Enerji Bakanı Yıldız’ın Açıklamaları (2)
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapılan görüşmelerde doğalgaz fiyatına indirim yapılması konusunun da ele alındığını kaydederek, "Tabii ki bu bir adımdır.
Biz de karşı teklifimizi kendilerine sunduk. Bu bir müzakeredir, bir süreçtir, devam edecektir” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, 'Rusya ile yapılan anlaşmalara dair' yaptığı basın açıklamasında stratejik işbirliği ve stratejik ortaklık noktasında gelinen noktanın gelecekte daha da ilerletilmesine dönük bir kısım imzalar atıldığını kaydetti.
Yıldız, bu kapsamda Karma Ekonomik Toplantının 13. Dönem Toplantı tutanaklarını imzaladıklarını da söyledi.
BOTAŞ'ın Gazprom ile imzaladığı iyi niyet anlaşmasına ilişkin konuşan Yıldız, "Bu iyi niyet anlaşması bundan sonra geliştirilebilecek projelerle alakalı hükümetlerimizin kurumlarımızı görevlendirmesiyle alakalı konulardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın ve Sayın Putin'in bahsettiği Güney Akım ile alakalı bundan sonra neler yapılabilir bununla alakalı bir iyi niyet anlaşmasıydı" ifadelerini kullandı.
Batı hattından gelen gaz miktarının artmadığını görerek, buna dair taleplerini bildirdiklerini ifade eden Bakan Yıldız, “Dün aralık ayına girdik. Bundan sonra Ocak ve Şubat aylarında malum kış şartlarından dolayı daha fazla doğalgaz talebi olacaktır. Bu talebi yerinde karşılayabilmek için aslında problemin parçası olmadığımız Ukrayna ve AB ile alakalı toplantıların bir kenarında olmamız lazım geldiğini bir kez daha söyledik. Türkiye, Ukrayna krizinin bir parçası değildir ve Ukrayna kriziyle alakalı AB ile Rusya'nın yaptığı müzakerelerin de bir parçası değildir. Günlük 42 milyon metreküplük gazın hemen hemen yarı yarıya miktarı geliyor akşama kadar. Bugün arkadaşlarımız tekrar değerlendirecekler. Bunun bizim ilişkimiz çerçevesinde ve onun doğrultusunda bir noktaya gelmesi, kontrat miktarına ulaşılması lazım geldiğini bir kez daha söyledik” diye konuştu.
Görüşmelerde doğalgaz fiyatına indirim yapılması konusunun da ele alındığını kaydeden Yıldız, "Tabii ki bu bir adımdır. Biz de karşı teklifimizi kendilerine sunduk. Bu bir müzakeredir, bir süreçtir, devam edecektir. Umarım ki bu ayın, bu yılın sonuna kadar bu süreç tamamlanmış olsun. Çünkü 1 Ocak 2015'ten itibaren istediğimiz, bize formülün verdiği revizyon hakkı bu tarihten itibaren başlayacak. Tabii ki hazırlıklarımızı yapmış olmamız doğru olacaktır. Fiyat konusunda mutabık kalacağımızı ben de ümit ediyorum. Sayın Putin'in dün vermiş olduğu rakamlar tabii ki Rusya'nın teklifi olarak olumlu bir adım olarak tarafımızdan değerlendirilmiştir. Ancak bizim verdiğimiz karşı teklif henüz nihayetlenmemiştir. Bu süreci tamamladıktan sonra kamuoyuyla bunları her beraber paylaşmış olacağız."
Yıldız, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ÇED Raporu'nun onaylanması konusunda,açıklamada bulunarak şunları kaydetti:
"Nükleerde önemli bir aşamaya geliyoruz. Oraya bir liman yapılacak. İhaleye çıkılacak. Hemen bu ay içerisinde ve Mart ayında da biz orada liderlerimizin öncülüğünde bir temel atmayı düşünüyoruz. Bu 800 milyon Dolarlık bir dilimdir. Bunun başarılı bir şekilde yine Türk firmaları tarafından alınacağına ve orada bir inşaatın somut olarak başlatılacağını söylemem lazım. Bizim Rusya Federasyonu ile ÇED Toplantıları çerçevesinde paylaştığımız önemli bir başlık vardır. Karşılıklı bağımlık, çıkar esası gibi konular. Bunları telaffuz etmek yanlış şeyler değil. Biz Rusya Federasyonuyla yaklaşık 33 milyon Dolarlık bir yıllık dış ticaret hacmini, Türkiye’nin lehine bir kısım rakamlarla beraber değiştirmeye çalışıyoruz.”
