Kürtçe Şarkı Okuduğu İçin Gözaltına Alındı
Ses sanatçısı Kadir İpek, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında 'Nefes' isimli yeni albümü hakkında bilgi verirken, 1988’de Kürtçe şarkı okuduğu için gözaltına alındığını bildirdi.
Kadir İpek, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyet'inde düzenlediği basın toplantısında 'Nefes' isimli yeni albümünü tanıttı. Tamamı Türkçe 12 parçadan oluşan albümünü kimseye danışmadan kendi doğrularıyla tamamladığını kaydeden İpek, müzik adına yeni çalışmalar yaptığını dile getirerek, "Denbej, ağıt ilahi ve rock türünde çalışmalar yaptım. Ağıt türündeki 'Van'a Doğru' isimli eseri Türkiye'de meydana gelen özellikle yakın zamanda Van'daki depremde yanan yüreklerin yanında olmak adına klibini Van'da çekip, klipten gelecek olan bütün gelirleri Van halkına bağışlayacağım. Allah'a yönelen dua eden bir Kadir İpek vardı 'Elveda' isimli ilahiye kendi ruhumu katarak lezzetli bir yorum ile müzikseverlerin beğenisine sunuyorum. İnsanların kızgın olduğu zamanlar vardır bu kızgınlığı en iyi rock ifade ediyor ve bu albümde 'Yasemen' isimli rock vurgularının ağır bastığı eserimizde yer alıyor" dedi.
Korsancılığının sanat dünyasını mağdur etmeye devam ettiğini kaydeden Kadir İpek, "Azeri korsan sitesi dün itibarıyla baktığımda 30 bin kez takip edildiğini gördük. Benim diğer albümlerimde iki yılda ulaşamadığım rakamlara kısa süreler içinde geldim. Korsana karşı meslek kuruluşlarının müthiş çabası var ama bir türlü önüne geçemediler. Korsanı bitirmek için özellikle siteleri kontrol altına alabilecek mekanizmaların oluşması gerekiyor ve tabi ki Mecliste çıkarılacak yasayla korsanın daha da caydırıcı olması gerekiyor. İnşallah çözülür sanat dünyası bu konuda çok mağdur" diye konuştu.
Çözüm süreciyle ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Diyarbakırlı sanatçı Kadir İpek, "Herkesin beklediği bir şey zor bir yol ve sancısız olması mümkün değil. Çok olumlu bakıyorum. Birçok bedeller ödendi. Oradan buralara gelinen tarihi bir süreç var. Birkaç insanla buralara gelmedi. Artık cesur insanlar var ve onlara destek olmak gerekiyor" şeklinde konuştu.
Basın mensuplarının Kürtçe şarkı okumanın yasak olduğu yıllarda olumsuz bir anısının bulunup bulunmadığıyla ilgili sorusuna ise İpek, "1988-1989 yıllarıyla sanırım. Rahmetli Şerafettin Elçi'nin İçel'de katıldığı bir sünnet şöleninde 80 çocuk sünnet ettiriliyordu sadece 'Cane Cane' şarkısının bir dörtlüğünü Kürtçe okudum diye gözaltına alındım. İyi niyet ile kötü niyeti ayırmak lazım. Özgür ülke yaratmak istiyorsak, demokrasi ve haklardan söz ediyorsak konuşmadan olmaz. Tek düzen bir durum yaratırsak o konuştu diye yargılarsak o zaman olmaz. Konuşan bir halk yaratmak gerekiyor. Tabi bu bir eyleme dönüşmemeli o yüzden hakkını arayanları hep tasvip ediyorum"
Kaynak: İHA
Korsancılığının sanat dünyasını mağdur etmeye devam ettiğini kaydeden Kadir İpek, "Azeri korsan sitesi dün itibarıyla baktığımda 30 bin kez takip edildiğini gördük. Benim diğer albümlerimde iki yılda ulaşamadığım rakamlara kısa süreler içinde geldim. Korsana karşı meslek kuruluşlarının müthiş çabası var ama bir türlü önüne geçemediler. Korsanı bitirmek için özellikle siteleri kontrol altına alabilecek mekanizmaların oluşması gerekiyor ve tabi ki Mecliste çıkarılacak yasayla korsanın daha da caydırıcı olması gerekiyor. İnşallah çözülür sanat dünyası bu konuda çok mağdur" diye konuştu.
Çözüm süreciyle ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Diyarbakırlı sanatçı Kadir İpek, "Herkesin beklediği bir şey zor bir yol ve sancısız olması mümkün değil. Çok olumlu bakıyorum. Birçok bedeller ödendi. Oradan buralara gelinen tarihi bir süreç var. Birkaç insanla buralara gelmedi. Artık cesur insanlar var ve onlara destek olmak gerekiyor" şeklinde konuştu.
Basın mensuplarının Kürtçe şarkı okumanın yasak olduğu yıllarda olumsuz bir anısının bulunup bulunmadığıyla ilgili sorusuna ise İpek, "1988-1989 yıllarıyla sanırım. Rahmetli Şerafettin Elçi'nin İçel'de katıldığı bir sünnet şöleninde 80 çocuk sünnet ettiriliyordu sadece 'Cane Cane' şarkısının bir dörtlüğünü Kürtçe okudum diye gözaltına alındım. İyi niyet ile kötü niyeti ayırmak lazım. Özgür ülke yaratmak istiyorsak, demokrasi ve haklardan söz ediyorsak konuşmadan olmaz. Tek düzen bir durum yaratırsak o konuştu diye yargılarsak o zaman olmaz. Konuşan bir halk yaratmak gerekiyor. Tabi bu bir eyleme dönüşmemeli o yüzden hakkını arayanları hep tasvip ediyorum"