Güneydoğu'da Acının Paylaşıldığı Mekan; Taziye Evi
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yakınlarını kaybeden vatandaşlar, başsağlığı dileklerini 3 gün boyunca taziye evlerinde kabul ediyor.
Yoğun göç ve kentleşmenin ardından geniş aile yapıları nedeniyle taziyelerin apartman dairelerinde gerçekleştirilmesinde yaşanan sıkıntıyı gidermek amacıyla sivil toplum örgütleri, hayırseverler ve belediyeler tarafından yıllar önce yapımına başlanan taziye evlerinin sayısında hızlı artış yaşanıyor.
Diyarbakır ve Şanlıurfa'da başta olmak üzere bölgede genelinde erkekler için yüzlerce taziye evi yapılırken, ziyaretçileri ağırlamada bu mekanların sağladığı büyük rahatlık nedeniyle kadınlar için de taziye evi oluşturulmaya başlandı.
Başsağlığı dileğinde bulunmak üzere gelen herkes içerideki toplulukla vefat eden için fatiha okurken, taziye sahipleri, acılarını paylaşmaya gelenlere 3 gün boyunca çay ve mırranın yanı sıra yemek ikramında bulunuyor.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rüstem Erkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir yapının var olabilmesi için onun önemli bir işlevinin olması gerektiğini belirterek, taziye evlerinin de önemli bir işlev sağlaması nedeniyle ortaya çıktığını söyledi.
Köylerde vatandaşların daha çok cami avlusunda taziyeleri kabul ettiğini, hem nüfus artışı hem de göç dalgası sonucu apartman dairesinde bu geleneğinin sürdürülemez hale geldiğini aktaran Erkan, kent yaşamında bu sorunu çözebilmek için iyi bir uygulama olarak taziye evlerinin ortaya çıktığını belirtti.
- "Batı illerinde de yaygınlaşmaya başladı"
Geniş aile ve feodal yapı nedeniyle bölgede, taziyelerin kalabalık olduğunu vurgulayan Erkan, şöyle konuştu:
"Taziye evleri dayanışma duygusunu geliştiriyor ve acıların paylaşılmasını sağlıyor. Bölgede artık her köyün bile illerde taziye evi var. Genellikle birbirini tanıyan insanların taziyesi aynı yerde yapılıyor. Bu da yeni bir dayanışma ağını oluşturuyor. Bölgeden göçten dolayı taziye evleri artık batı illerinde de yaygınlaşmaya başladı.
İçel, Adana, İzmir ve İstanbul'da da bölgeden göç edenlerin açtığı taziye evleri var."
- ''Halk arasında kaynaşmayı sağlıyor''
Diyanet Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen ise taziye evlerinde toplumun önemli bir ihtiyacının karşılandığını söyledi.
Evlerde taziyeye gelenlerin ağırlanmasının zorlaşması nedeniyle profesyonel anlamda taziye evlerinin kurulduğunu bildiren Evsen, şöyle dedi:
"Üzüntülü aileye sabır dilemek, o acılı döneminde onlarla olmak halk arasında kaynaşmayı sağlıyor. Bölgeden göçle artık batı illerinde de taziye evi oluşturuluyor. Böylesi bir geleneğin bölgemizden tüm ülkemize yayılması güzellikler açısından son derece önemlidir."
Diyarbakır'da neredeyse her köyün taziye evinin bulunduğunu dile getiren Evsen, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Taziye evi bazı kolaylıkları da sağladı. Birisine başsağlığı dileğinde bulunmak için evlere gidilmesine gerek kalmadı. Çünkü her köyün ve ilçenin Diyarbakır'da taziye evi var. Bunlar da herkes tarafından bilinen mekanlardır. Bu sayede vatandaşın zaman kaybı olmuyor.''
Kaynak: AA
Diyarbakır ve Şanlıurfa'da başta olmak üzere bölgede genelinde erkekler için yüzlerce taziye evi yapılırken, ziyaretçileri ağırlamada bu mekanların sağladığı büyük rahatlık nedeniyle kadınlar için de taziye evi oluşturulmaya başlandı.
Başsağlığı dileğinde bulunmak üzere gelen herkes içerideki toplulukla vefat eden için fatiha okurken, taziye sahipleri, acılarını paylaşmaya gelenlere 3 gün boyunca çay ve mırranın yanı sıra yemek ikramında bulunuyor.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rüstem Erkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir yapının var olabilmesi için onun önemli bir işlevinin olması gerektiğini belirterek, taziye evlerinin de önemli bir işlev sağlaması nedeniyle ortaya çıktığını söyledi.
Köylerde vatandaşların daha çok cami avlusunda taziyeleri kabul ettiğini, hem nüfus artışı hem de göç dalgası sonucu apartman dairesinde bu geleneğinin sürdürülemez hale geldiğini aktaran Erkan, kent yaşamında bu sorunu çözebilmek için iyi bir uygulama olarak taziye evlerinin ortaya çıktığını belirtti.
- "Batı illerinde de yaygınlaşmaya başladı"
Geniş aile ve feodal yapı nedeniyle bölgede, taziyelerin kalabalık olduğunu vurgulayan Erkan, şöyle konuştu:
"Taziye evleri dayanışma duygusunu geliştiriyor ve acıların paylaşılmasını sağlıyor. Bölgede artık her köyün bile illerde taziye evi var. Genellikle birbirini tanıyan insanların taziyesi aynı yerde yapılıyor. Bu da yeni bir dayanışma ağını oluşturuyor. Bölgeden göçten dolayı taziye evleri artık batı illerinde de yaygınlaşmaya başladı.
İçel, Adana, İzmir ve İstanbul'da da bölgeden göç edenlerin açtığı taziye evleri var."
- ''Halk arasında kaynaşmayı sağlıyor''
Diyanet Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen ise taziye evlerinde toplumun önemli bir ihtiyacının karşılandığını söyledi.
Evlerde taziyeye gelenlerin ağırlanmasının zorlaşması nedeniyle profesyonel anlamda taziye evlerinin kurulduğunu bildiren Evsen, şöyle dedi:
"Üzüntülü aileye sabır dilemek, o acılı döneminde onlarla olmak halk arasında kaynaşmayı sağlıyor. Bölgeden göçle artık batı illerinde de taziye evi oluşturuluyor. Böylesi bir geleneğin bölgemizden tüm ülkemize yayılması güzellikler açısından son derece önemlidir."
Diyarbakır'da neredeyse her köyün taziye evinin bulunduğunu dile getiren Evsen, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Taziye evi bazı kolaylıkları da sağladı. Birisine başsağlığı dileğinde bulunmak için evlere gidilmesine gerek kalmadı. Çünkü her köyün ve ilçenin Diyarbakır'da taziye evi var. Bunlar da herkes tarafından bilinen mekanlardır. Bu sayede vatandaşın zaman kaybı olmuyor.''