Eğitimciler Meb Yasa Tasarısı'nı Protesto Etti
Türk Eğitim-Sen üyeleri, Adana Valiliği önünde toplanarak MEB Yasa Tasarısı'nı protesto etti.
Türk Eğitim-Sen Adana Şube Başkanı Kamil Köse tasarıyı, “Pimi çekilmiş bomba” olarak nitelendirdi.
“MEB Yasa Tasarısı” olarak bilinen Milli Eğitim Kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı Türkiye'nin diğer illeriyle eşzamanlı olarak Adana'da da Türk Eğitim-Sen üyelerince protesto edildi
Valilik önünde çeşitli sloganlar atan Türk Eğitim-Sen üyesi 40 kişi burada bir basın açıklaması yaptı
Basın açıklamasını okuyan Türk Eğitim-Sen Adana 2 Nolu Şube Başkanı Kamil Köse, kanun tasarısını “Pimi çekilmiş bomba” olarak nitelendirdi. Bu yasa tasarısının önümüzdeki günlerde eğitim hayatını "yangın yerine" çevireceğini öne süren Köse, “Bu yasa tasarısında en tehlikeli hususlardan birisi 4 yıl ve üzeri sürelerde okul müdürü, başyardımcısı ve müdür yardımcısı olanların bu görevlerinin sona erecek olmasıdır. Bundan sonra okul yöneticileri il milli eğitim müdürü ve vali oluru ile okul müdürü, müdür baş yardımcısı ve müdür yardımcısı olacaktır. Kanunun yayınlanmasıyla birlikte mevcut okul yöneticilerinden 4 yılını dolduranların görevleri sona erdirilecek” dedi.
Yasa tasarısıyla, MEB Merkez Teşkilatı'nda müsteşar dışındaki tüm üst düzey yöneticilerinin görevlerinin sona ereceğini söyleyen Köse, MEB Merkez Teşkilatı'nın daha önce değişen bir tasarıyla alt üst olduğunu, tekrar alt üst etmenin mantıksız bulunduğunu ifade etti.
Hükümete yüklenen Köse, ataması yapılmayan öğretmenlere de değindi. 6 yılını dolduran dershane öğretmenlerinin KPSS'ye girmeden sözlü sınavla MEB kadrosuna alındığını hatırlatan Köse, bu durumun atama bekleyen 350 bin öğretmene haksızlık olduğunu savundu. Tasarıyla birlikte Talim Terbiye Kurulu'nun yetkilerinin de sınırlandırılacağını bildiren Köse, "TTK bu tasarının yasalaşmasıyla birlikte tamamen bakana veya müsteşara bağlı ve siyasallaşmış bir kurum haline gelecektir. TTK'da artık tüm yetkiler tek bir kişide toplanacak, başka kimse söz sahibi olamayacaktır" dedi.
Köse, dershanelerin kapatılması gündemiyle alakalı olarak ise, “Eğitimimiz ve öğrencilerimiz ne yazık ki hükümetin inadına kurban edilmektedir” ifadesini kullandı
Dershanelerin kapatılmasının fiili olarak mümkün olmayacağını kaydeden Köse, dershanelerin illegal olarak faaliyetlerine devam edebileceğini söyledi.
Dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ile ilgili de ciddi sıkıntılar olacağını ileri süren Köse, sözlerini şöyle tamamladı:
“Şuanda bile özel okulların doluluk oranı yüzde 40'dır. Hükümet, özel okullara öğrenci akışı sağlanması için teşvik verecektir. Ancak bugün özel okul ücretlerinin en az 10 bin TL olduğu düşünüldüğünde, hükümetin yapacağı destek kime ne fayda sağlayacaktır? Asgari ücretli, memur, esnaf olan ailelerin çocuklarına fayda sağlayacaktır. Üstelik devletin bu kadar çok parası var ise neden kendi okullarının ihtiyaçlarını karşılamak için bunu kullanmamaktadır? Tezekle ısınan, camı, masası, sandalyesi kırık, hizmet personeli olmayan okullarımız var. Devlet neden kendi okullarına üvey evlat muamelesi yapmaktadır?”
