'Presbiyopi ve Katarakt” Tedavisi
Acıbadem Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emrah Altıparmak, “Presbiyopinin en yaygın tedavisi yakın gözlükleridir.
Uzakta gözlük ihtiyacı olan kişilerde uzak ve yakını bir arada gösteren gözlükler de kullanılabilir” dedi.
Acıbadem Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Altıparmak ilerleyen yaşla birlikte görülme sıklığı artan presbiyopi ve katarak konusunda bilgi verdi.
Gözün bakılan yere odaklanması sağlayan organı lens olduğunu ifade eden Altıparmak, şunları aktardı: “Lens genç yaşlarda daha esnek olduğundan kolaylıkla uzak ve yakın cisimleri net görebiliriz. Ancak 40'lı yaşlarda belirgin olarak uyum esnekliği azalır ve yakını görmekte zorlanmaya başlarız. Buna 'Presbiyopi' adı verilir. Presbiyopinin en yaygın tedavisi yakın gözlükleridir. Uzakta gözlük ihtiyacı olan kişilerde uzak ve yakını bir arada gösteren gözlükler de kullanılabilir. Bu gözlükler iki odaklı (bifokal) veya çok odaklı (multifokal) olarak ikiye ayrılır. Bifokal gözlükler 1784'de Benjamin Franklin tarafından icat edilmiş ve halen kullanılmaktadır. Ancak daha estetik olmaları ve birden çok odak içermeleri nedeniyle multifokal gözlükler günümüzde daha popülerdir. Presbiyopi tedavisinde uzak ve yakın görüşü birlikte sağlayabilen kontakt lensler de başarıyla uygulanmaktadır. Son yıllarda presbiyopi için cerrahi tedavilerde gündeme gelmiş ve denenmeye başlanmıştır.”
Lensin esnekliği yaşla birlikte azalmaya devam ettiğini söyleyen Altıparmak, şöyle devam etti:
“Lens iyice sertleştiğinde saydamlığı da azalır ve görme kaybı başlar. Buna 'Katarakt' adı verilir. Katarakt ameliyat ile tedavi edilir. Katarakt ameliyatı dünyada en çok yapılan ameliyattır. Çünkü yaşlanan her gözde katarakt er ya da geç gelişir ve ameliyat ihtiyacı ortaya çıkar.”
Katarakt cerrahisinin en başarılı yöntemi Fakoemulsifikasyon cerrahisi olduğunu aktaran Altıparmak, “Bu ameliyatta ses dalgaları lensi parçalayarak sıvılaştırır, bu sıvı gözden vakumla alınır. Ameliyatın sonunda göze yapay bir mercek konur. Bu yöntemle göze 2 veya 3 küçük delik açılır. Tüm ameliyat bu deliklerden gerçekleşir. Bu nedenle ameliyatta sadece damla anestezisi uygulanabilir. Göze dikiş konmaz ve iyileşme son derece hızlıdır. Hasta günlük yaşantısına en kısa zamanda dönebilir.”
Katarakt cerrahisinde yenilikler ile beraber tedavi olanaklarının arttığını ifade eden Altıparmak, şu bilgileri verdi:
“En önemli gelişme göz içi implantlar konusunda olmuştur. İlk başarılı göz içi implantı Sir Harold Ridley tarafından 1949 yılında yerleştirilmiştir. Sert malzemeden oluşan ilk implantları göze yerleştirmek için gözde büyük bir kesi yapmak gerekliydi. Daha sonra esnek materyalden yapılan küçük deliklerden yerleştirilebilen, fakoemulsifikasyon cerrahisine uygun implantlar üretildi. Tek odaklı olan ilk implantlarda hastanın uzağı iyi görmesi hedeflenmişti. Bu implantlarla yakın cisimleri kitap okuma, bilgisayara bakma, vb görmek için gözlüğe ihtiyaç duyulmaktaydı. Sonraki süreçlerde ameliyattan sonra yakın gözlük takmak istemeyen hastalar için uzak ve yakını bir arada gösteren implantlar tasarlandı. Multifokal yapıda olan bu implantlar hem uzak hem de yakın görüntülerin retinaya düşmesini sağladı. Böylece hastalar hem uzak hem de yakın gözlük ihtiyacından kurtulabildiler. Bu merceklerin kullanıma girmesi, yüksek numaralı gözlük kullanan özellikle de hipermetrop hastalar için yeni bir cerrahi alternatif yaratmıştır. Buna 'Refraktif Lens Değişimi adı verilir. Excimer lazer için uygun olmayan hipermetrop hastalar, özellikle de kataraktın başladığına dair bulgular varsa, gözlüklerinden kurtulmak için bu cerrahi yöntemi tercih edebilir. Bu cerrahiyle gözlük numaralarında büyük oranda düzeltme mümkün olabilmektedir.
Görünebilen ışığın mavi dalga boyunun gözdeki maküla bölgesine zarar verdiği düşünülerek, bu ışığı bloke eden sarı renkli implantlar de yaygın olarak kullanılır. Buradaki amaç senil maküla dejeneransını engellemektir. Bu implantlarla renksiz implantlar gibi mükemmel görüş sağlanabilir. Üstelik renkler de aynı şekilde algılanmaktadır.
Yüksek astigmatı olan hastalar için de tek odaklı ve multifokal implant seçenekleri bulunmaktadır.
