Mısır Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ünal Açıklaması
TBMM - Türkiye-Mısır Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun Mısır'da incelemelerde bulunmak için dün TBMM Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'na başvurduğunu bildirdi.
Ünal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Mısır'da büyük bir insanlık ayıbı yaşandığını söyledi.
Darbe karşıtlarının herhangi bir şiddete bulaşmadan sivil eylemlerini ortaya koyduğunun altını çizen Ünal, uluslararası toplumda Mısır'da yaşananlarla ilgili güçlü bir tepki oluşmadığını, dünkü BM Güvenlik Konseyi toplantısından da sonuç çıkmadığını anımsattı.
Mısır'da ciddi insan hakları ihlalleri yaşandığını anlatan Ünal, alanlarda kadınlar ve çocukların olduğu bilinmesine rağmen göstericilere uyarı yapılmadan ateş açıldığını, çadırlara molotofkokteyli atılması sonucu onlarca kişinin yanarak can verdiğini vurguladı. Bazı cesetlerin getirildiği bir caminin morg olarak kullanılan bölümünün de ateşe verildiğini ifade eden Ünal, delillerin de karartıldığını söyledi.
Ünal, "Darbeyle iş başına gelmiş, halkın iradesini çalmış, meşru olmayan bir yönetimin bu tür uygulamaları anlaşılabilir. Göreve geldiği günden itibaren seçilmiş Cumhurbaşkanına birçok suç isnat eden, Mursi'yi diktatörlükle itham eden ve bunu gerekçe göstererek yönetime el koyan askerin, bugün Mısır'da yaptığı uygulamalar uluslararası toplum tarafından dikkatle izlenilmek durumunda" diye konuştu.
Uluslararası toplumu Mısır'da yaşananlara duyarsız kalmamaya davet eden Ünal, şöyle devam etti:
"Parlamentoralarası Dostluk Grubu Başkanı olarak, uluslararası insan hakları örgütlerini, acil olarak insan hakları ihlallerinin gözlenmesi ve araştırılması için Mısır'a gitmeye davet ediyorum. BM Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir şekilde kınama kararı dahi almaması, bu konuda içine düşülen zafiyetin açık ifadesidir.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Mısır'da incelemelerde bulunmak için dün itibariyle TBMM Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'na başvuruda bulundu. Türkiye tarihin karşısında sorumluluk hissetmemek, her şeyden önce bölgesinde insana ve insanlığa ait bütün değerlerin korunması ve savunulması için üzerine düşen bütün sorumluluğu yerine getirmekte, diğer taraftan Mısır'daki kardeşlerimizin yanında olduğumuzu, yaşanan insanlık ayıbına karşı bütün gücümüz ve imkanlarımızla seferber olduğumuzu paylaşmak isterim."
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ünal, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun başvurusuyla ilgili cevap gelip gelmediğinin sorulması üzerine, komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün'ün başvuruyu dün yaptığını ve cevabın beklendiğini kaydetti.
-İstifa yok-
Ünal, Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığı'ndan istifa etmeyi düşünüp düşünmediğine ve dostluk grubunun dağıtılmasının söz konusu olup olmadığına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Mısır halkıyla olan ilişkimizi, Mısır ile olan ilişkimizi herhangi bir şekilde sekteye uğratmıyoruz. Mısır'da seçilmiş meşru yönetime karşı askeri darbe yapıldığı günden beri, bunun darbe olduğunu, meşru olmadığını ve seçilmiş meşru Cumhurbaşkanını tanıdığımızı ifade ediyoruz. Parlamentolararası Dostluk Grubu Türkiye ayağı kuruldu fakat Mısır'da parlamento seçimleri bir türlü yapılmadığı için Mısır ayağı oluşmadı. Biz, Parlamentolararası Dostluk Grubu'nun Türkiye ayağı olarak, Mısır'da olup bitenleri hem yakından takip etmek hem parlamentoda Mısır halkının sesi olmak adına bu yapıyı devam ettirmekten yanayız. Dolayısıyla muhatabımız Mısır halkının kendisidir. Mısır parlamentosunda tecelli eden Mısır halkının iradesidir, biz de o iradenin yanındayız."
