İnsan Hakları Komisyonu'ndan Yasadışı Göçmen Sorunları Raporu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun Edirne'de yasadışı göçmenlere yönelik hazırladığı raporda, "yüz tanıma ağının" hayata geçirilmesi ve sınırda kamera sistemi oluşturulmasının yasadışı göçle mücadelede etkili olacağı belirtildi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki, Türkiye'de bulunan mülteciler, sığınmacılar ve yasa dışı göçmenlerin sorunlarına ilişkin kurulan alt komisyon, kıyıları kullanarak Avrupa ülkelerine yasa dışı geçiş yapmak isteyen yabancılar hakkında Mayıs ayında Edirne'de yaptığı incelemelerini raporlaştırdı.
Raporda, Edirne'nin tüm sınır hatlarının yasa dışı geçiş için kullanıldığına dikkat çekilerek, yakın zamanda Meriç nehri kıyısında donarak ölen göçmen cesetlerinin bulunduğu Budakdoğanca Köyünde ve Meriç nehri kıyısındaki Doğan Jandarma Karakolu civarında incelemeler yapıldığı belirtildi. Ayrıca kentteki Geri Gönderme Merkezi'nin (GGM) fiziki imkanlarının incelendiği, yetkililerinden bilgi alındığı ve burada tutulan yasa dışı göçmenlerle görüşüldüğü aktarıldı.
Edirne'nin Yunanistan ve Bulgaristan ile sınırının bulunmasının kenti yasadışı göçe müsait bir hale getirdiğine işaret edilen raporda, "Edirne'de yakalanan yasa dışı göçmen sayısı 2009 yılında 7 bin 596 iken 2010 yılında 11 bin 138, 2011 yılında 22 bin 664, 2012 yılında 17 bin 448, 2013 yılında 16 bin 383 ve 2014 yılında ise 6 bin 90'dır. 2011 yılında yakalanan yasadışı göçmenlerden 357'si, 2012 yılında yakalanan yasa dışı göçmenlerden bin 237'si, 2013 yılında yakalanan yasa dışı göçmenlerin yarıya yakını Suriyelidir" değerlendirmesinde bulunuldu.
2014 yılında yakalanan yasa dışı göçmenlerin 3 bin 810'unun Suriyeli, 796'sının Myanmarlı, 575'inin Afganistanlı, 156'sının Filistinli, 126'sının Eritreli ve 627'sinin de diğer ülkelerden olduğu kaydedilen raporda, kapsamlı dil analizi çalışmaları başlamasına rağmen, bu konuda görevli kadrolu personel sayısının azlığı bulunduğu, bu sorunun giderilmesi ile yasa dışı göçmenlerin uyruklarının belirlenmesi konusunda istenilen sonuçlara ulaşılabileceği ifade edildi.
Edirne üzerinden Yunanistan ve Bulgaristan'a ulaşmaya çalışan yasa dışı göçmenlerden 2011 yılında 44 kişinin, 2012 yılında 33 kişinin, 2013 yılında 5 kişinin ve 2014 yılında 2 kişinin suda boğularak hayatlarını kaybettiği aktarılan raporda, ayrıca, 2014 yılında 8 kişinin de donma neticesinde yaşamlarını yitirdiği bildirildi.


-Fiyatlar 200 dolardan 20 bin dolara kadar değişiyor

Edirne genelinde göçmen kaçakçılığı konusunda 2010 yılında 186 operasyon yapılıp 429 kişi, 2011 yılında 257 operasyon yapılıp 428 kişi, 2012 yılında 86 operasyon yapılıp 201 kişi, 2013 yılında 168 operasyon yapılıp 203 kişi, 2014 yılında ise 29 operasyon yapılıp 58 kişinin yakalandığı kaydedilen raporda, şu değerlendirmeler yer aldı:
"Bu operasyonlarda yakalananların yarıya yakın bir kısmı yerel organizatörler olduğu göze çarpmaktadır. Göçmen kaçakçılığı suçunu çok farklı uyruklardan insan işlemekte ve bu işi 200 dolardan 20 bin dolara değişen fiyat aralığında yerine getirmektedir. Edirne ilinde yaşayan vatandaşlarımızın bazıları da bunu kolay para kazanma yolu olarak görmekte ve göçmen kaçakçılığı işine bulaşmaktadırlar.
Özellikle Edirne Merkez, İstanbul, İpsala ve Uzunköprü bölgelerinde göçmen kaçakçılığı yapan örgütler bulunmaktadır. 2012 yılında Bulgaristan'ın Avrupa Birliği'ne katılmasından sonra, birkaç yıl içinde göçmen kaçakçılığı zincirinin Bulgaristan'da da oluşabileceği tahmin edilmektedir."
Raporda, yasadışı göçmen kaçakçılığına yönelik cezalardan da bahsedilerek, "Adli mercilerin ceza tayininde faillere alt sınırdan ceza verdiği, ceza alanların da bir yıla kalmadan salıverildikleri, bu nedenle cezaların caydırıcılıktan uzak kaldığı belirtilmektedir. Diğer yandan yargılamaların hızlı yapılamayıp yıllarca sürmesi göçmen kaçakçılarıyla mücadeleyi sekteye uğratmaktadır" denildi.

