Oğlu İçin "Yağmurdan Kaçarken Doluya Tutuldu"
KONYA - METİN BOLAT - Somalili anne, sürekli baygınlık geçiren 9 yaşındaki oğlunu ülkesindeki iç savaş nedeniyle tedavi ettiremeyince, kaçak yollarla sığındığı Suriye'de bir yıl boyunca hayatta kalma mücadelesi verdi. "Güç bir durumdan kurtulayım" derken, Suriye'deki iç savaş nedeniyle daha kötüsüyle karşılaşan kadın, geldiği Türkiye'de kalp hastası olduğu ortaya çıkan oğlunun, "Anne ben cennete gidip, sizi de yanıma alacağım" sözleri karşısında çaresiz kalıyor.
Somali'de yaşayan Hatro Hasi,üç yıl önce eşinden ayrıldı. Yıllardır iç savaşın devam ettiği ve kuraklığın yaşandığı dönemde şimdi 9 yaşında olan oğlu Sabir ve 15 yaşındaki kızı Sude ile hayatta kalmaya çalıştı.
Ülkesindeki iç savaş nedeniyle zor günler yaşayan Hasi, sürekli baygınlık geçiren oğlu Sabir için endişelenmeye başladı.
Oğlunun hastalığına bir türlü teşhis konulamayan Hasi, ülkesini terk etmeye karar verdi.
Komşularının desteği ve birikimleriyle topladığı parayı, kendisini yurt dışına kaçak yollarla götürecek kişilere veren Hasi, oğluyla Suriye'ye gitti.
Buradaki iç savaş nedeniyle oğlunu tedavi ettirmekten daha çok hayatta kalmaya çalışan kadın, bir yıl sonra birilerinin yardımıyla Türkiye'ye akrabalarının yanına gelmeyi başardı.
Başvurdukları hastanede yapılan kontrollerde Sabir'in kalp hastası olduğu ortaya çıktı.
-Gözyaşlarıyla "Ne zaman ölecek" diye beklemiş
Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Hatro Hasi, her şeye oğlu için katlandığını söyledi.
Sık sık ateşi ve tansiyonu yükselen, bayılan oğlunu yaşatmak için yola çıktığını belirten Hasi, Sabir'in durumunun Suriye'ye geçtikten sonra daha da kötüleştiğini aktardı.
Sürekli ölüm tehlikesi atlattıklarını ifade eden Hasi, "Oğlumun durumuna çok üzülüyordum. Ağrılarından neredeyse hiç uyumuyordu. Bazen 'ne zaman ölecek' diye bekliyordum. Geceleri gözüme uyku girmiyordu. Hem bulunduğumuz ortam tehlikeliydi, hem de oğlum sanki uyursam ölecekmiş gibi geliyordu. Doğru düzgün yemek yoktu. Bazen sadece suyla duruyorduk. Bir iç savaştan kurtulup, başka bir iç savaşın ortasına düşmüştük" diye konuştu.
-"Oğlum için sadece dua edebiliyorum"
Hasi, oğlunun durumunun günden güne kötülüşmesi üzerine, bir ailenin yardımıyla Türkiye'ye geçtiklerini ve akrabalarına ulaştıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Burada oğlumun kalp hastası olduğu ortaya çıktı. Hastalık ilerlerse bir yıl içinde kalp nakli gerekebilirmiş. Bazen ağladığımı gören oğlum, 'Anne ben cennete gidip, sizi de yanıma alacağım' diyor. Elimden hiçbir şey gelmiyor. Çaresizim. Oğlum için sadece dua edebiliyorum. Kızım Somali'de kaldı. Ona ya da oğluma bir şey olursa dayanamam. Paramız yok."
Küçük Sabir ise ablasını çok özlediğini ve iyileşmek istediğini ifade etti.
-Kalp nakli gerekebilir
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Pediatri Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevim Karaaslan, çocuğun kalbinin sol tarafının büyük olduğunu bildirdi.
