Arazi Bölünmesinin Önlenmesine İlişkin Kanun Tasarısı Birçok Yenilik ve Kolaylık Getiriyor
AK Parti Manisa Milletvekili Opr.
Dr. Muzaffer Yurttaş Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile Türk Medeni Kanununda değişiklik yapılması hakkındaki Kanun Tasarısının TBMM’den geçtiğini belirtti.
Yurttaş tasarının birçok yenilik ve kolaylığı da beraberinde getirdiğini söyledi.
AK Parti Manisa Milletvekili Opr. Dr. Muzaffer Yurttaş yaptığı açıklamada, “Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önlenmesi için bazı kanunlarda değişiklik öngören kanun tasarı TBMM’de kabul edildi. Tasarının yasalaşması ile meclis ve AK Parti tarihi sorumluluğunu yerine getirmiştir. Kanun Tasarısının Amacı: Toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımın sürdürülebilirliği, arazilerin verimli ve rekabetçi piyasa ile mücadele edilebilirliği, tarımda kişi başı milli gelirin artırılmasıdır. Böylece köyden kente göçün önüne de geçilmiş olacaktır” dedi.
“DÜZENLEMELER ACİLEN HAYATA GEÇİRİLMELİDİR!”
Yapılan düzenlemelerin Türkiye tarımı ve ülke geleceği açısından hayati öneme sahip olduğunu belirten Yurttaş,”Bu tasarı politik mülahazaların dışında ulusal bir mesele olarak hepimizin sorunudur. Keşke bu yasa 30-40 yıl önce hayata geçirilebilseydi. Dünyada en önemli ovalardan birisi olan Gediz Ovası’nın bulunduğu Manisa ilinin bir milletvekili olarak düzenlemenin hayata geçirilmesini dört gözle bekliyoruz. Üreticilerimiz sadece kendileri için değil, bölgesel ve küresel pazarlar için üretim yapmaktadırlar. Dünyada büyük bir rekabet var. Ne kadar büyük üretici olursak piyasaya o kadar hakim olmamız ve fiyat belirleyicisi ülke olma şansımız o kadar yüksek olacaktır. Düzenlemenin Türkiye’nin kanayan yaralarından biri olan tarım topraklarının bölünmesini önleme açısından çok faydalı olacağına inanıyorum. Tarım alanlarının küçük ve parçalı olması tarımsal üretimi kısıtlıyor; girdi maliyetlerini yükseltiyor; tarımsal üretimden alınan verimi düşürüyor, teknolojinin, modern araçların kullanılmasını güçleştiriyor. Şu anki durum asla sürdürülebilir değildir. Çözüm bulunmaması halinde çok büyük sorunlara yol açacaktır. Türkiye’nin kaybedecek bir günü dahi yoktur” dedi.
“KANUN TASARISI NELER GETİRİYOR?”
Meclise sunulanı tasarıyla göre, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanuna 14 yeni madde eklenirken bazı maddelerde de değişiklik yapıldı. Tasarıya göre, tarım arazileri bölge farklılıkları göz önünde bulundurularak il ve ilçelere göre belirlenen yeter gelirli asgari büyüklüklerin altında bölünemeyecek. Bu husus tapu siciline şerh düşülecek.
Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesini önlemek için yasal ve yapısal değişikliğe gidiyoruz. Örneğin, dört kardeş babasından kalan 100 dönüm araziyi bölemeyecek. 'Şirket kurun destekleyelim' diyeceğiz. Böylece hem üretim hem de verimlilik artacak. Hem çiftçimiz hem ülke zenginleşecek. Tasarıda, tarımsal arazilerin mülkiyetinin devri konusunda mirasçıların anlaşmaları için bir yıllık süre veriliyor. Mirasçıların kendi aralarında anlaşması halinde, söz konusu tarım arazisi anlaşma sağlanan mirasçıya devir edilecek. Mirasçılar devir dışında araziyi aile malları ortaklığı şeklinde kullanabilecekler ve bu kapsamda Türk Ticaret Kanununa göre limited şirket kurabilecekler. Ayrıca, mirasa konu tarım arazileri mirasçılar tarafından bir bütün olarak satılabilecek.
