(özel Haber) 70 Yıllık Alem Ustası Çırak Bulamamaktan Şikayetçi

Başkentin tarihi mekanı Samanpazarı’nda zamana direnen mesleklerin ustaları çırak bulmakta zorlanıyor.

(özel Haber) 70 Yıllık Alem Ustası Çırak Bulamamaktan Şikayetçi
Yıllara meydana okuyan ustaların kimisi mesleklerinin unutulmasından kimisi de mesleklerini devam ettirecek çırakları yetiştirememekten şikayetçi.
Alem ustası İlhami Güngör, yıllardır camilerin alemlerini yapıyor. Güngör, 70 senedir bu işi yaptığını belirterek, şöyle konuştu: “Alemleri istek üzerine de yapıyoruz, kendi dükkanlarımız için de yapıyoruz. Müşteri geldiği zaman baksın varsa alsın, yoksa hemen çıkmasın diye dükkanımıza da yapıyoruz sipariş üzerine de alem yapıyoruz. Çırak gelmiyor, çırak geldiği zaman diyor ki haftalık ne vereceksin. Böyle bir çırak usta olamaz. Sana bir faydası olamaz çünkü paraya kıymet veren bir kişi maddiyatı düşündü mü, bu işi yapamaz. Çok şükür muhtaç değiliz kimseye. Bu işi zevkle yapıyorum, severek yapıyorum. Çünkü çocukken öyle alıştım. Ustam ağabeyimdi öğlen okuldan gelirdi hemen doğru dükkana götürürdü, şimdiki gibi değildi. Eskiden sevgi ve saygı vardı. Büyük küçük bilinirdi.”
Cami minarelerine, kubbelerine ve minberlerine yaptıkları alemleri Tokyo’ya, Türkmenistan’a, Almanya’ya, Avustralya’ya ve Amerika’ya yaptığını kaydeden Güngör, “Şimdi biz gibi alemci ustası yok. Makineye götürüyor, çektiriyor, ondan sonra da diyor ki ben ustayım. Bunlar sahtekar usta bunları kabul etmiyorum. Bakırdan yapılan alemler 1, 2 günde yapılıyor. Fiyatları ise 80 lira ile 1,5 milyona kadar alem var. Usta iyi bir ustaysa asla aç kalmaz. Ararlar, sorarlar, iş verirler. Nereye bir cami yapılırsa oraya bir alem şart, alem olmazsa cami olduğu bilinmez. Kim gidip namaz kılacak, nereden bilecek o alem onu gösterecek” ifadelerini kullandı.

Güngör, “Bir çırak yetiştirdim ama gelmedi gittim evine babası dedi ki 'sen haftada 15 lira veriyorsun, benim çocuğum günde 10 TL kazanıyor' dedi ne yapıyor diye sorduğumda simit satıyor dedi.

Düşünebiliyor musunuz? Bir babanın evladına verdiği sanata bak” dedi.

ERKEKLERDEN ZİYADE BAYANLAR DA TESPİH ÇEKİYOR
Tespih ustası Nahit Iz ise, kehribar taşından özel yapılan tespihlerin özelliğine göre yapım aşamalarının 1 gün ila 6 ay arasında değiştiğini, standart bir tespihin de 3 günde bittiğini kaydederek şunları söyledi:
“Tespihe ilgi çok fazla yıllardır modası geçmeyen bir aksesuar. Erkeklerden ziyade bayanlar da tespih çekiyor. O yüzden tespih satışlarımız iyi. Dükkanımız 8 yıldır burada, ben de 3 yıldır burada tespih ustalığı yapıyorum. Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Sayın Bülent Arınç’a tespih yaptık. 80 liradan başlayarak 4 bin dolara kadar tespihlerimiz var. Tespihin fiyatı malzemesine, işçiliğine göre değişiyor.”

"ANNEMİZİN KARNINDAYKEN BABAMIZIN HALI PAZARLIĞINI DİNLİYORDUK"
25 yıldır el dokuma ve kilim üzerine çalışan Samanpazarı esnafı Mustafa Düzyol ise yıllardır bu mesleği yaptığını ifade ederek, “Sanatımızı severek yapıyoruz, ondan dolayı mesleğimizi en güzel şekilde icra etmeye çalışıyoruz. Samanpazarı'nda Ankara'da bilgimiz çok olduğundan dolayı 'annemizin karnındayken babamızın halı pazarlığını dinliyordum' derim her babayiğit bunu söyleyemez. Çeşitli yörelerden Ankara’ya çeşitli kilim ve halı geliyor. Benim en sevdiğim halılar arasında Kayseri’de dokunan Yahyalı halıları ve Aksaray Taşpınar halılarıdır. Şuan da Afgan halıları sevilen revaçta olan halılar. Türkiye modern hayata geçildiğinden beri maalesef ki el dokuma yapan nenelerimiz toprağın altına girdiler. Onların yanında diz çöküp halı dokuyan kızlarımız da artık köyden şehirleşmeye geçti. El dokuma halının asıl metağı koyunun yünüdür. Yurt dışından Türkiye’ye halı girişi başladı.

Türkiye’nin iç dinamizminde biraz aksamalar var. Buna devletimiz, belediyelerimiz kooperatiflik olan yerlere de daha çok ağırlık verilmesi lazım ki el dokuması halılar revaçta olsun. Dokuma halının ülkemize katma değeri çok yüksektir” diye konuştu.

Bakır el sanatları ustası Satılmış Cambaz da, 35 yıldır Samanpazarı esnafı olduğunu belirterek, “Çırak olarak yetiştiğimiz bu meslekte daha usta olarak devam ettik. Esnaf olduk öyle de devam ediyoruz. Satışlardan memnun değilim ama devam ediyoruz. Yapacak bir şey yok. İstek üzerine çalıştıklarımız da var normal seri imalatımız var. Süs eşyaları hediyelik eşyalar üretiyoruz. Üzerindeki emeğe göre fiyatları değişiyor. Çırak bulmakta zorlanıyoruz. Çünkü çıraklarda bundan bir şey beklemediği için çırak bulamıyoruz. Zamana karşı bu meslek unutuluyor, değişiyor. Bakır değeri olarak ayrı bir yeri var. Makine işi değil bu el emeği olduğu için tabii ki ayrı bir yeri var” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA