Hdp Grup Toplantısı
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Çözüm süreci de müzakere süreci de bağrında büyük mücadeleleri barındıran süreçler olarak yürüyecek" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Bugün Sevgili Ahmet Kaya'nın ölüm yıl dönümü. 16 Kasım'da Ahmet Kaya'yı sürgünde kaybettik. Bir konserinde 'Vallahi o dostu çok özlemiştik' demişti. Biz de hala yüreğimizde hala Ahmet Kaya'nın sıcaklığını hissettiğimizi söylüyoruz. Fakat o iki gözüm bilsin ki onun bıraktığı ülkede çok şey değişmedi, aynı şekilde hiçleştirme politikaları devam ediyor. Kültüründen, inancından dolayı insanlar bu ülkede horlanmaya devam ediliyor. Hazır özür furyası başlamışken birileri de belki çıkar bugün parlamento kürsüsünde özür diler diye bekliyoruz. Çünkü o dönem sevgili Ahmet Kaya'yla ilgili en kötü yazı yazanlardan biri bugün parlamentoyu yönetiyor. Sayın Oktay Ekşi, Ahmet Kaya'dan bir özür diler diye bekliyoruz" dedi.
Bir diğer anılması gereken tarihsel kişiliğin Seyit Rıza olduğunu belirten Demirtaş, "16 Kasım Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişinin yıl dönümü. İnsanlık adına direnen herkesi bütün şehitlerimizi anıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Hükümetin sıkıştığı, yaptığı büyük hatalarda sık sık sarıldığı bir argüman var" diyen Demirtaş, "Gündem değiştiriyorlar. Sayın Ahmet Davutoğlu da ustasının yolundan giderek bu yolda hiç de fena olmadığını göstermeye çalışıyor. Ülkenin çözüm bulması gereken gündemler başka, Cumhurbaşkanı ve Başbakan kamuoyunun dikkatlerini başka yönlere çekebiliyorlar. 1128'de Müslümanlar Amerika kıtasını keşfetti. Velev ki Müslümanlar keşfetti. Bunu bu kadar sıcak gündeme taşımanın anlamı nedir? Bütün makam araçlarını, koruma araçlarını sıfır kilometre yenileyeceksin, kendine yeni bir saltanat kurmanın hazırlığı içindeyken Amerika'yı biz bulduk diye ortaya haybeden bir konu atıyor. Dünyada buna gülüyorlar. Bunu kimse ciddiye almıyor. Bu kadar suça bulanmış bir iktidar Cumhurbaşkanı olarak konuşacağın başka konu yok mu? Sokakta canımızı yakan meseleler neyse bizim gündemimiz o olmalı. Ne zaman bölgede, Ortadoğu'da, ekonomide, büyük işçi katliamları yaşanmışsa, felaketlerle karşı karşıya kalmışsak bir anda Dersim özrü, Alevilerin meselesi gelir. Bunu da gündem çarpıtmak için kullanıyorlar. 7 tane çalıştay yaptılar, şimdi yeniden çalıştaylara başlayacağız diyorlar. Alevilerin 4-5 tane talebi var. Bu çalıştaylarda 7 defa bir araya gelip bunları anlamadınız mı? Bunların hepsi gündem saptırmadır. Gerçek isteklerini asla söyleyemezler, cesaretleri yoktur. Aleviliği sapkın bir mezhep olarak görürler. Alevileri dinden çıkmış insanlar olarak görürler. Onların kafalarındaki Alevi sorunu budur. 'Alevi sorununu çözeceğiz' derken 'dinden çıkmış olan, sapkınları yola getireceğiz' demek istiyorlar. Bunu alevi açılımı, alevi sorununun çözümü adı altında Alevi inancına mensup insanların özellikle sesini yükselttikleri dönemde sindirmek için bir taktiktir. Asla çözmeyecekler. Aleviliği asla bir inanç olarak kabul etmeyecekler" şeklinde konuştu.
"ALEVİ AÇILIMI DİYE BU HALKIN DUYGULARIYLA OYNAMAKTAN VAZGEÇİN"
"Alevi açılımı yaptın da senin elini tutan mı var?" diye soran Demirtaş, "Bu hafta, getirin Meclis'e yapalım. Getirin, oy birliği ile geçirelim. Cemevleri, ibadethane statüsüne kavuşsun, zorunlu din dersi kalksın, Alevi vali de rektör de olacak deyin, bunun önünü açın. Bunları yapmak zor mu? Yasası anayasası çıkar, pratikte de uygularsın. Herkesten daha fazla alevisiniz ya, buyurun pratikte görelim. Benim diyor 12 yıllık Başbakanlık dönemimde en yakın çalışma arkadaşlarım bu liseden mezun oldular diyor, şimdi Cumhurbaşkanıyım diyor. Teşvik ediyor. Biz, özellikle Alevilerden tercih edeceğiz' diyebilecek misin? O zaman Alevi açılımı diye bu halkın duygularıyla oynamaktan vazgeçin" ifadelerine yer verdi.