Mirasçılar kendi aralarında anlaşamamaları durumunda ise, taraflar sulh hukuk mahkemesinde dava açabilecek, dava açmaması durumunda ise Bakanlığın taraflara 3 ay süre vermesi sonrasında dava açabilecekler. Buna göre; Sulh Hukuk Hakimi tarafından belirlenen ehil mirasçıya değeri üzerinden devir yapılacak. Ehil mirasçı bulunmaması halinde, en yüksek teklifi veren istekli mirasçıya devir yapılacak. Ehil ve istekli mirasçı bulunmaması durumunda, sulh hakimi tarafından satışı sağlanacak. Ehil mirasçının tespitine ilişkin kriterler yönetmelikle belirlenecek. Tarım arazilerini alan mirasçı, diğer mirasçılara miras paylarının bedelini, sulh hakiminin kararından itibaren en geç bir yıl içerisinde ödeyecek. 5403 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici maddelerle, Kanunun yürürlüğünden önce vefat eden miras bırakanın terekesinde bulunan tarımsal arazilerin intikal işlemlerinin iki yıl içinde tamamlanması ve devam eden davalara eski Kanun hükümleri uygulanacak.
“KREDİ DESTEĞİ GELİYOR!”
Yurttaş açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bakanlık düzenlemeyle, tarım arazilerinin değerinin tespiti, kredi temini, ortakçılık, yarıcılık, kiracılık işlerinin düzenlenmesi, kira bedellerinin tespiti ve üretime yönlendirilmesi, arz talep listelerinin oluşturulması, alıcı, satıcı ve kiracıların anlaşmaları konusunda doğrudan aracılık yapılması, bu alanda ilgili kamu idareleri ile yürütülecek politikalar konusunda işbirliği yapılması ve kredi işlemlerine teknik destek sağlayacak. Bugüne kadar bölünmüş olan arazilerin toplulaştırılması için teşvik politikaları devreye sokulacak. Arazisini ölçek büyüklüğüne taşımak isteyene, kredi desteği sağlanacak. Ailesinden miras kalan araziyi kardeşlerinin payını ödeyerek almak isteyene cazip kredi imkanları sunulacak. Mevcut hisseli arazilerdeki ihtilafları gidermek amacıyla kamulaştırma, alım ve satım işlemleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının talebi üzerine Maliye Bakanlığı tarafından ilgili mevzuata göre yapılacak. İntikal işlemlerinde ve mirasçılar tarafından tüzel kişilik kurulan işletmelerde; damga vergisi, harç vb masraflar için muafiyetler sağlanacak. Yeterli ödeme gücü olmayan ehil veya istekli mirasçılar için kredi imkanları sağlanacaktır. Sonuç olarak, arazilerin aşırı küçülmesinin önüne geçilmiş olacaktır. Tarım alanları daha genişleyecek ve dünya ülkeleri ile rekabet edilebilir üretim sağlanacaktır. Burada ekilip biçilmeyen ve kullanılmayan araziler sorunu çözülmelidir. Kişilerin tapu almalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır. ÇKS’ye kayıtlar kolaylaştırılmalıdır. Desteklemeler ürüne ve bölgesel bazda yapılmalıdır. Bilinçli ve iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır. Tarım arazilerinin inşaatlar ve yapılar tarafından işgalinin önüne geçilmelidir. Tarım arazileri korunmalı, çevreyi kirleten tesis ve sektörlere izin verilmemelidir. Değerli topraklara ve ovalara (Bizim için en önemli ovalardan olan Gediz Ovası ve Gediz Nehridir) sahip çıkılmalı ve temiz kalması ve eski berrak ve saf haline geri döndürülmesi için çalışmalar hızlandırılmalıdır. Tarım Kredi Kooperatifleri ve Tarımsal Birliklerin daha aktif olarak görev yapmaları sağlanmalıdır. Organize Sera ve Organize Tarım Bölgeleri uygulaması biran önce hayata geçirilmelidir. Yasa tasarısının hayata geçmesinde emeği geçen sayın bakanımıza, bakanlık yetkililerine, Tarım Komisyonu üyelerimize, meclisimize şükranlarımı sunuyorum. Bol bereketli, sağlıklı, afetlerden uzak bir sezon diliyorum”
Kaynak: İHA
Yurttaş tasarının birçok yenilik ve kolaylığı da beraberinde getirdiğini söyledi.
