Dört Eski Bakanla İlgili Soruşturma Komisyonu
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, dört eski Bakan hakkındaki Meclis Soruşturma Komisyonu'nun çalışmalarının, yasama organının yaptığı adli bir faaliyet olduğunu belirterek, "Yetki de sorumluluk da komisyona aittir. Nasıl çalışıyor, niye karar aldı? Biz onları bilemeyiz. Meclis Başkanlığı olarak bize düşen iş ve işlemler ocak ayının 9'undan itibaren başlıyor" dedi.
Cemil Çiçek, Edremit Belediye Başkanlığı'nın, TBMM Mustafa Necati Kültürevi'nde düzenlediği, "Kazdağlarının Antik Zenginliği; Antandros Gün Işığına çıkıyor" isimli fotoğraf sergisinin açılışını yaptı. Sergiyi gezen Çiçek, fotoğraflar ve antik kent hakkında yetkililerden bilgi aldı. Sergi açılışına bir grup CHP'li milletvekili de katıldı.
TBMM Başkanı Çiçek, sergi açılışından önce gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Soruşturma Komisyonu 5 Ocak'ta nihai kararını verecek. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Çiçek, Soruşturma Komisyonu'nun, Anayasa'nın 100. maddesi, İçtüzük'ün 107. ve takip eden maddelerine göre kurulduğunu ve çalıştığını söyledi.
Çiçek, şöyle konuştu:
"Yasama organının yaptığı adli bir faaliyettir. Bu çalışmalarını sürdürürken İçtüzük'ün o maddeleri ve Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre işlemlerini sürdürüyor. Yetki de sorumluluk da komisyona aittir. Nasıl çalışıyor, neden karar aldı, niye karar aldı? Biz onları bilemeyiz. bunları benim bilmem mümkün değil. Meclis Başkanlığı olarak bize düşen, iş ve işlemler ocak ayının 9'undan itibaren başlıyor. Çünkü, artık komisyonun süresi 9 Ocak itibariyle bitiyor. Raporu, kanaati, düşüncesi neyse o gün bize teslim etmek mecburiyetinde. Ondan sonraki kısmı Meclis Başkanlığı olarak biz yürüteceğiz. Sonuçta da Genel Kurul karar vermiş olacak, adli faaliyet olduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekir. Siyaseten değerlendirecek olanlar varsa onlara bir şey demem ama tümüyle yetki de sorumluluk da bir hukuki işlem sürdürdükleri için komisyona aittir."
- "Kimse baskı yapamaz"
Cemil Çiçek, bir gazetecinin, "Komisyonun CHP'li üyeleri AK Parti'li üyelere baskı yapıldığını iddia ettiler" sözleri üzerine, "Kimse baskı yapamaz. Bunu düşünmek bile hukuken doğru değil" dedi.
Yapılan işlemin adli bir faaliyet olduğunu ifade eden Çiçek, "Nasıl soruşturma savcısına, yargılama yapan hakime baskı yapılamazsa, Anayasa'nın 138. maddesinde çok açık ve nettir. Hatta ve hatta bu kurala pek uymuyoruz ama 'görülmekte olan davalarla Genel Kurul'da görüşme yapılamaz' der. 'Hiç kimse bu faaliyetleri yapmakta olan yargı makamlarına tavsiyede bulunamaz, genelge gönderemez' der. Bunlar Anayasa'da çok açık şeyler. Bizim sıkıntımız bu süreçlerden değil. Hukuku gözardı etmekten ve hukuku dışlayarak bu tartışmaları yapmaktan kaynaklanıyor. Bunlar kurala bağlanmış. Buna rağmen uyulmazsa, o zaman da hukuk devleti olmaz. Onun için ben bu türlü spekülasyonlara girmem, Böyle bir şey söyleniyorsa bunun ispat edilmesi gerekir" diye konuştu.
TBMM Başkanı Çiçek, "Sizin AK Parti'li milletvekilleri ile görüşüp Yüce Divan'a gönderilmesini istediğiniz ve Sayın Cumhurbaşkanı ile de ters düştüğünüz iddia ediliyor" sözleri üzerine ise "Hayır. Biz Sayın Cumhurbaşkanı ile aynı hükümetlerde görev yaptık. Bizim de benim de Cumhurbaşkanımdır. Ben herhangi bir konuda bir düşüncem varsa bunu kendisine söylerim. Bu konuları biz kendisi ile konuşmadık ki ters düşmemiz olsun. Zannediyorum bu türlü spekülasyonlarla bir netice alınmaya çalışılıyorsa bunlar doğru şeyler değil. Herhangi bir konuda netice alınacaksa hukuk yolundan giderek netice almak lazım. Dedikodularla, aslı ve astarı olmayan yol ve yöntemlerle sonuca ulaşmak ne ahlakidir, ne de doğrudur" dedi.
İstanbul merkezli operasyon hakkındaki görüşünün sorulması üzerine ise Çiçek, "Siz beni biliyorsunuz. Siz de bu soruyu sorarken hukuka uymuyorsunuz. Görülmekte olan davalarla ilgili açıklama yapmak... Ceza Kanunu'nun 285. maddesine, lütfen buradan çıktıktan sonra bir bakıverin" ifadelerini kullandı.
