Ak Parti’li İçten’den, Menderes'in İdam Edilişinin Yıl Dönümüyle İlgili Açıklama
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, eski Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 53. yıldönümüyle ilgili açıklamalarda bulundu.
İçten, 17 Eylül 1961 tarihinin, insanlık vicdanında derin yaralar bırakan üzüntünün günü olduğunu söyledi.
İçten, “Bir hükümetin parlamento dışı kuvvetlerce devrilmesi, yüce milletimize ve onun iradesine karşı yapılmış kaba bir müdahale, bir suikast olarak telakki ediyor, bu hadiseyi bir defa daha lanetle anıyorum. Ülkemizde yaşayan her iki kişiden birinin oyunu alan Adnan Menderes, yüzde 52 oy almasına rağmen, haksızlıklara uğramış ve askeri vesayetin demokrasi şehidi olmuştur. Vesayetçi sistem ve ondan nemalanan zihniyet bu ülkenin geleceğini asmış ve resmen ülkemizin demokrasisinin altına dinamit koymuştur. Adnan Menderes’i kim asmışsa Türkiye’deki terör örgütlerini besleyen zihniyetlerdir. Aynı zihniyet yıllarca kardeşi kardeşe kırdırmıştır. Aynı zihniyet bu kalleş ve karanlık filmi 61 yılında da 71 muhtırasında da 80 darbesinde de YÖK’te de sahnelemiştir. Anadolu’ya çökmüş ve çocuklarımızın okumasını engellemiştir. Ancak hemen hatırlatmakta fayda var bu darbeci zihniyete verilen en büyük cevap ise 3 Kasım 2002 seçimleridir. Ve halk ihtilalinin olduğu gün olarak tarihe geçmiştir. Adnan Menderes’in mirası ait olduğu yere dönmüş ve milletimiz yeter artık söz milletin diyerek duruma el koymuştur. Yine bir ihtilalin yıldönümüne denk gelen 12 Eylül 2010 referandumu Askeri vesayete karşı, örümcekleşmiş ve karanlığa bulanmış zihniyetlere karşı adeta halkımızın 26 maddelik özgürlük ve eşitlik manifestosu olmuştur” dedi.
53 yıl önce yaşanılan günün Türkiye'nin yakın tarihi açısından kara bir gün olduğunu aktaran İçten, "Bu acı günün yıllarca bayram olarak kutlanması da en azından bu elim olay kadar ayıplı bir gündü. Ama bizler bu güne takılıp kalmayacağız. Buradan çıkaracağımız dersler var. Bu derslerle geleceğimizi aydınlatacağız. İnanıyoruz ki bundan böyle son sözü de millet söyleyecek, son kararı da millet verecektir" diye konuştu.
Kaynak: İHA
İçten, “Bir hükümetin parlamento dışı kuvvetlerce devrilmesi, yüce milletimize ve onun iradesine karşı yapılmış kaba bir müdahale, bir suikast olarak telakki ediyor, bu hadiseyi bir defa daha lanetle anıyorum. Ülkemizde yaşayan her iki kişiden birinin oyunu alan Adnan Menderes, yüzde 52 oy almasına rağmen, haksızlıklara uğramış ve askeri vesayetin demokrasi şehidi olmuştur. Vesayetçi sistem ve ondan nemalanan zihniyet bu ülkenin geleceğini asmış ve resmen ülkemizin demokrasisinin altına dinamit koymuştur. Adnan Menderes’i kim asmışsa Türkiye’deki terör örgütlerini besleyen zihniyetlerdir. Aynı zihniyet yıllarca kardeşi kardeşe kırdırmıştır. Aynı zihniyet bu kalleş ve karanlık filmi 61 yılında da 71 muhtırasında da 80 darbesinde de YÖK’te de sahnelemiştir. Anadolu’ya çökmüş ve çocuklarımızın okumasını engellemiştir. Ancak hemen hatırlatmakta fayda var bu darbeci zihniyete verilen en büyük cevap ise 3 Kasım 2002 seçimleridir. Ve halk ihtilalinin olduğu gün olarak tarihe geçmiştir. Adnan Menderes’in mirası ait olduğu yere dönmüş ve milletimiz yeter artık söz milletin diyerek duruma el koymuştur. Yine bir ihtilalin yıldönümüne denk gelen 12 Eylül 2010 referandumu Askeri vesayete karşı, örümcekleşmiş ve karanlığa bulanmış zihniyetlere karşı adeta halkımızın 26 maddelik özgürlük ve eşitlik manifestosu olmuştur” dedi.
53 yıl önce yaşanılan günün Türkiye'nin yakın tarihi açısından kara bir gün olduğunu aktaran İçten, "Bu acı günün yıllarca bayram olarak kutlanması da en azından bu elim olay kadar ayıplı bir gündü. Ama bizler bu güne takılıp kalmayacağız. Buradan çıkaracağımız dersler var. Bu derslerle geleceğimizi aydınlatacağız. İnanıyoruz ki bundan böyle son sözü de millet söyleyecek, son kararı da millet verecektir" diye konuştu.