Hastanemizde tüm bu işlemler başarı ile gerçekleştirilmekte, en son teknoloji ile üretilen tüm mercekler başarı ile implante edilmektedir.”
Kaynak: İHA
Acıbadem Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Altıparmak ilerleyen yaşla birlikte görülme sıklığı artan presbiyopi ve katarak konusunda bilgi verdi.
Gözün bakılan yere odaklanması sağlayan organı lens olduğunu ifade eden Altıparmak, şunları aktardı: “Lens genç yaşlarda daha esnek olduğundan kolaylıkla uzak ve yakın cisimleri net görebiliriz. Ancak 40'lı yaşlarda belirgin olarak uyum esnekliği azalır ve yakını görmekte zorlanmaya başlarız. Buna 'Presbiyopi' adı verilir. Presbiyopinin en yaygın tedavisi yakın gözlükleridir. Uzakta gözlük ihtiyacı olan kişilerde uzak ve yakını bir arada gösteren gözlükler de kullanılabilir. Bu gözlükler iki odaklı (bifokal) veya çok odaklı (multifokal) olarak ikiye ayrılır. Bifokal gözlükler 1784'de Benjamin Franklin tarafından icat edilmiş ve halen kullanılmaktadır. Ancak daha estetik olmaları ve birden çok odak içermeleri nedeniyle multifokal gözlükler günümüzde daha popülerdir. Presbiyopi tedavisinde uzak ve yakın görüşü birlikte sağlayabilen kontakt lensler de başarıyla uygulanmaktadır. Son yıllarda presbiyopi için cerrahi tedavilerde gündeme gelmiş ve denenmeye başlanmıştır.”
Lensin esnekliği yaşla birlikte azalmaya devam ettiğini söyleyen Altıparmak, şöyle devam etti:
“Lens iyice sertleştiğinde saydamlığı da azalır ve görme kaybı başlar. Buna 'Katarakt' adı verilir. Katarakt ameliyat ile tedavi edilir. Katarakt ameliyatı dünyada en çok yapılan ameliyattır. Çünkü yaşlanan her gözde katarakt er ya da geç gelişir ve ameliyat ihtiyacı ortaya çıkar.”
Katarakt cerrahisinin en başarılı yöntemi Fakoemulsifikasyon cerrahisi olduğunu aktaran Altıparmak, “Bu ameliyatta ses dalgaları lensi parçalayarak sıvılaştırır, bu sıvı gözden vakumla alınır. Ameliyatın sonunda göze yapay bir mercek konur. Bu yöntemle göze 2 veya 3 küçük delik açılır. Tüm ameliyat bu deliklerden gerçekleşir. Bu nedenle ameliyatta sadece damla anestezisi uygulanabilir. Göze dikiş konmaz ve iyileşme son derece hızlıdır. Hasta günlük yaşantısına en kısa zamanda dönebilir.”
Katarakt cerrahisinde yenilikler ile beraber tedavi olanaklarının arttığını ifade eden Altıparmak, şu bilgileri verdi:
“En önemli gelişme göz içi implantlar konusunda olmuştur. İlk başarılı göz içi implantı Sir Harold Ridley tarafından 1949 yılında yerleştirilmiştir. Sert malzemeden oluşan ilk implantları göze yerleştirmek için gözde büyük bir kesi yapmak gerekliydi. Daha sonra esnek materyalden yapılan küçük deliklerden yerleştirilebilen, fakoemulsifikasyon cerrahisine uygun implantlar üretildi. Tek odaklı olan ilk implantlarda hastanın uzağı iyi görmesi hedeflenmişti. Bu implantlarla yakın cisimleri kitap okuma, bilgisayara bakma, vb görmek için gözlüğe ihtiyaç duyulmaktaydı. Sonraki süreçlerde ameliyattan sonra yakın gözlük takmak istemeyen hastalar için uzak ve yakını bir arada gösteren implantlar tasarlandı. Multifokal yapıda olan bu implantlar hem uzak hem de yakın görüntülerin retinaya düşmesini sağladı. Böylece hastalar hem uzak hem de yakın gözlük ihtiyacından kurtulabildiler. Bu merceklerin kullanıma girmesi, yüksek numaralı gözlük kullanan özellikle de hipermetrop hastalar için yeni bir cerrahi alternatif yaratmıştır. Buna 'Refraktif Lens Değişimi adı verilir. Excimer lazer için uygun olmayan hipermetrop hastalar, özellikle de kataraktın başladığına dair bulgular varsa, gözlüklerinden kurtulmak için bu cerrahi yöntemi tercih edebilir. Bu cerrahiyle gözlük numaralarında büyük oranda düzeltme mümkün olabilmektedir.
Görünebilen ışığın mavi dalga boyunun gözdeki maküla bölgesine zarar verdiği düşünülerek, bu ışığı bloke eden sarı renkli implantlar de yaygın olarak kullanılır. Buradaki amaç senil maküla dejeneransını engellemektir. Bu implantlarla renksiz implantlar gibi mükemmel görüş sağlanabilir. Üstelik renkler de aynı şekilde algılanmaktadır.
Yüksek astigmatı olan hastalar için de tek odaklı ve multifokal implant seçenekleri bulunmaktadır.
Hastanemizde tüm bu işlemler başarı ile gerçekleştirilmekte, en son teknoloji ile üretilen tüm mercekler başarı ile implante edilmektedir.”