Konya'da 'Hz. Mevlana ve Sadreddin Konevi İlişkileri' Konferansı

Meram Belediyesi Konevi AraşŸtırma Merkezi tarafından "Hz. Mevlana ve Sadreddin Konevi İlişŸkileri" konulu konferans düzenlendi.

Prof. Dr. Mustafa Demirci'nin konuşŸmacı olarak katıldığŸı konferans Mevlana Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Mevlana ve Konevi'nin İslam düşŸünce geleneğŸinde en üst soyut kavramlarla düşŸüncelerini gelişŸtirerek dünya tarihinde kök salmışŸ 2 filozof olduğŸunu belirten Demirci, Konevi ile Mevlana'nın ilişŸkisine dair çok malumat bulunmadığŸını, Mevlana'nın eserlerinin hiçbirinde açıkça Konevi'den bahsedilmediğŸini söyledi.

Mesnevi'de şŸahısların mecaz ifadelerle anlatıldığŸına işŸaret eden Demirci, şŸunları kaydetti:

"Bu nedenle hangi kalıbın kimi ifade ettiğŸini tespit etmek de çok zordur. Mevlana'nın bir eserinde kullandığŸı 'şžeyh-üd Din' ifadesiyle Konevi'yi ya da İbn-i Arabi'yi kastettiğŸi ileri sürülür. Aynı şŸekilde Sadreddin-i Konevi'nin eserlerinde de açıkça Mevlana'yı anlatan ifadeler yok. Aynı dönemde yaşŸayan bu iki alimin birbiriyle olan ilişŸkilerine dair bilgileri menakıpnamelerden çıkarabiliriz. Mevlana ile Sadreddin-i Konevi'nin hayatları birbirine o kadar benzer ki iki insanın kaderi, hayatı bu kadar mı örtüşŸür? BaşŸlangıçta bu iki zatın ilişŸkileri çok iyi değŸildi. Zaman içinde münasebetlerinin gelişŸtiğŸini ve dostluklarının arttığŸını görüyoruz. Mevlana Hazretleri, vefatından önce yemeden içmeden kesilir. Konevi de sık sık onu ziyarete gider. AnladığŸımız kadarıyla son günleri ileri bir muhabbet ve sadakatle geçiyor. Mevlana, cenaze namazını Konevi'nin kıldırmasını vasiyet ediyor. Cenaze namazı kılınacağŸında Konevi'nin iki kez bayıldığŸı ifade edilir."

İki filozofun da temsil ettiğŸi geleneklerin farklı olduğŸunu ifade eden Demirci, bu iki büyük şŸahsın eserlerinin Osmanlı döneminin manevi temellerini oluşŸturduğŸunu vurguladı.
 

Kaynak: AA