5. Din Şurası Kararları Açıklandı
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen 5. Din Şurası’nın kararları açıklandı.
Ankara’da 8 Aralık Pazartesi günü başlayan ve üç gün süren 5. Din Şurası kararları, maddeler üzerinde müzakere yapılmasının ardından yazılı olarak açıklandı. ‘Günümüzde Yeni Dinî Anlayışlar; Dinî Bilgi, Eğitim ve Din Hizmetleri’ başlığı altında toplanan ve İslam dünyasının içinde bulunduğu durumdan din hizmeti ve din eğitimini topluma ulaştırmada yapılması gerekenlerin de ele alındığı kararlar kamuoyuyla paylaşıldı.
Buna göre, Diyanet İşleri Başkanlığı ve akademi camiasından 300’e yakın ilim adamının katıldığı şuradan çıkan kararlar şu şekilde:
"- İslam’ın düşünce alanında sağladığı kültürel çeşitlilik korunmalı ve geliştirilerek sürdürülmelidir
-Gelecek kuşakların daha bilinçli hale gelmesi yönünde çalışmalar yapılmalıdır
-İnsan yetiştirme süreç ve mekanizmaları yeniden gözden geçirilmelidir
-Din algısı konusunda çarpık anlayışların yaygınlaşmaması ve samimi dindarların zihinlerinin bulandırılmaması için çok yönlü bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır
-Tasavvufî düşüncenin kurumsallaşmasıyla oluşan bazı yapıların istismara yol açmaması
için bilinç ve farkındalığın artırılması yönünde çalışmalar yapılmalıdır
-Toplumun ahengini bozan ve ferdin bireysel sorumluluğunu ortadan kaldıran akımlara karşı toplumsal bilincin artırılması için daha etkin sorumluluk üstlenmelidir
-İslâm, bir ideolojiye yahut sosyal mühendislik içeren bir politik projeye indirgenemeyecek kadar yücedir
-İslâm coğrafyasında çatışmaları durdurmak, barış ve sükûneti sağlamak, “Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi” gibi platformların kalıcı ve etkin hale gelmesi sağlanmalıdır
-İslamofobia ve onun tetiklediği İslâm karşıtı tutumlar, bugün, topyekûn dünya barışına ve selametine gölge düşürmektedir
-Din ve toplum kavramları ekseninde bir bilgi yönetim merkezi kurulmalıdır
-Ankara’da uluslararası referans değeri olan ve bilgi merkezleri ile irtibatlı bir kütüphane ve dökümantasyon merkezi kurulmalıdır
-Bilgiyi dini ve gayr-i dinî diyerek bölmeyen, insani ve toplumsal gerçeklikleri dikkate alan, bilgi ve bilim üreten bir uluslar arası üniversite kurulmalıdır
-Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin mesleki formasyon ve yeterliliği örgün eğitim ve yükseköğretim programlarıyla sağlanmalı ve kazandırılmalıdır
-Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve İlahiyat fakülteleri program düzenleme ve uygulamalarında eşgüdüm içerisinde olmalıdır
-Dinî yükseköğretim yapan kurumların, Diyanet İşleri Başkanlığının personel yeterliklerini ve istihdam alanlarını dikkate alarak yeniden değerlendirilmesi gereklidir
-İmam-Hatip Liselerinin ve İlahiyat Fakültelerinin müfredatları oluşturulurken Diyanet İşleri Başkanlığının ihtiyaçları ve personel yeterlikleri de dikkate alınmalıdır
-İlahiyat Fakültelerinde din hizmetleri, dini danışmanlık, manevi bakım gibi alanlara dönük bilgi ve becerilerini geliştirecek sertifika programları düzenlenmelidir
-İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin mesleki bilgi ve beceri geliştirmek amacıyla camilerde ve Kur’an kurslarında din eğitimi ve hizmetleri ile ilgili staj çalışmaları yapmaları sağlanmalıdır
-Diyanet İşleri Başkanlığının irşad ve yaygın din eğitimindeki hedeflerini gözden geçirmesi gereklidir
-Yaygın Din Eğitimi hizmetleri, Kur’an Kursu sisteminin yanında toplumun farklı düzeydeki ihtiyaç ve taleplerini de dikkate alarak çeşitlendirilmelidir
-Yaygın din eğitimi kapsamında değerlendirilen geleneksel dinî eğitim veren yapılar, Diyanet İşleri Başkanlığının himaye ve rehberliğinde varlığını sürdürmelidir
-Dinî hizmetler, toplumun tüm kesimlerini içine alacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır
-Küresel ölçekte hizmet sunan Diyanet İşleri Başkanlığının televizyon, radyo ve basılı yayınlar alanında değişik dünya dillerinde yayın yapması kaçınılmazdır
-Tüm dünyadaki Müslüman topluluklara sağlıklı ve etkin din hizmeti ulaştırmak amacıyla, ilgili toplulukların dillerini, kültürlerini iyi bilen uzmanlar yetiştirilmelidir
-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyelerin camiye yönelik imar planları toplumun din-sosyal ihtiyaçları doğrultusunda yapılmalıdır
-Dinî-sosyal teşekküllerin sağlıklı zeminde gelişmeleri için ehliyet ve liyakata uygun insan kaynağına ve bilgi üreten mekanizmalara sahip olmaları kaçınılmazdır
-Diyanet İşleri Başkanlığı, hizmet standartları ve ilkeleri çerçevesinde diğer Müslüman ülkelerin dinî kurumları ile akreditasyona dayalı kalıcı organik ilişkiler geliştirmelidir
-Yurt dışında Diyanet İşleri Başkanlığının son yıllarda gerçekleştirmiş olduğu organizasyon ve yapıların tüzel kişiliği olan kurumlara dönüştürülmesi için adımlar atılmalıdır
-Dini-sosyal içerikli kurulan vakıfların Diyanet İşleri Başkanlığı ve din hizmetleri ile ilişkisi yeniden düşünülmelidir
-Diyanet İşleri Başkanlığını daha etkin ve verimli hale getirmek üzere Başkanlığın ilmî ve dinî özerkliğini güvence altına alan ve kamu tüzel kişiliği sağlayan bir düzenleme yapılmalıdır
-Diyanet İşleri Başkanlığı, yasal sorumluluğunun bir gereği olarak Kızılay ve Yeşilay cemiyetleriyle daha yakın ve organik bir işbirliği içinde olmalıdır".