-Para cezaları da ödeme güçleri olmadığı için tahsil edilemiyor

Yakalanan her yasa dışı göçmen hakkında kayıt altına alma işleminin yakalamaları yapan iki güvenlik birimi olan Emniyet ve Jandarma birimleri tarafından ayrı ayrı yapıldığına işaret edilen raporda, şöyle devam edildi:
"Ancak bu iki birimin sistemleri birbirilerine bütünleşmiş olmadıklarından, kurumlar arası koordineli çalışma maalesef mümkün olmamaktadır. Bir kere polis tarafından yakalanmış olan göçmen, iki defa jandarma tarafından yakalandığında ilk defa yakalanmış gibi muamele görmektedir. Ayrıca aylarca sürebilen kimlik tespiti gibi çalışmalar entegre bir sistemle daha hızlı yapılabilecektir. Yasadışı göçle etkin mücadele için verilerin tek bir yerde toplanıp kurumlarca paylaşılması veya güvenlik birimlerinin birbirlerinin sistemlerini görebilmeleri gerekmektedir.
Bununla ilgili olan bir diğer husus, 'Yüz Tanıma Ağı'nın hayata geçirilmesidir. Böylece her yasa dışı göçmenin yüz kaydı alınacak, bu kişiler ülkelerine geri gönderildikten sonra yeniden havaalanlarından ve gümrüklerden geçmek istediklerinde ülkeye girişleri engellenebilecektir. Nitekim ülkesine geri gönderilen bazı göçmenlerin tekrar tekrar ülkemize gelip yasa dışı yollarla göç etmeye çalıştıkları tespit edilmiştir."
Serbest ikamet eden Suriyeli göçmenlerden yasa dışı göç etmeye çalışanlar haklarında idari işlem yapılarak para cezası kesilmesinin ardından salıverildikleri belirtilen raporda, "Bu kişilerin çoğu zaman tekrar tekrar yasa dışı göç etme teşebbüsünde bulundukları tespit edilmiştir. Verilen para cezaları da ödeme güçleri olmadığı için tahsil edilememektedir. Bu anlamda idari cezanın bir caydırıcılığı bulunmamaktadır" denildi.
Sınırda kamera sisteminin yasadışı göçle mücadelede önemli bir önlem olduğu vurgulanan raporda, Yunanistan ve Bulgaristan'ın kara sınırı boyunca kamera sistemi kullandığı, bu teknik kapasitenin göçle mücadeleyi daha etkin kıldığı vurgulandı. "Yunanistan ve Bulgaristan'ın sahip olduğu kamera sistemlerinin ülkemizde olmaması neticesinde, hem göçle etkin mücadele edilememekte hem de yakalanan göçmenlerin sınırın karşı tarafından atıldıkları veya oralarda kötü muamele gördükleri gibi iddialar tespit edilememektedir" denilen raporda, sınır hattına kamera yerleştirilmesini içeren Entegre Sınır Ötesi Projesinin bulunduğu, ancak çalışmaların istenilen hızda ilerlemediği kaydedildi.