-"İçişlerine karışma değil, katliama karşı çığlık"-
Ünal, başka bir soru üzerine, Türkiye'nin Kahire Büyükelçisinin bilgi almak amacıyla geri çağrıldığını anımsatarak, "Bu, büyükelçimizin Mısır'a tekrar dönüp dönmeyeceği anlamına gelmiyor. Dışişleri Bakanlığımız ve hükümetimiz, büyükelçimizle yapacağı istişareler sonucunda buna karar verecek" dedi.
Mısır'ın, "Türkiye içişlerimize karışıyor" açıklamasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Ünal, uluslararası hukuka göre hiçbir devletin kendi halkını katletme hakkı olmadığını vurguladı. Mısır'da can kaybının, resmi olmayan bilgilere göre 4 bine ulaştığını ifade eden Ünal, "Komşu ülkelerin, yakın ilişkide bulunan ülkelerin böyle katliama sessiz kalması beklenemez. Her şeyden önce üzerinde yükseldiğimiz ve savunduğumuz insanlık adına bütün değerler, bize, yaşananlara karşı sessiz kalamayacağımızı söylüyor. Bu içişlerine müdahale değil, meşru olmayan yönetimin kendi insanını katletmesine karşı bir çığlıktır. Bu katliama sessiz kalan herkes, bu katliama ortak olmuş demektir" diye konuştu.
Bazı İslam ülkelerinin Mısır'da darbeye sessiz kalmasının ve bazılarının destek verdiği iddialarına ilişkin değerlendirmesi de sorulan Ünal, "Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere, bölgede birçok ülke yönetimi olaya sessiz kalmakta ve yaptığı açıklamalarla bu olayı teşvik etmektedir. Ülke halklarıyla ülke yönetimini ayırt etmek gerekiyor. Maalesef, bölge ülkelerinin çoğunda yönetimler, bölge halklarının vicdanını, tepkisini ve rahatsızlığını dile getirmiyor, kendi yönetimlerinin çıkarları doğrultusunda hareket ediyorlar" dedi.
Kaynak: AA
Darbe karşıtlarının herhangi bir şiddete bulaşmadan sivil eylemlerini ortaya koyduğunun altını çizen Ünal, uluslararası toplumda Mısır'da yaşananlarla ilgili güçlü bir tepki oluşmadığını, dünkü BM Güvenlik Konseyi toplantısından da sonuç çıkmadığını anımsattı.
Mısır'da ciddi insan hakları ihlalleri yaşandığını anlatan Ünal, alanlarda kadınlar ve çocukların olduğu bilinmesine rağmen göstericilere uyarı yapılmadan ateş açıldığını, çadırlara molotofkokteyli atılması sonucu onlarca kişinin yanarak can verdiğini vurguladı. Bazı cesetlerin getirildiği bir caminin morg olarak kullanılan bölümünün de ateşe verildiğini ifade eden Ünal, delillerin de karartıldığını söyledi.
Ünal, "Darbeyle iş başına gelmiş, halkın iradesini çalmış, meşru olmayan bir yönetimin bu tür uygulamaları anlaşılabilir. Göreve geldiği günden itibaren seçilmiş Cumhurbaşkanına birçok suç isnat eden, Mursi'yi diktatörlükle itham eden ve bunu gerekçe göstererek yönetime el koyan askerin, bugün Mısır'da yaptığı uygulamalar uluslararası toplum tarafından dikkatle izlenilmek durumunda" diye konuştu.
