiye çok önemli bir kaç adım attı. Bunlardan birisi de siyasi alanda cumhurbaşkanını bundan sonra halkın seçecek olmasıdır. Milletin beklentisi de şu anda, seçim sonuçları da ortaya kondu, benim okumamda öyle. Milletin beklentisi açığa çıktı. Burada bu beklentiyi yönetmek lazım, bu beklentinin gereğini yapmak lazım diye düşünürüm şahsen" ifadelerini kullandı.
Ala, cumhurbaşkanlığıyla ilgili gönlünden geçenin ne olduğunun sorulması üzerine, "Biraz önce de seçim sonuçlarını okuma biçimimi de söyledim. Daha fazlası gerekmez diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı profili ile halkın seçtiği parlamenter sistem arasında bir çalışma riski görüp görmediği sorulan Ala, "Cumhurbaşkanını halk seçecek" dendikten sonra sistemin mecburi bir istikamete girdiğini söyledi.
Ala, "Zorunlu olarak reform yapılacaktır bu ülkede. 'Aksi takdirde'si yok. Aksi takdirde diye bir cümle kurup devam edemeyiz. Mecburen bu sistemi reforme etmek zorundayız. Halk bundan sonra cumhurbaşkanını seçecek. Bu, ya başkanlık sistemine doğru gidecek ya da parlamenter sisteme. İkisi de mümkün" diye konuştu.
"Böyle kalacak" denirse o zaman yanlış yapmış olacaklarını dile getiren Ala, sisteme yönelik reformların da yapılacağını söyledi.
Çözüm süreciyle ilgili gelişmelerin sorulduğu Ala, çözüm sürecinin ciddi bir biçimde devam ettiğini kaydetti.
Ala, "İnşallah biz bunu sonuçlandırıp milletimize, bütün 76 milyona bunu hediye edeceğiz" ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
MİT'e ait tırların durdurulmasına ilişkin soruşturma kapsamında 13 askeri personel hakkında müebbet hapis cezası istemiyle kamu davası açılmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Ala, Adana Cumhuriyet Başsavcılığının konuyla ilgili ''efradına cami, ağyarına mani'' bir açıklama yaptığını ifade etti.
İdari yönden de soruşturmanın devam ettiğini, konuya karışmış olan bazı üst düzey yetkililerle ilgili bulundukları kurumla ilişiğinin kesilmesi yönünde teklifte bulunulduğunu hatırlatan Ala, bunların hukuksal, cezalandırmaya ve sorumluları bulup bunların gerekli işlemleri yapılmasına yönelik prosedürler olduğunu söyledi.
Ala, ''Burada çok üzücü olan şey şudur; Türkiye'nin yıllardır 76 milyonu, tabiri caizse dişiyle tırnağıyla hükümetin, burada Sayın Başbakanın, gece gündüz, meydanları dolaşarak, uluslararası alanı, bütün ülkeleri dolaşarak terörle mücadele ederek ve terörle mücadele eden ülkelerle işbirliği yaparak ortaya koyduğu performansla sağladığı, uluslararası itibara yönelik bir saldırıydı bu'' ifadesini kullandı.
-''Devlet vurgumda 76 milyon var''
''Biz eski zihinsel kodlarla sadece devlet görevlilerini yani hazineden maaş alanları, devlet olarak tanımlamıyoruz'' diyen Ala, şöyle devam etti:
''Benim devlet vurgumda 76 milyon vardır, eşittir 76 milyon. Devlet kimdir? Vatandaşlar topluluğudur. O vatandaşların önemli yüzde 50'lere varan kısmı bize kendi haklarını, hukuklarını, kendilerini ve kendi devletlerini koruma yetkisi ve görevi vermiştir. Biz bunu yapmak zorundayız. Dolayısıyla bunun gereği yapılıyor.''
AK Parti iktidarından bu yana Türkiye'de sosyal, siyaset, ekonomi ve uluslararası alanda çeşitli olumlu gelişmeler yaşandığını anlatan Ala, ancak daha ilk andan itibaren Türkiye'de siyaseti kuşatan statüko ve müttefiklerinin çeşitli biçimlerde devreye girdiğini ve darbe planları yaptığını söyledi.
Bunların millet tepkisiyle, milletin arkalarında durmasıyla bertaraf edildiğini belirten Ala, ancak bunun uluslararası ayağını da dikkate almak gerektiğini ifade etti.
Bakan Ala, şunları kaydetti:
''Dikkat ediniz 'one minute' olayından sonra Türkiye'de başka bir çaba devreye girmeye başladı.