Dersim'in yaşandığı dönemdeki gazetelerde yer alan haberleri okuyan Demirtaş, "CHP özür dileyecekmiş. Dersim'i ilgilendiren bu devletin özrüdür. Partilerin şimdiki temsilcileri olarak birlikte mi özür dilerseniz siz bilirsiniz. O dönem katliamı yapan devlettir, bugün siz yönetiyorsunuz. Gereğini siz yapacaksınız. O dönem evlatlık verilen Dersimlileri ortaya koymanız lazım. Ne yapıyorlar? Ucuz bir çıkar, rant için en büyük katliamı ucuz malzeme olarak kullanıyorlar. Zannediyorlar ki Dersimliler Sayın Başbakanı alkışlıyorlar diye düşünüyorlar herhalde. İnanılmaz bir vandallık örneğidir. Bunun adı Dersim özrü falan değildir. O diyor, 'Sen yaptın ben yaptım'. Ulan hepiniz oradaydınız be. Birbirinizi suçlamanıza gerek yok, hepiniz suçlusunuz. Hepiniz çıkıp özür dileyeceksiniz, ayrı ayrı. Devlet olarak, parti olarak. Dersim'in acısını birbirinize kullanmak yerine, birlikte işlediğinizi çıkıp anlatmanız lazım. Aynı parti içinden çıkıp başka partiler kurarak dönüştünüz. Dersim işte bu kadar samimiyetsiz tartışma şeklinde yürüyor. Biz de bu ülkenin eşit yurttaşlarıysak, etnik kimliğimiz yaşam tarzımız devleti ilgilendirmez. Devlet ne sizin, ne ötekinin malıdır. Bu topraklarda ne sizin ne öbürünün kişisel mülküdür. Bu topraklarda yaşayan bütün halkların ortak malıdır" dedi.
Demirtaş, "Çözüm süreci de müzakere süreci de bağrında büyük mücadeleleri barındıran süreçler olarak yürüyecek. G-20'de Başbakan sesleniyor, 'gelin birlikte çalışalım' diyor. Türkiye'de muhalefet partilerine söylemiyor. Dünyanın G-20 zirvesindeki patronlarına söylüyor" diye konuştu.
"Biz, bu mücadelede demokrasiye özgürlüğe kolay kolay ulaşamayacağız" diyen Demirtaş, "Gözümüzü halkımızın hizasında tutacağız. İl, ilçe kongreleri devam ediyor. En tehlikeli siyaset biçimi siyasette yukarılara bakmayın. Umut, bulunduğumuz yerde halkın içindedir. Gözünüzü halktan asla ayırmayın. Bizim için kurtuluş daha yüksek makamlar mevkiler değil. Bizim için kurtuluş Kobani'de direnenlerin yanında olmaktır. HDP kongreleri bugün Türkiye'nin her yerinde yeniden kuruluş seferberliğiyle yürüyor. Özellikle kadınlar ve gençler, kongrelerde kapılar sizlere sonuna kadar açıktır. Bu parti elitlerin partisi değil, ezilenlerin partisidir. Biz, 2015 seçimlerine güçlü hazırlanırsak yeni bir sıçrama yapabiliriz" ifadelerini kullandı.
"İKİ BAKAN HAKKINDAKİ GENSORUYU ERTELEDİK"
Bugün sabah saatlerinde Ermenek'teki maden ocağından 6 işçinin cenazesinin çıkarıldığını belirten Demirtaş, "8 cenaze daha oradan çıkarılmayı bekliyor. İki Bakan hakkında gensoru önergemiz var, bunu işçilerin cenazelerine ulaşması, kurtarma faaliyetlerinin aksamaması için erteledik sadece. Bakanlar iki günlüğüne Ankara'ya gelmek durumunda kalacaktı, bu da oradaki çalışmaları aksatabilir. Biz gensorumuzu erteledik. 'Süreçte pazarlık yapıldı' böyle bir şey yok. Önümüzdeki günlerde arkadaşlarımız gensoruyu güncelleyerek parlamento gündemine taşıyacaklar" diye konuştu