Başsoy’dan Mısır’da Meydana Gelen Saldırıya Tepki

Başsoy’un hedefinde AB, Birleşmiş Milletler ve İslam dünyası vardı. Katliama sessiz kalanların vahşetin ortakları olduğuna vurgu yapan Başsoy; “İhvanı Müslim kurulduğu günden beri demokrasi davasının bedelini şehitlerin kanıyla ödemeye devam ediyor. İhvanı Müslim, dünyanın her yerinde her coğrafyasında insanlığa, sevgiye, hoşgörüye ve İslam’a hizmet etmekten başka bir şey yapmamıştır. Ama ne yazık ki sandıkla, demokrasiyle iktidara gelen ve halkına hizmet eden bu kardeşlerimiz başta işgalci ve Siyonist İsrail olmak üzere Şiileri, Vahabileri ve Selefileri rahatsız etmiştir. İhvanın Filistin davasına çok ciddi katkıları var. İşgalci ve Siyonist İsrail’e ve o zihniyete karşı sağlam ve karakterli bir duruşları var. Bunu tüm dünya biliyor. Ama bu tavır ve duruşu hazmedemeyenler askeri darbeyle, silahla, kan, ve şiddetle kendilerine görev çıkartıp Mısır’ı sonsuz ve karanlık bir kaosun içine sürüklemeye çalışmaktadırlar. Zaten yönetime el koyar koymaz ilk iş olarak Filistin’in dünyaya açılan kapısı Refah’ı kapatarak tünelleri yıkmaları da bunun en net örneğidir. İhvan, Mısır’da demokrasiyle, halkın gücü ve oylarıyla iktidara gelmiştir. Ve polisi kendi polisi, askeri kendi askeri olarak görmüştür. Ayrımcılık, ötekileştirme yapmamıştır. Bu demokrasi davasında ölmeyi göze almışlardır. Namaz kılarken şehit edilmişler, kan ve şiddet kokan tahriklere, eylemlere kapılmamış karşılık vermemişlerdir. Bakın, oradaki muhalifler hiç kimseye saldırmamışlardır. Hepiniz biliyorsunuz. Ellerinde molotof yoktu. Bizim ülkemizde olanların hiçbirisi Adeviyye’de, Kahire’de, İskenderiye’de yoktu. Dedikleri tek şey ‘Bu darbeden vazgeçin, bize cumhurbaşkanımızı verin. Oylarımızı, irademizi yok saymayın.’ gibi haklı ve masum sözlerdi. Peki Sissi ve eli kanlı baltacıları ne yaptı? Ezilen halkın sesini duymak yerine, bu haklı sese karşı kurşunla, kanla, katliamla yanıt verdiler. Sonuç ortada. 200 masum insan keskin nişancılar tarafından kafalarından ve göğüslerinden hunharca kurşunlanarak katledildi. 5000’e yakın insan ise yaralı ve bu katliam, bu insan avı ne yazık ki içinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayında olmamıza rağmen devam ediyor. Demokrasi fedaisi olan AB, Bir-LEŞ milletler, ve İnsan Hakları Örgütü nerede peki? Nerede BBC, CNN ve diğer demokrasi havarisi dünya medyası? Nerede ABD? Nerede İngiltere, Fransa? Nerede para karşılığı ilan basan The Times gazetesi? Nerede en küçük bir şeyde bize kınama üzerine kınama yapan Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği? Gördüğünüz gibi Mısır’da yaşanan olaylara dilleri varıp da “DARBE” bile diyemiyorlar… En ufak bir şeyde dünyayı ayağa kaldırmasını bilen bu göstermelik demokrasi savaşçıları Arakan’da, Suriye’de akan Müslüman kanı için neden dillerini yutup kafalarını başka tarafa çeviriyorlar? İşte bunu düşünmek lazım. Bunun arkasında yatan “Haçlı zihniyeti”ni görmek lazım. Çok açık ve net ifade ediyorum, bu karanlık güçlerin amaçları bellidir. İstedikleri şey bir “DİN SAVAŞI” çıkartmak ve Müslüman kanı akmasına destek olmaktır.
Benzeri oyun yakın zamanda ülkemizde de oynanmaya kalkışıldı. Tencere tava çalanlar, sözüm ona 3-5 ağacı korumak için yola çıkanlar ne yaptılar? Askerimize, polisimize resmen kan kusturdular. Unutmayın, tencereciler polisimizi şehit ettiler. Araçları yaktılar, devlet malına zarar verdiler, dükkanları yağmaladılar. Bize en ufak olayda kınama yapan, günde aralıksız 8-9 saat canlı yayınla sanki Türkiye’de bir halk ayaklanması çıkmış görüntüsü vermeye çalışanlar, para karşılığı dünyadaki itibarlarını sıfıra indiren sözüm ona uluslararası medya şimdi neden susuyor?
Bu katliama sesi çıkmayanlar unutmasınlar ki dinleri dilleri ve mezhepleri ne olursa olsun bu yapılan katliamın vebali üzerlerine ve darbeden fışkıran mazlum kanları da ellerine bulaşmıştır. Bunu herkes böyle bilsin. Ayrıca askeri darbe çığırtkanlığı yapan CHP zihniyetine sormak lazım. Bu muydu ülkemizde oynamak istediğiniz oyun? İşte Mısır’da yapılan askeri darbenin sonuçları ortada. Askeri, göreve davet etmek isteğinizin neticeleri ortada. Şimdi kendi ellerinize bakın. Göreceksiniz ki Mısır’da akan bu darbe kanı siz ve sizin gibi düşünen zihniyetin ellerinden çıkmayacaktır ve tarihin utanç sayfalarında adınız büyük harflerle hem de kan kırmızı yazacaktır.

Sonuçta Sayın Başbakanımızın dediği gibi Biz Türkiye olarak, onurlu, şerefli bir siyaset yapıyoruz. Mazlumlardan, haktan hukuktan yana bir tavır koyarak dünyaya demokrasi ve insanlık dersi veriyoruz. O yüzden kimse kalkıp da bizden çocukları, kadınları, yaşlıları katledenlere karşı sessiz kalmamızı beklemesin. Gerek Arakan’da gerek Suriye’de gerek Mısır’da ve Müslüman mazlumların kanının aktığı her coğrafyada kimse unutmasın ki bir Müslüman ölür ama binler dirilir!” dedi