Yaz Ayları Mantar Hastalıklarını Tetikliyor
Yaz aylarında artış gösteren mantar hastalıkları hakkında bilgi veren İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kıymet Handan Kelekçi, deride oluşan mantar hastalığı belirtilerini; deride kızarıklık, kepeklenme, kaşıntı, deri soyulmaları, su ve iltihap dolu kabarcıklar, kıllarda dökülmeler, tırnaklarda kalınlaşma, kabalaşma ve renk bozukluğu, ağız mukozasında yanma ve ağrı şeklinde sıraladı.
Yrd. Doç. Dr. Handan Kelekçi, mantar hastalıklarının klinikte birçok hastalığı taklit edebildiğini, gerçek tanısının, deri veya mukozadan alınan kazıntının KOH (Potasyum hidroksit) ile bekletilip ışık mikroskobunda incelenmesiyle konulabildiğini söyledi.
Kelekçi, “Mantar enfeksiyonunun oluşmasına antibiyotik kullanımı, şeker hastalığı, bağışıklık sistemini bozan hastalıklar, şişmanlık, mantar enfeksiyonlu hayvana veya kişiye temas, banyodan ve havuzdan sonra kurulanmamak, terleme, beslenme bozukluğu ve kötü hijyen koşulları zemin hazırlayabilir” şeklinde konuştu.
Kelekçi, yaz aylarında sıcaklıkların artmasıyla birlikte terlemenin meydana geldiğini; bunun da özellikle ayak parmak arası, kasıklar ve bayanlarda göğüs ve koltuk altı kıvrım bölgelerinde mantarın ortaya çıkmasına zemin hazırladığını vurguladı. Özellikle tatil yerlerindeki ortak kullanım alanlarına dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Kelekçi, deniz suyundaki tuzun mantarda kurutucu etki yapabildiğini ama tedavi etmediğini söyledi.
Kelekçi, “Daha az terleteceği için açık ayakkabı, sandaletler ve terlikler tercih edilmelidir. Havuz, banyo, duş, hamam gibi yerlerde çıplak ayakla gezmekten kaçınılmalıdır. Banyodan ve denizden sonra vücudun nemli ve ıslak kısımlarını mutlaka kağıt havlu veya sık yıkanan havlularla kuru ve temiz tutmak gerekmektedir. Mantarı bilinen kişilerin terlik, ayakkabı, giyecek, şapka ve tarak gibi özel eşyaları ortak kullanılmamalıdır” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Kelekçi, kış aylarında da kapalı ayakkabılar giyilmesi ile oluşan ayak terlemesinin mantara yol açabildiğini, ama kısa süren tedavilerle mantarın iyileşebilen bir hastalık olduğunun altını çizdi.
Kelekçi, hastalara kış ayları için de şu önerilerde bulundu: “Naylon içermeyen pamuklu giysi, iç çamaşır ve çorap giyilmelidir. Mantarlı bölgeyi kuru tutmak, havalandırmak, giysileri sık değiştirmek ve yıkamak gereklidir. Tedavi düzenli uygulanmazsa tekrarlayabilir. Tedavide kızarıklar geçtikten sonra iki hafta daha devam edilmelidir. Tırnak mantarının tedavisinde 12 ay devam edilmelidir.”
Piyasalarda satılan etkinliği kanıtlanmamış, bitkisel içeriği olduğu söylenen ürünlere dikkat edilmesi gerektiğini de hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Kıymet Handan Kelekçi, bu tarz ürünlerin mantarı arttırabildiğini veya egzamaya sebep olabildiği uyarısında bulundu. Kelekçi, “Dermatoloğunuzun önerisine göre size ve hastalığınıza uygun, mantara karşı etkili, deriye uygulanan krem, losyon, sprey, şampuan formlarında ilaçlar ve ağızdan alınan ilaçlar tercih edilmelidir. Kortizon içeren mantar kremleri uzun süreli kullanılmamalıdır” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Kelekçi, “Mantar enfeksiyonunun oluşmasına antibiyotik kullanımı, şeker hastalığı, bağışıklık sistemini bozan hastalıklar, şişmanlık, mantar enfeksiyonlu hayvana veya kişiye temas, banyodan ve havuzdan sonra kurulanmamak, terleme, beslenme bozukluğu ve kötü hijyen koşulları zemin hazırlayabilir” şeklinde konuştu.
Kelekçi, yaz aylarında sıcaklıkların artmasıyla birlikte terlemenin meydana geldiğini; bunun da özellikle ayak parmak arası, kasıklar ve bayanlarda göğüs ve koltuk altı kıvrım bölgelerinde mantarın ortaya çıkmasına zemin hazırladığını vurguladı. Özellikle tatil yerlerindeki ortak kullanım alanlarına dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Kelekçi, deniz suyundaki tuzun mantarda kurutucu etki yapabildiğini ama tedavi etmediğini söyledi.
Kelekçi, “Daha az terleteceği için açık ayakkabı, sandaletler ve terlikler tercih edilmelidir. Havuz, banyo, duş, hamam gibi yerlerde çıplak ayakla gezmekten kaçınılmalıdır. Banyodan ve denizden sonra vücudun nemli ve ıslak kısımlarını mutlaka kağıt havlu veya sık yıkanan havlularla kuru ve temiz tutmak gerekmektedir. Mantarı bilinen kişilerin terlik, ayakkabı, giyecek, şapka ve tarak gibi özel eşyaları ortak kullanılmamalıdır” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Kelekçi, kış aylarında da kapalı ayakkabılar giyilmesi ile oluşan ayak terlemesinin mantara yol açabildiğini, ama kısa süren tedavilerle mantarın iyileşebilen bir hastalık olduğunun altını çizdi.
Kelekçi, hastalara kış ayları için de şu önerilerde bulundu: “Naylon içermeyen pamuklu giysi, iç çamaşır ve çorap giyilmelidir. Mantarlı bölgeyi kuru tutmak, havalandırmak, giysileri sık değiştirmek ve yıkamak gereklidir. Tedavi düzenli uygulanmazsa tekrarlayabilir. Tedavide kızarıklar geçtikten sonra iki hafta daha devam edilmelidir. Tırnak mantarının tedavisinde 12 ay devam edilmelidir.”
Piyasalarda satılan etkinliği kanıtlanmamış, bitkisel içeriği olduğu söylenen ürünlere dikkat edilmesi gerektiğini de hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Kıymet Handan Kelekçi, bu tarz ürünlerin mantarı arttırabildiğini veya egzamaya sebep olabildiği uyarısında bulundu. Kelekçi, “Dermatoloğunuzun önerisine göre size ve hastalığınıza uygun, mantara karşı etkili, deriye uygulanan krem, losyon, sprey, şampuan formlarında ilaçlar ve ağızdan alınan ilaçlar tercih edilmelidir. Kortizon içeren mantar kremleri uzun süreli kullanılmamalıdır” diye konuştu.