Diyarbakır’daki Stk’lardan Ortak Çözüm Süreci Açıklaması

Diyarbakır’da faaliyet yürüten Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri, yaptıkları ortak açıklamada, son günlerde bölgede yaşanan gelişmelerden duydukları kaygıyı dile getirdi.

Diyarbakır’daki Stk’lardan Ortak Çözüm Süreci Açıklaması

Aralarında, Diyarbakır Barosu, Mazlum-Der, İnsan Hakları Derneği, Tabip Odası ve iş dünyasını temsil eden bazı STK temsilcilerinin bulunduğu heyet düzenledikleri basın toplantısıyla son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Baro binasında yapılan basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, çözüm süreci, PKK tarafından kaçırılan siviller, Hüda-Par üyesine geçtiğimiz günlerde yapılan saldırı, karakol yapımları ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde Kürt kurumlarına yapılan baskınlarıyla ilgili konuştu.

Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü yolunda, bugün daha fazla çaba ve sorumluluk gerektiren günlerden geçildiğini anlatan Baro Başkanı Elçi, bir yılı aşkın süredir yaşanan normalleşme ve diyalog süreci ile bu büyük ve tarihi sorunun çözümü fırsatı ortaya çıkmış, toplumun farklı kesimlerinin desteğinin sağlandığı elverişli bir toplumsal atmosfer oluşturulduğuna dikkat çekti.

“PKK ELİNDEKİ SİVİLLERİ SERBEST BIRAKMALI"
Elçi, açıklamada, son günlerde PKK tarafından kaçırılan sivillerin serbest bırakılması çağrısında bulunarak, “Zaman zaman görevliler veya sivil insanlar bölgede silahlı militanlar tarafından alıkonulmaktadır. Bu uygulamanın da doğru olmadığını, halen silahlı güçlerin elinde olan kişi veya kişilerin bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

“LİCE’DEKİ SALDIRIYI KABUL EDİLEMEZ GÖRÜYORUZ”
Geçtiğimiz günlerde PKK'lılar tarafından Lice’nin Darakol köyünde Hüda-Par üyesini kaçırılma girişimde 3 kişinin yaralandığı olayını da değerlendiren Elçi, bu gelişmeyi endişeyle izlediklerini söyledi.

Elçi, “Biz Diyarbakır’daki sivil kurumları kaygılandıran meselelerden biri de bir süre önce Lice ilçesinin bir köyünde aynı aileden üç sivil insanın silahla yaralanmasıyla sonuçlanan olay olmuştur. Saldırının arkasında politik nedenlerin olduğu iddiaları, saldırıya hedef olan kişilerin bir siyasi parti mensubu oldukları bilgisi olayın vahametini ve endişelerimizi artırmaktadır. Kimden kaynaklanırsa veya kimlere yönelik olarak yapılırsa yapılsın, politik kanaatleri nedeniyle sivil insanların bu şekilde silahlı saldırıya hedef olmasını kabul edilemez buluyoruz” ifadelerini kullandı.

“KÜRT SİYASAL KURUM VE ÖRGÜTLERİ ARASINDA YAŞANAN GERGİNLİKLERİ DE KAYGIYLA İZLİYORUZ”
Baro Başkanı Tahir Elçi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde bulunan bazı Kürt kurumlarına yapılan baskınlara tepki göstererek, Küt kurumları arasında gerginliklerin son verilmesi gerektiğini ifade etti.

Elçi, “Biz Diyarbakır’daki sivil örgütler olarak, son zamanlarda Kürt siyasal kurum ve örgütleri arasında yaşanan gerginlikleri de kaygıyla izliyoruz. Son günlerde Irak Kürt bölgesinde bazı siyasal ve sivil kurumların, hatta gazetecilik faaliyeti yapan haber ajanslarının kapatılmasını yanlış ve kabul edilemez bir uygulama olarak görüyoruz. Özellikle 1990’lı yıllarda çatışma koşullarında ve ağır insan hakları ihlalleri altında evlerini terk eden göç eden ve halen 11 bin sivil mağdur insanın yaşadığı Mahmur Kampı’nda Kürt Bölgesel Hükümeti tarafından kamp sakinlerinin çıkışına izin verilmediği biçimindeki haberleri şaşkınlık içinde izliyoruz. Kürtlerin tüm siyasi kurumlarını toplumun bu beklentisini göremeye, gerginliği artırıcı uygulamalara derhal son vermeye davet ediyoruz. Yüz yıllık tarihi haksızlık ve adaletsizliklere uğramış, büyük acılar yaşamış ve zulme karşı mücadele vererek büyük bedeller ödemiş Kürt halkının siyasal ve sivil kurumları, özellikle böyle bir dönemde birlik ve dayanışma içinde olmalıdır” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA