Diyarbakır'da 'Demokratik İslam Kongresi'

Diyarbakır'da, din alimleri, kanat önderleri, sivil toplum kuruluş temsilcileri, yazar ve akademisyenlerin katılımıyla düzenlenen ve iki gün sürecek olan "Demokratik İslam Kongresi" başladı.

Diyarbakır'da bir otelde Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan "Demokratik İslam Kongresi"ne HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve Eşbaşkan Fırat Anlı, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Irak, Suriye, Avrupa ve Türkiye'nin çeşitli illerinden din alimleri, kanat önderleri, sivil toplum kuruluş temsilcileri, yazar ve akademisyenler katıldı.

Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Kongre Çalışma Komitesi adına Kürtçe yaptığı konuşmada, Kur'an-ı Kerim'in barış ve sosyal adalet mesajları, çok dilliği ve kimlikliliği esas alan ayetlerinin bulunduğunu, Hz. Peygamber'in farklı dil ve kimliklerin bir koalisyon ve konfederasyon halinde birlikte yaşamalarının en büyük projesi olan Medine Sözleşmesi'nin 20| yüzyıla kadar sumen altı edildiğini söyledi.

Yıldırım, Kürtlerin kitlesel olarak İslam ile tanışmalarının Hz. Ömer döneminde Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı şehirlere yönelik fetih hareketleriyle başladığını belirtti.

Kürtlerin Müslüman olmalarının ardından kendilerini İslam'a feda ettiğini dile getiren Yıldırım, İslam'da barış, savaş ve ateşkes felsefesi, etiği üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Medine Sözleşmesi'nin bir arada yaşama ve yönetime kollektif katılmanın yazılı anayasası olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözleşmenin üzerinden bin 400 yıl geçmesine rağmen sözleşmede başta Kürtler olmak üzere halklar açısından model alınması gereken maddelerin bulunduğunu dile getirdi.
Muhafazakar iktidar ve partiler, cemaat ve tarikatlar, diyanet ve ilahiyat uzmanlarının Müslüman Kürt halkının her türlü dil, kimlik ve statü taleplerini kendi ümmetçilik anlayışlarına aykırı gördüğünü savunan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bunlar Filistin, Çeçenistan, Afganistan gibi binlerce kilometre uzaktan gördüler, fakat burunlarının dibindeki Kürdistan'ın ve Müslüman Kürt halkının mazlum ve mağdur hallerini görmediler, köreldiler. Bunu yapmakla bizzat kendileri Kürt siyasetinin ve Kürt aydınlarının dinden uzaklaşmasına ve soğumasına neden oldular. Kürt siyaseti ve aydınlarını İslam'ı bilmemek ve araştırmamakla suçladılar. Kürt halkına 'bu dinsiz siyasetin arkasından gitmeyin' diye kafaları karıştırdılar."
Aynı çevrelerin "Bu İslam Kongresi, Kutlu Doğum etkinliği de nereden çıktı?" diye eleştirdiğini kaydeden Yıldırım, "Ben de dahil olmak üzere bu kongre ve etkinliklerde İslam'ın barışçıl, sosyal adalet ve eşitlikçi özünü anlatmaya çalışanları tehdit ediyorlar, hedef gösteriyorlar" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kürtler şu noktanın altını iyice çiziyorlar; Kürtlerin dinlerini karşısına alan hiçbir siyaset beklenen oranda başarı gösteremediği gibi, Kürtlerin dil, kimlik ve statü gibi meşru haklarını görmezlikten gelen bir dini anlayış da beklenen başarıyı gösteremeyecektir. Kürtlerden hep tokat yiyeceklerdir."
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbakanı Anlı da dinlerin kriz anlarında toplumları düzenlemek için ortaya çıktığını, her bir dinin sosyal, siyasal ve toplumsal hayatı düzenlediğini söyledi.

Hayatın her alanına ilişkin en fazla öneri ve düzenleme getiren dinin, İslam dini olduğunu anlatan Anlı, şöyle dedi:
"Farklılıkların bir arada barış içinde yaşamasının toplumsal sözleşmesinin güçlü referansları bilince çıkarılacaktır. Doğru olarak bilinen yanlışların altı çizilecektir. Konferansla, barış, birlikte yaşam ve şiddet gibi güncel sorunlarımıza derman olacak sonuçlar çıkarılacaktır. Alimlerimiz, seydalarımız, emin olun ki burada ortaya koyacaklarınız, tartışmalarınız, ulaştığınız sonucu hayata geçirmek için canla başla çalışacağız. Kongrenin İslam alemine hayırlı olmasını dilerim."
Suriye'den gelen Muhemed Ebidallah El Kadiri ise ülkesindeki iç savaşta yaşananları aktardı. El Kadiri'nin konuşması sırasında özellikle Kışanak'ın da aralarında bulunduğu bazı kadınların gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.

- Öcalan'ın mesajı okundu
Açılış konuşmalarının Kürtçe yapıldığı kongrede, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, İmralı Cezaevinde ömür boyu hapse mahkum edilen Abdullah Öcalan'ın kongreye ilişkin mesajını Türkçe okudu.
Mesajdan:
"İlgili ayetteki 'birbirinizi tanıyasınız diye sizi farklı kavimler halinde yarattık' hükmü gereğince çoğulcu, demokratik, eşit ve özgür bir İslami ve birliğinde olan diğer kavimlerin milletler birliğini ifade etmektedir. Kongrenizin hem İslamın evrenselliği hem tekilliği bağlamında gerek İslami Milletler Birliği gerekse bağrındaki çoğulculuğun ifadesi olan her mezhebi tekiller sorununa doğru yaklaşımlar ve uygulama esaslarını gerçekleştireceğine dair inanç ve umudumu ifade etmek isterim. Çağdaş bir Hüseyni, çağdaş bir Selahadini hareketin sentezi olmak, en önemli mutluluk, dolayısıyla iman kaynağımdır"
Daha sonra yazar İhsan Eliaçık ve Ayhan Bilgen "Demokratik İslam", yazar Ali Bulaç, Hüda Kaya ve Prof. Dr. Bilal Sambur "Medine Sözleşmesi", Hazro Belediye Başkanı Güler Özavcı Doğu, Doç. Dr. Ali Yaman ve yazar Yavuz Delal "İslam'da Zalim, Mazlum ve Adalet Kavramları", Doç. Dr. Veysel Ayhan, Abdulbaki Erdoğmuş ve Dr. Fadıl Bedirhanoğlu'nın yer aldığı "Ortadoğu'da Barış Arayışı ve Kürt Sorunu Çözümü" konulu oturumlara geçildi.
Konferans, yarın düzenlenecek oturumlarla sona erecek.
Kaynak: AA