-GGM kapasitesi yetersiz

Raporda, yakalanan yasa dışı göçmenlerin GGM'ye alınıncaya kadar barındırma, yiyecek, içecek ve giyindirme ihtiyaçlarının karşılanmasında yaşanan sorunlar olduğu da belirtildi. Yakalananların ilk etapta gecelemelerinin sağlandığı konteynır sayısını yetersiz olduğu, jandarma tarafından yakalanan göçmenlerin geri gönderme merkezlerine askeri araçlarla götürülmesinin ortaya çıkan görüntü ve fiziki koşullar açısından olumsuzluklar yarattığı ifade edilen raporda, GGM'ye ilişkin eksikliklere de yer aldı.
Edirne'deki GGM'nin erkekler için 14 kişilik odalarda 560 kişi, kadınlar için 16 kişilik odalarda 64 kişi, aileler için ise 4 kişilik odalarda 32 kişi olmak üzere toplam 656 kişilik kapasiteye sahip olduğu belirtilen raporda, ancak yakalanan yasa dışı göçmen sayısı dikkate alındığında bunun yetersiz olduğunun görüldüğü kaydedildi.
GGM'deki 40 personelden sadece 3'ünün yabancı dil bilmesi ve bunların İngilizce, Arapça ve Urduca'dan oluşmasından dolayı tercüman sıkıntısının bulunduğu, bu nedenle misafir edilen yasa dışı göçmenlerle irtibat kurulmakta zaman zaman zorlanıldığı aktarılan raporda. "Yakın zamanda Arapça ve Urduca bilen personelin temin edilmesi tercüme konusundaki sıkıntının büyük bir kısmını gidermiş görünmektedir. Farsça bilen personele de ihtiyaç duyulduğu görülmektedir" denildi.

-Mimariden kaynaklanan sorunların giderilmesine çalışılıyor

GGM'de barınan yasa dışı göçmenlere 24 saat sıcak su temin edildiği, 3 öğün dört çeşit soğuk ve sıcak yemek hizmeti sunulduğu, kıyafet temizliklerini sağlamak amacıyla bir çamaşır yıkama odası bulunduğu belirtilen rapordu, şunlar kaydedildi:
"GGM'de aileler için de koğuş bulunmasına rağmen, bunların kadın koğuşlarıyla yan yana olması nedeniyle aile koğuşlarında da kadınların barındırıldığı gözlemlenmiştir. Mimariden kaynaklanan bu sorunun çözülmesi için ilgili bakanlık ile görüşmelerin yapıldığı ve en kısa zamanda bu soruna çözüm bulunacağının umut edildiği ifade edilmiştir. Ayrıca yasa dışı göçmenlerin avukatlarla görüşme yapabilmeleri için bir avukat görüşme odasına da Merkezde yer verilmiştir. GGM'de bir revir odası ve hasta yatakhanesi bulunmaktadır.
Alt Komisyonun bir önceki Edirne ziyaretinde tespit ettiği disiplin koğuşu yani asayişi bozan, provokasyon yapan veya sıkıntı yaratan kişilerin ikna edilemeyip sakinleşmemeleri halinde 4-5 saat kadar geçici olarak kapatıldıkları odalara ilişkin, buraların artık kullanılmadığı, depoya dönüştürüldüğü ifade edilmiştir. Ancak bir başka yetkilice halen disiplin amaçlı kullanıldığı bilgisi verilmiştir."
GGM'de bulunan yasa dışı göçmenlerin boş vakitlerini değerlendirebileceği kültürel ve mesleki faaliyet imkanlarının olmadığının ifade edildiği raporda, çocuklar için ise hem açık havada oyun alanı hem de tüm tefrişatı yapılmış bir kreş odası bulunduğu belirtildi. Raporda, "Kreş odası şimdiye kadar kullanılamamıştır. Bunun nedeni olarak, Milli Eğitim Bakanlığı ve Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından, kendileriyle defaatle yapılan görüşmelere rağmen burada çalışacak bir eğitmen, bakıcı için görevlendirilme yapılmaması gösterilmiştir" denildi.

-Çocuklar için yapılmış odanın acilen kullanıma açılması gerekli

GGM'de ortak alanları kayıt altına alan kamera sisteminin olmadığı bulunmadığı belirtilen raporda, yasadışı göçmenlerin ibadetlerini yerine getirebileceği bir mescit bulunduğu, bir odanın kilise olarak hizmete girebilmesi için de çalışmaların sürdüğü bildirildi.

Raporun sonuç bölümünde GGM'de kalan kalanlarca kötü veya onur kırıcı muamele olduğuna dair bir bildirimde bulunulmamasının önemli olduğu vurgulandı. Ayrıca, "Disiplini bozan göçmenler hakkında ne yapıldığı konusunda kesin bir bilgi edinilememiştir. Disiplin için ayrılan tecrit odasının kullanılıp kullanılmadığı konusu açıklığa kavuşmamıştır. Göçmenlerin yiyecek, sağlık, iletişim gibi ihtiyaçları eksiksiz sağlanmaktadır. Mimari yapı ve kalabalık ortam nedeniyle sosyal faaliyetler aksasa da, göçmenler için bu imkanın sağlanması Merkezin düzeni açısından da önemlidir. Ayrıca çocuklar için yapılmış odanın acilen kullanıma açılması gerekmektedir" denildi.
Kaynak: AA