Fabrika Atıklarının Harşit Çayı'nı Kirlettiği İddiası
Türkiye Erozyonla Mücadele ve Ağaçlandırma (TEMA) Vakfı Gümüşhane Temsilcisi Yusuf Oral, bir yılı aşkın Gümüşhane genelindeki çevresel sorunlara dikkati çekmelerine karşın bu sorunların her geçen gün arttığını ve insan sağlığına zarar verecek boyutlara ulaştığını ileri sürdü.
Oral, yaptığı açıklamada, Arzular beldesinde faaliyet gösteren çimento fabrikasında meydana gelen bir olay sonrası çevreye yayılan kimyasal maddelerin Harşit Çayı'na karıştığını, belde halkının şahit olduğu ve tepki gösterdiği bu manzara karşısında ilgili kurum yetkililerinin bir miktar para cezası dışında herhangi bir önlem almadığını iddia etti.
Bölgede yaptıkları incelemede, fabrika atığının halen Harşit Çayı'na karıştığını tespit ettiklerini, Arzular beldesinde yaşamın hiçe sayıldığını, yöre halkının kirlilikle mücadele için dernek kurduğunu öne süren Oral, şunları kaydetti:
"Bu tesis vadinin kabusu haline gelmiştir. Tesiste atık kontrolünün yapılmaması, toz tutucu filtrelerin olmayışı ve gürültü önlemlerinin alınmaması belde halkına yapılan en büyük saygısızlıktır. Fabrikanın, çevresine kontrolsüzce attığı çimento atıkları yeraltı su kaynağı üzerinde birikmekte ve karıştığı yeraltı suyu ile akarsulara karışmaktadır. Fabrika çevresinde bulunan dağ halindeki sanayi ve plastik atıklar çevreye karşı saygısızlığın en büyük kanıtı olmaktadır. Üç gün önce suyunu keserek öldürdüğünüz su canlılarını bugün kimyasallarla zehirlemek yaşam alanınıza ihanetten öte bir şey değildir. Gelişmekte olan bir ülkede inşaat sektörünün yapı taşı olan çimento üretimi elbette yapılmalıdır. Lakin eğer insan sağlığı ve biyolojik yaşama geri dönüşümü olmayan zararlar veriliyorsa bunun gelişmekle izahının yapılması mümkün değildir. Bir yılı aşkın ilimiz genelindeki çevresel sorunlara dikkati çekmemize karşın bu sorunlar her geçen gün artmakta ve insan sağlığına zarar verecek boyutlara ulaşmaktadır."
Kaynak: AA
Bölgede yaptıkları incelemede, fabrika atığının halen Harşit Çayı'na karıştığını tespit ettiklerini, Arzular beldesinde yaşamın hiçe sayıldığını, yöre halkının kirlilikle mücadele için dernek kurduğunu öne süren Oral, şunları kaydetti:
"Bu tesis vadinin kabusu haline gelmiştir. Tesiste atık kontrolünün yapılmaması, toz tutucu filtrelerin olmayışı ve gürültü önlemlerinin alınmaması belde halkına yapılan en büyük saygısızlıktır. Fabrikanın, çevresine kontrolsüzce attığı çimento atıkları yeraltı su kaynağı üzerinde birikmekte ve karıştığı yeraltı suyu ile akarsulara karışmaktadır. Fabrika çevresinde bulunan dağ halindeki sanayi ve plastik atıklar çevreye karşı saygısızlığın en büyük kanıtı olmaktadır. Üç gün önce suyunu keserek öldürdüğünüz su canlılarını bugün kimyasallarla zehirlemek yaşam alanınıza ihanetten öte bir şey değildir. Gelişmekte olan bir ülkede inşaat sektörünün yapı taşı olan çimento üretimi elbette yapılmalıdır. Lakin eğer insan sağlığı ve biyolojik yaşama geri dönüşümü olmayan zararlar veriliyorsa bunun gelişmekle izahının yapılması mümkün değildir. Bir yılı aşkın ilimiz genelindeki çevresel sorunlara dikkati çekmemize karşın bu sorunlar her geçen gün artmakta ve insan sağlığına zarar verecek boyutlara ulaşmaktadır."