'Basında yer alana haberlere göre 2 bin 800’ün üzerinde madenci artık işsiz ve işten çıkarıldı bunlara ile ilgili somut ne yapılabilir?' sorusuna Bakan Yıldız, “Soma’daki gelişmeleri hep beraber izliyoruz. Biz iş sağlığı ve iş güvenliği ile alakalı konuları yerine gelmeden oradaki maden ocaklarının açılamayacağını söylemiştik. Herhangi bir işçimizin sağlığını tehdit edecek bir unsuru ortada bırakmamakta biz şu anda bunu yapıyoruz. Kazaların olduğu Atabacası ve Eynez’ de, Eynez’ in çok toparlanma imkanı görülmüyor artık. İçerisinde ki 6 milyon ila 8 tonluk kömür bizim önceliğimiz arasında değildir. İşçilerin sağlığı bizim önceliğimiz arasındadır. Bununla alakalı aldığımız radikal tedbirlerin sonuçlarını hep beraber kamuoyunda izleyeceğiz" şeklinde cevapladı.
Bakan Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bununla alakalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın yapacağı mutlaka bir çalışma olacaktır. Ama orada önümüzdeki aylarda devreye girecek olan maden ocakları vardır. O maden ocaklarında tabi ki işçi kardeşlerimizi değerlendirilmesi gerekir. Ama şunu da net olarak söyleyeyim Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) orada bir kamu eli ile maden işletmeyecektir. Bu manada herhangi bir geri dönüşü yapmamız doğru olmaz. Bizim o ocakları kamu olarak da işletmemizi doğru olmaz. Bir kısım yaptığımız görüşmelerde özellikle muhalefetin bu ocaklar kapatılsın adına yaptığı çalışmaların şu anda geldiği noktayı da göz ardı etmemek lazım. Soma’da bulunan esnafımızın o muhalefet partisindeki milletvekillerine nasıl davrandıklarını yaptığı sorumsuzca davranışların neler getirdiğini hep beraber izleyeceğiz. Tabi ki bir kısım işçi kardeşlerimizin de Eynez kazasından sonra çalışmak istemediklerini bana ilettiler. Bunu da son derece normal buluyorum. Ama tabi ki Soma’nın istihdamı her birimizi ilgilendiren bir konudur.”
Kaynak: İHA
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, 'Rusya ile yapılan anlaşmalara dair' yaptığı basın açıklamasında stratejik işbirliği ve stratejik ortaklık noktasında gelinen noktanın gelecekte daha da ilerletilmesine dönük bir kısım imzalar atıldığını kaydetti.
Yıldız, bu kapsamda Karma Ekonomik Toplantının 13. Dönem Toplantı tutanaklarını imzaladıklarını da söyledi.
BOTAŞ'ın Gazprom ile imzaladığı iyi niyet anlaşmasına ilişkin konuşan Yıldız, "Bu iyi niyet anlaşması bundan sonra geliştirilebilecek projelerle alakalı hükümetlerimizin kurumlarımızı görevlendirmesiyle alakalı konulardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın ve Sayın Putin'in bahsettiği Güney Akım ile alakalı bundan sonra neler yapılabilir bununla alakalı bir iyi niyet anlaşmasıydı" ifadelerini kullandı.
Batı hattından gelen gaz miktarının artmadığını görerek, buna dair taleplerini bildirdiklerini ifade eden Bakan Yıldız, “Dün aralık ayına girdik. Bundan sonra Ocak ve Şubat aylarında malum kış şartlarından dolayı daha fazla doğalgaz talebi olacaktır. Bu talebi yerinde karşılayabilmek için aslında problemin parçası olmadığımız Ukrayna ve AB ile alakalı toplantıların bir kenarında olmamız lazım geldiğini bir kez daha söyledik. Türkiye, Ukrayna krizinin bir parçası değildir ve Ukrayna kriziyle alakalı AB ile Rusya'nın yaptığı müzakerelerin de bir parçası değildir. Günlük 42 milyon metreküplük gazın hemen hemen yarı yarıya miktarı geliyor akşama kadar. Bugün arkadaşlarımız tekrar değerlendirecekler. Bunun bizim ilişkimiz çerçevesinde ve onun doğrultusunda bir noktaya gelmesi, kontrat miktarına ulaşılması lazım geldiğini bir kez daha söyledik” diye konuştu.