Kalbin temiz kan taşıyan kısmının geniş olduğunu belirten Karaaslan, "Bu durum yüksek tansiyona mı, yoksa kalp kası bozukluğuna mı bağlı, yapılacak ileri tetkiklerle ortaya çıkacak. Şu an tansiyon kontrol altına alındı. Bir yıl sonra çocuğun durumunda düzelme olmazsa, kalp kası hastalığına bağlı kalp hastalığı var demektir. Bu durumda çocuğa kalp nakli gerekebilir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Ülkesindeki iç savaş nedeniyle zor günler yaşayan Hasi, sürekli baygınlık geçiren oğlu Sabir için endişelenmeye başladı.
Oğlunun hastalığına bir türlü teşhis konulamayan Hasi, ülkesini terk etmeye karar verdi.
Komşularının desteği ve birikimleriyle topladığı parayı, kendisini yurt dışına kaçak yollarla götürecek kişilere veren Hasi, oğluyla Suriye'ye gitti.
Buradaki iç savaş nedeniyle oğlunu tedavi ettirmekten daha çok hayatta kalmaya çalışan kadın, bir yıl sonra birilerinin yardımıyla Türkiye'ye akrabalarının yanına gelmeyi başardı.
Başvurdukları hastanede yapılan kontrollerde Sabir'in kalp hastası olduğu ortaya çıktı.
-Gözyaşlarıyla "Ne zaman ölecek" diye beklemiş
Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Hatro Hasi, her şeye oğlu için katlandığını söyledi.
Sık sık ateşi ve tansiyonu yükselen, bayılan oğlunu yaşatmak için yola çıktığını belirten Hasi, Sabir'in durumunun Suriye'ye geçtikten sonra daha da kötüleştiğini aktardı.
Sürekli ölüm tehlikesi atlattıklarını ifade eden Hasi, "Oğlumun durumuna çok üzülüyordum. Ağrılarından neredeyse hiç uyumuyordu. Bazen 'ne zaman ölecek' diye bekliyordum. Geceleri gözüme uyku girmiyordu. Hem bulunduğumuz ortam tehlikeliydi, hem de oğlum sanki uyursam ölecekmiş gibi geliyordu. Doğru düzgün yemek yoktu. Bazen sadece suyla duruyorduk. Bir iç savaştan kurtulup, başka bir iç savaşın ortasına düşmüştük" diye konuştu.
-"Oğlum için sadece dua edebiliyorum"
Hasi, oğlunun durumunun günden güne kötülüşmesi üzerine, bir ailenin yardımıyla Türkiye'ye geçtiklerini ve akrabalarına ulaştıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Burada oğlumun kalp hastası olduğu ortaya çıktı. Hastalık ilerlerse bir yıl içinde kalp nakli gerekebilirmiş. Bazen ağladığımı gören oğlum, 'Anne ben cennete gidip, sizi de yanıma alacağım' diyor. Elimden hiçbir şey gelmiyor. Çaresizim. Oğlum için sadece dua edebiliyorum. Kızım Somali'de kaldı. Ona ya da oğluma bir şey olursa dayanamam. Paramız yok."
Küçük Sabir ise ablasını çok özlediğini ve iyileşmek istediğini ifade etti.
-Kalp nakli gerekebilir
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Pediatri Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevim Karaaslan, çocuğun kalbinin sol tarafının büyük olduğunu bildirdi.
Kalbin temiz kan taşıyan kısmının geniş olduğunu belirten Karaaslan, "Bu durum yüksek tansiyona mı, yoksa kalp kası bozukluğuna mı bağlı, yapılacak ileri tetkiklerle ortaya çıkacak. Şu an tansiyon kontrol altına alındı. Bir yıl sonra çocuğun durumunda düzelme olmazsa, kalp kası hastalığına bağlı kalp hastalığı var demektir. Bu durumda çocuğa kalp nakli gerekebilir" ifadelerini kullandı.