"Karasal Sayısal Yayın, Uluslararası Sorun Haline Gelebilir"
ANKARA - ŞENAY ÜNAL - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, yargı tarafından yürütmesi durdurulan Ulusal Karasal Sayısal Televizyon Yayın Lisansı Sıralama İhalesiyle ilgili, "İhaleyle veya ihalesiz Türkiye karasal sayısal yayına geçecek başka seçeneği yok. Aksi takdirde 2015'te bu uluslararası bir sorun haline gelebilir" dedi.
Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ulusal Karasal Sayısal Televizyon Yayın Lisansı Sıralama İhalesi'nin mahkeme sürecinin devam ettiğini ve mahkemece yürütmeyi durdurma kararı doğrultusunda işlemleri beklettiklerini bildirdi.
Bu durumun nihai karar olmadığını, sürecin ilerleyişine göre gerekirse Danıştaya kadar gidilebileceğini belirten Dursun, "İhaleyle veya ihalesiz Türkiye karasal sayısal yayına geçecek başka seçeneği yok. Aksi takdirde 2015'te bu uluslararası bir sorun haline gelebilir" diye konuştu.
2015 Haziran'ına kadar bu işin tamamlanması gerektiğini ifade eden Dursun, "Uluslararası Telekominikasyon Birliğinin, Türkiye'nin de taraf olduğu 2006'daki Cenevre Antlaşması'na göre bu geçiş şart. Eğer kapatmazsak ülkemiz sıkıntıya girebilir. Türkiye 'ben karasal sayısal yayın istemiyorum' diyebilme lüksüne sahip değil çünkü uluslararası antlaşmalar 'bunu bitir' diyor. Dolayısıyla, kapatmayıp analog yayına devam edecek olursak komşu ülkelerin yayın dünyasıyla sorunlar çıkacak" değerlendirmesinde bulundu.
Yürütmenin durdurulmasının ardından durumu değerlendirmek üzere bir komisyon oluşturdukları bilgisini veren Dursun, "Komisyon bu ayın sonuna kadar bir rapor hazırlayacak. Yeni durumdan sonra Üst Kurulun nasıl bir yöntem izleyebileceğine ilişkin alternatif bir yöntem önerecek. Ben de bunları Üst Kurula sunacağım, tartışacağız ve bu çözümlerden birisi üzerinde muhtemeldir karar kılıp kamuoyuna açıklayacağız" ifadelerini kullandı.
-Sürecin tamamlanması için seçenekler var
Dursun, birkaç yıl devam edebilecek mahkeme sürecinin sonucunun beklenebileceği, Üst Kurulun karar vermesi halinde ihalenin iptal edilerek yenilenebileceği, ihale dışı bir yöntem geliştirerek frekansların yayın kuruluşlarına tahsis edilebileceği gibi seçeneklerinin olduğunu söyledi.
Bazı seçenekler için yasal değişikliklerin gerekli olduğunu dile getiren Dursun, şöyle evam etti:
"1994'ten bu yana frekansların yayın kuruluşlarına tahsisi konusunda hem mevcut kanun hem de önceki kanun sıralama ihalesi öngörüyor. İhale dışı bir yöntemin üzerineyse tartışılması gerekiyor. Böyle bir yol seçilirse Meclisi, Hükümeti ikna etmemiz lazım. Belki böyle bir şey de düşünülebilir fakat şu anda kesin bir kanaatimiz yok. Mahkeme süreci devam ediyor ama önümüzdeki günlerde bir alternatif üzerinde yoğunlaşacağız."
-Yeni yayın dönemi en önemli konu seçim
Görsel ve işitsel medyada başlayacak yeni yayın dönemini de değerlendiren Dursun, "Bu yayın döneminde bizim açımızdan en önemli husus yerel seçimler. Seçim dönemindeki yayınlar Yüksek Seçim Kurulunun belirlediği ilkelere göre yapılıyor. İzlenilip değerlendirildikten sonra ihlal raporlarının sonuçlandırılması YSK'nın yetkisinde. Biz sadece bu ilkeler doğrultusunda yayınları izlemek, belirli periyotlarla bu yayınları değerlendirip, sonuçlandırmaksızın YSK'ya göndermekle ve vereceği kararları uygulamakla yükümlüyüz" dedi.
-Reklam ihlallerine ilişkin düzenleme yapacağız
Üst Kurula reklam kuşaklarına yönelik çok sayıda şikayet geldiğini de belirten Dursun, reklam kuşaklarının uzunluğu nedeniyle gelen şikayetler üzerine çalışma başlattıklarını söyledi.