AK Parti Manisa Milletvekili Opr. Dr. Muzaffer Yurttaş yaptığı açıklamada, “Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önlenmesi için bazı kanunlarda değişiklik öngören kanun tasarı TBMM’de kabul edildi. Tasarının yasalaşması ile meclis ve AK Parti tarihi sorumluluğunu yerine getirmiştir. Kanun Tasarısının Amacı: Toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımın sürdürülebilirliği, arazilerin verimli ve rekabetçi piyasa ile mücadele edilebilirliği, tarımda kişi başı milli gelirin artırılmasıdır. Böylece köyden kente göçün önüne de geçilmiş olacaktır” dedi.
“DÜZENLEMELER ACİLEN HAYATA GEÇİRİLMELİDİR!”
Yapılan düzenlemelerin Türkiye tarımı ve ülke geleceği açısından hayati öneme sahip olduğunu belirten Yurttaş,”Bu tasarı politik mülahazaların dışında ulusal bir mesele olarak hepimizin sorunudur. Keşke bu yasa 30-40 yıl önce hayata geçirilebilseydi. Dünyada en önemli ovalardan birisi olan Gediz Ovası’nın bulunduğu Manisa ilinin bir milletvekili olarak düzenlemenin hayata geçirilmesini dört gözle bekliyoruz. Üreticilerimiz sadece kendileri için değil, bölgesel ve küresel pazarlar için üretim yapmaktadırlar. Dünyada büyük bir rekabet var. Ne kadar büyük üretici olursak piyasaya o kadar hakim olmamız ve fiyat belirleyicisi ülke olma şansımız o kadar yüksek olacaktır. Düzenlemenin Türkiye’nin kanayan yaralarından biri olan tarım topraklarının bölünmesini önleme açısından çok faydalı olacağına inanıyorum. Tarım alanlarının küçük ve parçalı olması tarımsal üretimi kısıtlıyor; girdi maliyetlerini yükseltiyor; tarımsal üretimden alınan verimi düşürüyor, teknolojinin, modern araçların kullanılmasını güçleştiriyor. Şu anki durum asla sürdürülebilir değildir. Çözüm bulunmaması halinde çok büyük sorunlara yol açacaktır. Türkiye’nin kaybedecek bir günü dahi yoktur” dedi.
“KANUN TASARISI NELER GETİRİYOR?”
Meclise sunulanı tasarıyla göre, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanuna 14 yeni madde eklenirken bazı maddelerde de değişiklik yapıldı. Tasarıya göre, tarım arazileri bölge farklılıkları göz önünde bulundurularak il ve ilçelere göre belirlenen yeter gelirli asgari büyüklüklerin altında bölünemeyecek. Bu husus tapu siciline şerh düşülecek.
Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesini önlemek için yasal ve yapısal değişikliğe gidiyoruz. Örneğin, dört kardeş babasından kalan 100 dönüm araziyi bölemeyecek. 'Şirket kurun destekleyelim' diyeceğiz. Böylece hem üretim hem de verimlilik artacak. Hem çiftçimiz hem ülke zenginleşecek. Tasarıda, tarımsal arazilerin mülkiyetinin devri konusunda mirasçıların anlaşmaları için bir yıllık süre veriliyor. Mirasçıların kendi aralarında anlaşması halinde, söz konusu tarım arazisi anlaşma sağlanan mirasçıya devir edilecek. Mirasçılar devir dışında araziyi aile malları ortaklığı şeklinde kullanabilecekler ve bu kapsamda Türk Ticaret Kanununa göre limited şirket kurabilecekler. Ayrıca, mirasa konu tarım arazileri mirasçılar tarafından bir bütün olarak satılabilecek.