Görüşmelerde doğalgaz fiyatına indirim yapılması konusunun da ele alındığını kaydeden Yıldız, "Tabii ki bu bir adımdır. Biz de karşı teklifimizi kendilerine sunduk. Bu bir müzakeredir, bir süreçtir, devam edecektir. Umarım ki bu ayın, bu yılın sonuna kadar bu süreç tamamlanmış olsun. Çünkü 1 Ocak 2015'ten itibaren istediğimiz, bize formülün verdiği revizyon hakkı bu tarihten itibaren başlayacak. Tabii ki hazırlıklarımızı yapmış olmamız doğru olacaktır. Fiyat konusunda mutabık kalacağımızı ben de ümit ediyorum. Sayın Putin'in dün vermiş olduğu rakamlar tabii ki Rusya'nın teklifi olarak olumlu bir adım olarak tarafımızdan değerlendirilmiştir. Ancak bizim verdiğimiz karşı teklif henüz nihayetlenmemiştir. Bu süreci tamamladıktan sonra kamuoyuyla bunları her beraber paylaşmış olacağız."
Yıldız, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ÇED Raporu'nun onaylanması konusunda,açıklamada bulunarak şunları kaydetti:
"Nükleerde önemli bir aşamaya geliyoruz. Oraya bir liman yapılacak. İhaleye çıkılacak. Hemen bu ay içerisinde ve Mart ayında da biz orada liderlerimizin öncülüğünde bir temel atmayı düşünüyoruz. Bu 800 milyon Dolarlık bir dilimdir. Bunun başarılı bir şekilde yine Türk firmaları tarafından alınacağına ve orada bir inşaatın somut olarak başlatılacağını söylemem lazım. Bizim Rusya Federasyonu ile ÇED Toplantıları çerçevesinde paylaştığımız önemli bir başlık vardır. Karşılıklı bağımlık, çıkar esası gibi konular. Bunları telaffuz etmek yanlış şeyler değil. Biz Rusya Federasyonuyla yaklaşık 33 milyon Dolarlık bir yıllık dış ticaret hacmini, Türkiye’nin lehine bir kısım rakamlarla beraber değiştirmeye çalışıyoruz.”
'Basında yer alana haberlere göre 2 bin 800’ün üzerinde madenci artık işsiz ve işten çıkarıldı bunlara ile ilgili somut ne yapılabilir?' sorusuna Bakan Yıldız, “Soma’daki gelişmeleri hep beraber izliyoruz. Biz iş sağlığı ve iş güvenliği ile alakalı konuları yerine gelmeden oradaki maden ocaklarının açılamayacağını söylemiştik. Herhangi bir işçimizin sağlığını tehdit edecek bir unsuru ortada bırakmamakta biz şu anda bunu yapıyoruz. Kazaların olduğu Atabacası ve Eynez’ de, Eynez’ in çok toparlanma imkanı görülmüyor artık. İçerisinde ki 6 milyon ila 8 tonluk kömür bizim önceliğimiz arasında değildir. İşçilerin sağlığı bizim önceliğimiz arasındadır. Bununla alakalı aldığımız radikal tedbirlerin sonuçlarını hep beraber kamuoyunda izleyeceğiz" şeklinde cevapladı.
Bakan Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bununla alakalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın yapacağı mutlaka bir çalışma olacaktır. Ama orada önümüzdeki aylarda devreye girecek olan maden ocakları vardır. O maden ocaklarında tabi ki işçi kardeşlerimizi değerlendirilmesi gerekir. Ama şunu da net olarak söyleyeyim Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) orada bir kamu eli ile maden işletmeyecektir. Bu manada herhangi bir geri dönüşü yapmamız doğru olmaz. Bizim o ocakları kamu olarak da işletmemizi doğru olmaz. Bir kısım yaptığımız görüşmelerde özellikle muhalefetin bu ocaklar kapatılsın adına yaptığı çalışmaların şu anda geldiği noktayı da göz ardı etmemek lazım. Soma’da bulunan esnafımızın o muhalefet partisindeki milletvekillerine nasıl davrandıklarını yaptığı sorumsuzca davranışların neler getirdiğini hep beraber izleyeceğiz. Tabi ki bir kısım işçi kardeşlerimizin de Eynez kazasından sonra çalışmak istemediklerini bana ilettiler. Bunu da son derece normal buluyorum. Ama tabi ki Soma’nın istihdamı her birimizi ilgilendiren bir konudur.”