Dursun, "Reklamların yerleştirilmesiyle ve bitkisel takviye ürünlerin tanıtımı amacıyla yapılan baştan sona reklam olan programlar bizi çok yordu. Bu takviye ürünlerin ilaç gibi tanıtılması çok büyük problem. Eylül ayında Sağlık Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Reklam Özdenetim Kurulunun yöneticileriyle bir araya geleceğiz. Bu konuda Sağlık Bakanlığına önemli görevler düşüyor çünkü biz sadece 'yayın yanıltıcıdır' diyerek müeyyide uygulayabiliyoruz kanala fakat Sağlık Bakanlığının çok geniş yetkileri var" diye konuştu.
Kaynak: AA
Bu durumun nihai karar olmadığını, sürecin ilerleyişine göre gerekirse Danıştaya kadar gidilebileceğini belirten Dursun, "İhaleyle veya ihalesiz Türkiye karasal sayısal yayına geçecek başka seçeneği yok. Aksi takdirde 2015'te bu uluslararası bir sorun haline gelebilir" diye konuştu.
2015 Haziran'ına kadar bu işin tamamlanması gerektiğini ifade eden Dursun, "Uluslararası Telekominikasyon Birliğinin, Türkiye'nin de taraf olduğu 2006'daki Cenevre Antlaşması'na göre bu geçiş şart. Eğer kapatmazsak ülkemiz sıkıntıya girebilir. Türkiye 'ben karasal sayısal yayın istemiyorum' diyebilme lüksüne sahip değil çünkü uluslararası antlaşmalar 'bunu bitir' diyor. Dolayısıyla, kapatmayıp analog yayına devam edecek olursak komşu ülkelerin yayın dünyasıyla sorunlar çıkacak" değerlendirmesinde bulundu.
Yürütmenin durdurulmasının ardından durumu değerlendirmek üzere bir komisyon oluşturdukları bilgisini veren Dursun, "Komisyon bu ayın sonuna kadar bir rapor hazırlayacak. Yeni durumdan sonra Üst Kurulun nasıl bir yöntem izleyebileceğine ilişkin alternatif bir yöntem önerecek. Ben de bunları Üst Kurula sunacağım, tartışacağız ve bu çözümlerden birisi üzerinde muhtemeldir karar kılıp kamuoyuna açıklayacağız" ifadelerini kullandı.
-Sürecin tamamlanması için seçenekler var
Dursun, birkaç yıl devam edebilecek mahkeme sürecinin sonucunun beklenebileceği, Üst Kurulun karar vermesi halinde ihalenin iptal edilerek yenilenebileceği, ihale dışı bir yöntem geliştirerek frekansların yayın kuruluşlarına tahsis edilebileceği gibi seçeneklerinin olduğunu söyledi.
Bazı seçenekler için yasal değişikliklerin gerekli olduğunu dile getiren Dursun, şöyle evam etti:
"1994'ten bu yana frekansların yayın kuruluşlarına tahsisi konusunda hem mevcut kanun hem de önceki kanun sıralama ihalesi öngörüyor. İhale dışı bir yöntemin üzerineyse tartışılması gerekiyor. Böyle bir yol seçilirse Meclisi, Hükümeti ikna etmemiz lazım. Belki böyle bir şey de düşünülebilir fakat şu anda kesin bir kanaatimiz yok. Mahkeme süreci devam ediyor ama önümüzdeki günlerde bir alternatif üzerinde yoğunlaşacağız."
-Yeni yayın dönemi en önemli konu seçim
Görsel ve işitsel medyada başlayacak yeni yayın dönemini de değerlendiren Dursun, "Bu yayın döneminde bizim açımızdan en önemli husus yerel seçimler. Seçim dönemindeki yayınlar Yüksek Seçim Kurulunun belirlediği ilkelere göre yapılıyor. İzlenilip değerlendirildikten sonra ihlal raporlarının sonuçlandırılması YSK'nın yetkisinde. Biz sadece bu ilkeler doğrultusunda yayınları izlemek, belirli periyotlarla bu yayınları değerlendirip, sonuçlandırmaksızın YSK'ya göndermekle ve vereceği kararları uygulamakla yükümlüyüz" dedi.
-Reklam ihlallerine ilişkin düzenleme yapacağız
Üst Kurula reklam kuşaklarına yönelik çok sayıda şikayet geldiğini de belirten Dursun, reklam kuşaklarının uzunluğu nedeniyle gelen şikayetler üzerine çalışma başlattıklarını söyledi.
Dursun, "Reklamların yerleştirilmesiyle ve bitkisel takviye ürünlerin tanıtımı amacıyla yapılan baştan sona reklam olan programlar bizi çok yordu. Bu takviye ürünlerin ilaç gibi tanıtılması çok büyük problem. Eylül ayında Sağlık Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Reklam Özdenetim Kurulunun yöneticileriyle bir araya geleceğiz. Bu konuda Sağlık Bakanlığına önemli görevler düşüyor çünkü biz sadece 'yayın yanıltıcıdır' diyerek müeyyide uygulayabiliyoruz kanala fakat Sağlık Bakanlığının çok geniş yetkileri var" diye konuştu.