Uluslararası toplumu Mısır'da yaşananlara duyarsız kalmamaya davet eden Ünal, şöyle devam etti:
"Parlamentoralarası Dostluk Grubu Başkanı olarak, uluslararası insan hakları örgütlerini, acil olarak insan hakları ihlallerinin gözlenmesi ve araştırılması için Mısır'a gitmeye davet ediyorum. BM Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir şekilde kınama kararı dahi almaması, bu konuda içine düşülen zafiyetin açık ifadesidir.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Mısır'da incelemelerde bulunmak için dün itibariyle TBMM Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'na başvuruda bulundu. Türkiye tarihin karşısında sorumluluk hissetmemek, her şeyden önce bölgesinde insana ve insanlığa ait bütün değerlerin korunması ve savunulması için üzerine düşen bütün sorumluluğu yerine getirmekte, diğer taraftan Mısır'daki kardeşlerimizin yanında olduğumuzu, yaşanan insanlık ayıbına karşı bütün gücümüz ve imkanlarımızla seferber olduğumuzu paylaşmak isterim."
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ünal, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun başvurusuyla ilgili cevap gelip gelmediğinin sorulması üzerine, komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün'ün başvuruyu dün yaptığını ve cevabın beklendiğini kaydetti.
-İstifa yok-
Ünal, Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığı'ndan istifa etmeyi düşünüp düşünmediğine ve dostluk grubunun dağıtılmasının söz konusu olup olmadığına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Mısır halkıyla olan ilişkimizi, Mısır ile olan ilişkimizi herhangi bir şekilde sekteye uğratmıyoruz. Mısır'da seçilmiş meşru yönetime karşı askeri darbe yapıldığı günden beri, bunun darbe olduğunu, meşru olmadığını ve seçilmiş meşru Cumhurbaşkanını tanıdığımızı ifade ediyoruz. Parlamentolararası Dostluk Grubu Türkiye ayağı kuruldu fakat Mısır'da parlamento seçimleri bir türlü yapılmadığı için Mısır ayağı oluşmadı. Biz, Parlamentolararası Dostluk Grubu'nun Türkiye ayağı olarak, Mısır'da olup bitenleri hem yakından takip etmek hem parlamentoda Mısır halkının sesi olmak adına bu yapıyı devam ettirmekten yanayız. Dolayısıyla muhatabımız Mısır halkının kendisidir. Mısır parlamentosunda tecelli eden Mısır halkının iradesidir, biz de o iradenin yanındayız."
-"İçişlerine karışma değil, katliama karşı çığlık"-
Ünal, başka bir soru üzerine, Türkiye'nin Kahire Büyükelçisinin bilgi almak amacıyla geri çağrıldığını anımsatarak, "Bu, büyükelçimizin Mısır'a tekrar dönüp dönmeyeceği anlamına gelmiyor. Dışişleri Bakanlığımız ve hükümetimiz, büyükelçimizle yapacağı istişareler sonucunda buna karar verecek" dedi.
Mısır'ın, "Türkiye içişlerimize karışıyor" açıklamasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Ünal, uluslararası hukuka göre hiçbir devletin kendi halkını katletme hakkı olmadığını vurguladı. Mısır'da can kaybının, resmi olmayan bilgilere göre 4 bine ulaştığını ifade eden Ünal, "Komşu ülkelerin, yakın ilişkide bulunan ülkelerin böyle katliama sessiz kalması beklenemez. Her şeyden önce üzerinde yükseldiğimiz ve savunduğumuz insanlık adına bütün değerler, bize, yaşananlara karşı sessiz kalamayacağımızı söylüyor. Bu içişlerine müdahale değil, meşru olmayan yönetimin kendi insanını katletmesine karşı bir çığlıktır. Bu katliama sessiz kalan herkes, bu katliama ortak olmuş demektir" diye konuştu.
Bazı İslam ülkelerinin Mısır'da darbeye sessiz kalmasının ve bazılarının destek verdiği iddialarına ilişkin değerlendirmesi de sorulan Ünal, "Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere, bölgede birçok ülke yönetimi olaya sessiz kalmakta ve yaptığı açıklamalarla bu olayı teşvik etmektedir. Ülke halklarıyla ülke yönetimini ayırt etmek gerekiyor. Maalesef, bölge ülkelerinin çoğunda yönetimler, bölge halklarının vicdanını, tepkisini ve rahatsızlığını dile getirmiyor, kendi yönetimlerinin çıkarları doğrultusunda hareket ediyorlar" dedi.