Basın açıklamasının ardından Valilik binası önünde kısa bir skeç yapan grup olaysız bir şekilde dağıldı.
Kaynak: İHA
“MEB Yasa Tasarısı” olarak bilinen Milli Eğitim Kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı Türkiye'nin diğer illeriyle eşzamanlı olarak Adana'da da Türk Eğitim-Sen üyelerince protesto edildi
Valilik önünde çeşitli sloganlar atan Türk Eğitim-Sen üyesi 40 kişi burada bir basın açıklaması yaptı
Basın açıklamasını okuyan Türk Eğitim-Sen Adana 2 Nolu Şube Başkanı Kamil Köse, kanun tasarısını “Pimi çekilmiş bomba” olarak nitelendirdi. Bu yasa tasarısının önümüzdeki günlerde eğitim hayatını "yangın yerine" çevireceğini öne süren Köse, “Bu yasa tasarısında en tehlikeli hususlardan birisi 4 yıl ve üzeri sürelerde okul müdürü, başyardımcısı ve müdür yardımcısı olanların bu görevlerinin sona erecek olmasıdır. Bundan sonra okul yöneticileri il milli eğitim müdürü ve vali oluru ile okul müdürü, müdür baş yardımcısı ve müdür yardımcısı olacaktır. Kanunun yayınlanmasıyla birlikte mevcut okul yöneticilerinden 4 yılını dolduranların görevleri sona erdirilecek” dedi.
Yasa tasarısıyla, MEB Merkez Teşkilatı'nda müsteşar dışındaki tüm üst düzey yöneticilerinin görevlerinin sona ereceğini söyleyen Köse, MEB Merkez Teşkilatı'nın daha önce değişen bir tasarıyla alt üst olduğunu, tekrar alt üst etmenin mantıksız bulunduğunu ifade etti.
Hükümete yüklenen Köse, ataması yapılmayan öğretmenlere de değindi. 6 yılını dolduran dershane öğretmenlerinin KPSS'ye girmeden sözlü sınavla MEB kadrosuna alındığını hatırlatan Köse, bu durumun atama bekleyen 350 bin öğretmene haksızlık olduğunu savundu. Tasarıyla birlikte Talim Terbiye Kurulu'nun yetkilerinin de sınırlandırılacağını bildiren Köse, "TTK bu tasarının yasalaşmasıyla birlikte tamamen bakana veya müsteşara bağlı ve siyasallaşmış bir kurum haline gelecektir. TTK'da artık tüm yetkiler tek bir kişide toplanacak, başka kimse söz sahibi olamayacaktır" dedi.
Köse, dershanelerin kapatılması gündemiyle alakalı olarak ise, “Eğitimimiz ve öğrencilerimiz ne yazık ki hükümetin inadına kurban edilmektedir” ifadesini kullandı
Dershanelerin kapatılmasının fiili olarak mümkün olmayacağını kaydeden Köse, dershanelerin illegal olarak faaliyetlerine devam edebileceğini söyledi.
Dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ile ilgili de ciddi sıkıntılar olacağını ileri süren Köse, sözlerini şöyle tamamladı:
“Şuanda bile özel okulların doluluk oranı yüzde 40'dır. Hükümet, özel okullara öğrenci akışı sağlanması için teşvik verecektir. Ancak bugün özel okul ücretlerinin en az 10 bin TL olduğu düşünüldüğünde, hükümetin yapacağı destek kime ne fayda sağlayacaktır? Asgari ücretli, memur, esnaf olan ailelerin çocuklarına fayda sağlayacaktır. Üstelik devletin bu kadar çok parası var ise neden kendi okullarının ihtiyaçlarını karşılamak için bunu kullanmamaktadır? Tezekle ısınan, camı, masası, sandalyesi kırık, hizmet personeli olmayan okullarımız var. Devlet neden kendi okullarına üvey evlat muamelesi yapmaktadır?”
Basın açıklamasının ardından Valilik binası önünde kısa bir skeç yapan grup olaysız bir şekilde dağıldı.