Cemil Çiçek, görülmekte olan bir soruşturma olduğunu belirterek, "Meclis Başkanı konuşursa, bu yargıyı etkiler mi etkilemez mi? O zaman bu kanunlara biz neye yapıyoruz? Baştan beri söylüyorum: Bu kanunları yapanlar bu kurallara en evvel kendileri uymak durumundadır. Ben uymanın çabası, gayreti içerisindeyim. Hoşunuza giden bir cevap olmadığını biliyorum baştan beri ama ne yapalım benim hukuku söylemek gibi bir sorumluluğum var" diye konuştu.
Kaynak: AA
TBMM Başkanı Çiçek, sergi açılışından önce gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Soruşturma Komisyonu 5 Ocak'ta nihai kararını verecek. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Çiçek, Soruşturma Komisyonu'nun, Anayasa'nın 100. maddesi, İçtüzük'ün 107. ve takip eden maddelerine göre kurulduğunu ve çalıştığını söyledi.
Çiçek, şöyle konuştu:
"Yasama organının yaptığı adli bir faaliyettir. Bu çalışmalarını sürdürürken İçtüzük'ün o maddeleri ve Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre işlemlerini sürdürüyor. Yetki de sorumluluk da komisyona aittir. Nasıl çalışıyor, neden karar aldı, niye karar aldı? Biz onları bilemeyiz. bunları benim bilmem mümkün değil. Meclis Başkanlığı olarak bize düşen, iş ve işlemler ocak ayının 9'undan itibaren başlıyor. Çünkü, artık komisyonun süresi 9 Ocak itibariyle bitiyor. Raporu, kanaati, düşüncesi neyse o gün bize teslim etmek mecburiyetinde. Ondan sonraki kısmı Meclis Başkanlığı olarak biz yürüteceğiz. Sonuçta da Genel Kurul karar vermiş olacak, adli faaliyet olduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekir. Siyaseten değerlendirecek olanlar varsa onlara bir şey demem ama tümüyle yetki de sorumluluk da bir hukuki işlem sürdürdükleri için komisyona aittir."
- "Kimse baskı yapamaz"
Cemil Çiçek, bir gazetecinin, "Komisyonun CHP'li üyeleri AK Parti'li üyelere baskı yapıldığını iddia ettiler" sözleri üzerine, "Kimse baskı yapamaz. Bunu düşünmek bile hukuken doğru değil" dedi.
Yapılan işlemin adli bir faaliyet olduğunu ifade eden Çiçek, "Nasıl soruşturma savcısına, yargılama yapan hakime baskı yapılamazsa, Anayasa'nın 138. maddesinde çok açık ve nettir. Hatta ve hatta bu kurala pek uymuyoruz ama 'görülmekte olan davalarla Genel Kurul'da görüşme yapılamaz' der. 'Hiç kimse bu faaliyetleri yapmakta olan yargı makamlarına tavsiyede bulunamaz, genelge gönderemez' der. Bunlar Anayasa'da çok açık şeyler. Bizim sıkıntımız bu süreçlerden değil. Hukuku gözardı etmekten ve hukuku dışlayarak bu tartışmaları yapmaktan kaynaklanıyor. Bunlar kurala bağlanmış. Buna rağmen uyulmazsa, o zaman da hukuk devleti olmaz. Onun için ben bu türlü spekülasyonlara girmem, Böyle bir şey söyleniyorsa bunun ispat edilmesi gerekir" diye konuştu.
TBMM Başkanı Çiçek, "Sizin AK Parti'li milletvekilleri ile görüşüp Yüce Divan'a gönderilmesini istediğiniz ve Sayın Cumhurbaşkanı ile de ters düştüğünüz iddia ediliyor" sözleri üzerine ise "Hayır. Biz Sayın Cumhurbaşkanı ile aynı hükümetlerde görev yaptık. Bizim de benim de Cumhurbaşkanımdır. Ben herhangi bir konuda bir düşüncem varsa bunu kendisine söylerim. Bu konuları biz kendisi ile konuşmadık ki ters düşmemiz olsun. Zannediyorum bu türlü spekülasyonlarla bir netice alınmaya çalışılıyorsa bunlar doğru şeyler değil. Herhangi bir konuda netice alınacaksa hukuk yolundan giderek netice almak lazım. Dedikodularla, aslı ve astarı olmayan yol ve yöntemlerle sonuca ulaşmak ne ahlakidir, ne de doğrudur" dedi.
İstanbul merkezli operasyon hakkındaki görüşünün sorulması üzerine ise Çiçek, "Siz beni biliyorsunuz. Siz de bu soruyu sorarken hukuka uymuyorsunuz. Görülmekte olan davalarla ilgili açıklama yapmak... Ceza Kanunu'nun 285. maddesine, lütfen buradan çıktıktan sonra bir bakıverin" ifadelerini kullandı.
Cemil Çiçek, görülmekte olan bir soruşturma olduğunu belirterek, "Meclis Başkanı konuşursa, bu yargıyı etkiler mi etkilemez mi? O zaman bu kanunlara biz neye yapıyoruz? Baştan beri söylüyorum: Bu kanunları yapanlar bu kurallara en evvel kendileri uymak durumundadır. Ben uymanın çabası, gayreti içerisindeyim. Hoşunuza giden bir cevap olmadığını biliyorum baştan beri ama ne yapalım benim hukuku söylemek gibi bir sorumluluğum var" diye konuştu.