Bunun altını çiziyorum, daha uluslararası ayağı olan; onlar da çalışılıyor, yani onlar da tabi deşifre edilebilir daha sonra; bir mekanizma Türkiye'de çeşitli operasyonlar yapmak için hazırlıklara başlamış. Bunu çok açık görebiliyoruz yaptığımız çalışmalar ve değerlendirmelerde.''
Türkiye'nin bu yapıdan kurtulmasının mümkün olup olmayacağının sorulmasına karşılık Ala, bu tür yapıların kazanma ihtimalinin sıfır olduğunu, ancak bu yapıların zarar verme kapasiteleri bulunduğunu dile getirdi. Ala, "Bu ülkede sandığı devre dışı bırakabilecek bir güç var mı? Milleti devre dışı bırakacak bir güç var mı?" diye konuştu.
"Bu yapıların kazanma ihtimali yoktur" diyen Ala, 221 konuda soruşturma bulunduğunu, biri bittikçe ötekine başlandığını söyledi.
Ala, 45 ilde soruşturmaların sürdüğünü dile getirerek, sorunun tespit edildikten sonra suçu işleyenlerin de tespitinin yapıldığını ifade etti.
Ala, 198 kişinin görevden uzaklaştırıldığını, 7-8 kişinin meslekten ihracının gerçekleştiğini, 300 memurun da disiplin cezası aldığını belirterek, yapılan çalışmayla ilgili sürecin zaman aldığını kaydetti.
Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iadesiyle ilgili soruya karşılık Ala, adli süreç başlatıldığını belirterek, henüz adli süreç aşamasında bulunduğunu bildirdi.
-Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç'ın konuşması
Ala, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın 52. kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşmaya karşılık verdiği cevap ve Anayasa Mahkemesi önünde yapılan eyleme saygı duyduğunu ifade ettiğini söylediği hatırlatılarak, yaşanılan fikir ayrılığının nasıl oluştuğunun sorulması üzerine, "Keşke halka ve halkın seçtiklerine de saygı duysaydı" dedi.
Kılıç'ın yıl dönümü konuşması sırasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve muhalefetin de orada bulunduğunu anlatan Ala, şöyle konuştu:
"Böyle bir dil kullanılması bizim alışa geldiğimiz nezaket kuralları içinde olmaması gereken şeylerdi. O zaman şu söylenir, ciddi bir demokrasiye saygı açığı var zihninde. Bir kişi, iki kişi gelir kendi arzu ettiği gösteriyi yaparsa saygı duyar ama milletin yüzde 50'sinin oyunu almış bir iktidar gelir bazı kararlar alırsa ona saygı duymaz. Bu zihninde bir demokrasiye saygı açığı olduğunu gösterir."
-Cumhurbaşkanlığı seçimi
Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını isteyip istemediği sorulan Ala, "Bence Türkiye çok önemli bir kaç adım attı. Bunlardan birisi de siyasi alanda cumhurbaşkanını bundan sonra halkın seçecek olmasıdır. Milletin beklentisi de şu anda, seçim sonuçları da ortaya kondu, benim okumamda öyle. Milletin beklentisi açığa çıktı. Burada bu beklentiyi yönetmek lazım, bu beklentinin gereğini yapmak lazım diye düşünürüm şahsen" ifadelerini kullandı.
Ala, cumhurbaşkanlığıyla ilgili gönlünden geçenin ne olduğunun sorulması üzerine, "Biraz önce de seçim sonuçlarını okuma biçimimi de söyledim. Daha fazlası gerekmez diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı profili ile halkın seçtiği parlamenter sistem arasında bir çalışma riski görüp görmediği sorulan Ala, "Cumhurbaşkanını halk seçecek" dendikten sonra sistemin mecburi bir istikamete girdiğini söyledi.
Ala, "Zorunlu olarak reform yapılacaktır bu ülkede. 'Aksi takdirde'si yok. Aksi takdirde diye bir cümle kurup devam edemeyiz. Mecburen bu sistemi reforme etmek zorundayız. Halk bundan sonra cumhurbaşkanını seçecek. Bu, ya başkanlık sistemine doğru gidecek ya da parlamenter sisteme. İkisi de mümkün" diye konuştu.
"Böyle kalacak" denirse o zaman yanlış yapmış olacaklarını dile getiren Ala, sisteme yönelik reformların da yapılacağını söyledi.
Çözüm süreciyle ilgili gelişmelerin sorulduğu Ala, çözüm sürecinin ciddi bir biçimde devam ettiğini kaydetti.
Ala, "İnşallah biz bunu sonuçlandırıp milletimize, bütün 76 milyona bunu hediye edeceğiz" ifadesini kullandı.