Mirasçılar kendi aralarında anlaşamamaları durumunda ise, taraflar sulh hukuk mahkemesinde dava açabilecek, dava açmaması durumunda ise Bakanlığın taraflara 3 ay süre vermesi sonrasında dava açabilecekler. Buna göre; Sulh Hukuk Hakimi tarafından belirlenen ehil mirasçıya değeri üzerinden devir yapılacak. Ehil mirasçı bulunmaması halinde, en yüksek teklifi veren istekli mirasçıya devir yapılacak. Ehil ve istekli mirasçı bulunmaması durumunda, sulh hakimi tarafından satışı sağlanacak. Ehil mirasçının tespitine ilişkin kriterler yönetmelikle belirlenecek. Tarım arazilerini alan mirasçı, diğer mirasçılara miras paylarının bedelini, sulh hakiminin kararından itibaren en geç bir yıl içerisinde ödeyecek. 5403 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici maddelerle, Kanunun yürürlüğünden önce vefat eden miras bırakanın terekesinde bulunan tarımsal arazilerin intikal işlemlerinin iki yıl içinde tamamlanması ve devam eden davalara eski Kanun hükümleri uygulanacak.
“KREDİ DESTEĞİ GELİYOR!”
Yurttaş açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bakanlık düzenlemeyle, tarım arazilerinin değerinin tespiti, kredi temini, ortakçılık, yarıcılık, kiracılık işlerinin düzenlenmesi, kira bedellerinin tespiti ve üretime yönlendirilmesi, arz talep listelerinin oluşturulması, alıcı, satıcı ve kiracıların anlaşmaları konusunda doğrudan aracılık yapılması, bu alanda ilgili kamu idareleri ile yürütülecek politikalar konusunda işbirliği yapılması ve kredi işlemlerine teknik destek sağlayacak. Bugüne kadar bölünmüş olan arazilerin toplulaştırılması için teşvik politikaları devreye sokulacak. Arazisini ölçek büyüklüğüne taşımak isteyene, kredi desteği sağlanacak. Ailesinden miras kalan araziyi kardeşlerinin payını ödeyerek almak isteyene cazip kredi imkanları sunulacak. Mevcut hisseli arazilerdeki ihtilafları gidermek amacıyla kamulaştırma, alım ve satım işlemleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının talebi üzerine Maliye Bakanlığı tarafından ilgili mevzuata göre yapılacak. İntikal işlemlerinde ve mirasçılar tarafından tüzel kişilik kurulan işletmelerde; damga vergisi, harç vb masraflar için muafiyetler sağlanacak. Yeterli ödeme gücü olmayan ehil veya istekli mirasçılar için kredi imkanları sağlanacaktır. Sonuç olarak, arazilerin aşırı küçülmesinin önüne geçilmiş olacaktır. Tarım alanları daha genişleyecek ve dünya ülkeleri ile rekabet edilebilir üretim sağlanacaktır. Burada ekilip biçilmeyen ve kullanılmayan araziler sorunu çözülmelidir. Kişilerin tapu almalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır. ÇKS’ye kayıtlar kolaylaştırılmalıdır. Desteklemeler ürüne ve bölgesel bazda yapılmalıdır. Bilinçli ve iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır. Tarım arazilerinin inşaatlar ve yapılar tarafından işgalinin önüne geçilmelidir. Tarım arazileri korunmalı, çevreyi kirleten tesis ve sektörlere izin verilmemelidir. Değerli topraklara ve ovalara (Bizim için en önemli ovalardan olan Gediz Ovası ve Gediz Nehridir) sahip çıkılmalı ve temiz kalması ve eski berrak ve saf haline geri döndürülmesi için çalışmalar hızlandırılmalıdır. Tarım Kredi Kooperatifleri ve Tarımsal Birliklerin daha aktif olarak görev yapmaları sağlanmalıdır. Organize Sera ve Organize Tarım Bölgeleri uygulaması biran önce hayata geçirilmelidir. Yasa tasarısının hayata geçmesinde emeği geçen sayın bakanımıza, bakanlık yetkililerine, Tarım Komisyonu üyelerimize, meclisimize şükranlarımı sunuyorum. Bol bereketli, sağlıklı, afetlerden uzak bir sezon diliyorum”