Çözüm Süreci Faili Meçhul Dosyalarına Da Yansıdı

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çözüm süreciyle yaşanan olumlu hava, faili meçhul dosyalarına da yansıdı.

Diyarbakır'da daha önce bir savcının yürüttüğü yaklaşık 10 bin faili meçhul dosya, çözüm süreciyle dosya yükü azalan savcılara bölüştürüldü.

Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Bingöl, Şanlıurfa, Siirt ve Batman'ın "terör suçu" kapsamındaki soruşturmalarını yürüten Terörle Mücadele Kanunu'nun 10| maddesiyle görevli Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinde, çözüm süreciyle dosya sayısında yüzde 40'a varan azalma yaşanınca, cumhuriyet savcıları, mesailerinin büyük bölümünü yıllarca dosya yoğunluğu nedeniyle bakılamayan faili meçhul dosyalara ayırdı.

Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, daha önce Cumhuriyet Savcısı Osman Coşkun'un yürüttüğü yaklaşık 10 bin faili meçhul dosyayı, 10 savcı arasında bölüştürdü.

-''Daha fazla duyarlılık bekliyoruz''

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 90'lı yıllardan kalan faili meçhul dosyalara yıllarca duyarsız kalındığını, raflarda bekleyen dosyaların adeta ''sahipsiz'' olduğunu belirtti.

Özellikle ''JİTEM'' ve ''Temizöz Davası'' ile 2009 yılından itibaren bazı soruşturma dosyalarına belli bir ilginin oluşmaya başladığını kaydeden Elçi, ''Savcıların mesailerinin yüzde 90'ı KCK dosyalarına hasıl edilmişti. Dolayısıyla bir tek savcı binlerce dosyaya bakıyordu. Biz bunu sürekli olarak eleştirdik. Bu dosyalar için yetecek kadar savcı, kolluk görevlisi, araç ve gereç ayrılması gerektiğini dile getiriyorduk'' dedi.

Sadece bir tek savcı ile böylesi önemli binlerce dosyanın sağlıklı bir şekilde yürütülemeyeceğini vurgulayan Elçi, şunları söyledi:

''Barış ve çözüm süreciyle hem silahlı eylemler hem de kitlesel gösterilerde büyük düşüş yaşandı. Son 9 ayda bu tür soruşturmalarda belirgin anlamda gözle görülür düşüş söz konusu. Savcıların bu düşüşle faili meçhul dosyalara daha fazla yönelmeleri sevindirici. Dolayısıyla savcı sayısı göz önünde bulundurularak bir plan yapılmalı, bir strateji oluşturulmalıdır. Yeterli sayıda bu konuda uzman, geçmişi kısmen bilen, tecrübeli polis şefleri de görevlendirilmelidir. Bizler bu konuda adli ve idari mahkemeler ile kamuoyundan daha fazla duyarlılık bekliyoruz.''

-''Zaman aşımı çok önemli''-

Söz konusu faili meçhul dosyalarının büyük bölümünün zaman aşımı sınırında olduğunu ifade eden Elçi, ''Bu dosyalar için 'zaman aşımı' denilen 'ölüm çizgisi' var. Bu zaman her geçen gün doluyor. Dosyalar kapanıyor. Bu tür suçlarda, suçlar genellikle kovuşturmakla görevli olanlar tarafından işlenmiş. Dolayısıyla deliller aradan yıllar geçince soğumuş. Zaten işin niteliği gereği yıllar önce işlenen suçlarda delillere ulaşmak çok zordu, daha fazla deliller kaybolmadan bu soruşturmalar tamamlanmalı. Faili meçhul dosyaların raflardan indirilmesi sevindirici ancak büyük bölümü zaman aşımı sınırında olan dosyalara belirli bir plan ve strateji çerçevesinde bakılmalı'' diye konuştu.

-''Zaman aşımına bir gün kala dava açıldı''

Elçi, Şırnak'ın Silopi ilçesinde 20 yıl önce gözaltına alındıktan sonra haber alınamayan 6 kişinin öldürülmesiyle ilgili dönemin 23. Jandarma Sınır Tugay Komutanı Mete Sayar ile 5 jandarma görevlisi hakkındaki soruşturmanın da zaman aşımına bir gün kala tamamlandığını kaydetti.

Faili meçhul dosyalar arasında bulunan, yazar Musa Anter'in öldürülmesi, yazar Orhan Miroğlu'nun yaralanması olayıyla ilgili soruşturma dosyasının da 21 yıl sonra tamamlandığını ve yargılamanın başladığını sözlerine ekleyen Elçi, Diyarbakır'da, 1991 yılında uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybeden Halkın Emek Partisi İl Başkanı Vedat Aydın ve Şırnak'ta 45 köylünün öldürüldüğü Kuşkonar ve Koçağılı köylerindeki olaylar gibi birçok dosyanın da aydınlatılmayı beklediğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA