Bağış, New York Tımes’taki Makaleye Mektupla Cevap Verdiğini Açıkladı
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, New York Times'ta Türkiye'nin AB sürecinden koptuğunu ve artık bu süreçle ilgilenmediği iddia eden makaleye bir mektupla cevap verdiğini açıkladı.
Bakan Bağış, “Bir yandan ülkemizde yaşanan gösterilerin aslından her demokratik ülkede olduğu gibi gösteriler olduğunu ve bunu sivil toplumun bir göstergesi olduğunu vurguladım. Öte yandan da AB sürecindeki kararlılığımızı vurguladım" dedi.
Bakan Bağış, Sultanbeyli Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'nin yanındaki meydanda 5 bin kişinin katılımıyla düzenlenen "Battal Gazi Mahallesi Sokak İftarı"na katıldı.
Alanda bulunan masaları tek tek gezerek vatandaşlarla sohbet eden Bağış, iftar sonrası yaptığı konuşmada eski ramazanların yeniden yaşandığını, belediyelerce düzenlenen sokak iftarlarının buna vesile olduğunu söyledi.
Bakan Bağış, iftar programı sonrası basın mensuplarının sorularını da yanıtladı."New York Times'a gönderdiğiniz mektupla ilgili haberler var. İçeriğiyle ilgili bilgi alabilir miyiz?" sorusu üzerine Bakan Bağış, New York Times'ta Türkiye'nin AB sürecinden koptuğunu ve artık bu süreçle ilgilenmediği iddia eden bir makaleye cevap yazdığını söyledi.
Bakan Bağış, “Bir yandan ülkemizde yaşanan gösterilerin aslından her demokratik ülkede olduğu gibi gösteriler olduğunu ve bunu sivil toplumun bir göstergesi olduğunu vurguladım. Öte yandan da AB sürecindeki kararlılığımızı vurguladım. Türkiye, AB üyesi olmadan AB Bakanlığı kurmuş ve Gümrük Birliği üyesi olmuş, AB fonlarını da yararlı bir şekilde kullanan bir ülkedir Türkiye'de bazı gösterilerin yapılmış olması, AB sürecimizle endekslenmesi son derece yanlıştır. Bugün Türkiye'de yaşanan o eylemler gerçekten Türk Polis Teşkilatı'nın çok dirayetli duruşuyla, genç polis kardeşlerimizin göğüslerini siper etmesi neticesinde çok az zayiatla kapatılmıştır. Eğer o gazetenin yayınlandığı yerde New York'ta bu gösteriler olsaydı ve yüzlerce insan New York polisine molotof kokteyli atsaydı çok daha şiddetli tepki verilirdi, çok daha acı neticeler ortaya çıkabilirdi. Bunun örneklerini Atina'da, Paris'te, Berlin'de, Madrid'de, Londra'da gördük. Türkiye'de yaşanan bazı bölgesel olayları sanki Türkiye'nin içinde bir kargaşa ya da Allah korusun iç savaş varmış gibi gösteren batı medyasının da içine düştüğü riyakarlığı biraz da yüzüne vurmamız gerekiyor” dedi.
Bakan Bağış, Suriye ve Mısır'da yaşanan katliamlara duyarsız kalan batı medyasının Taksim'den 8 saat aralıksız yayın yapmasını hiçbir zaman unutmadıklarını belirterek, "Bu yüzden ben, bu demokrasi münafıklarının da akıllarını başlarına toplamaları gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum" diye konuştu.
Bir basın mensubunun "Başbakan Erdoğan'ın sevdiğini, ona destek verdiğini veya demokrasinin yanında yer aldığını açıklayan sanatçılara sosyal veya bir kısım medya üzerinden baskı yapılıyor. Ne diyeceksiniz?" sorusuna ise Bakan Bağış, Türkiye'de yıllardır mahalle baskısından söz edildiğini, aslında mahalle baskısının son Gezi Parkı odaklı gelişmelerde gerçekten demokrasiden, milli iradeden yana olan, demokratik yolla iktidara gelmiş, seçilmiş yöneticilerin veya iktidarların sadece demokratik yollarla tartışılması gerektiğini söyleyenlere karşı adeta bir saldırı başlatıldığını vurguladı.
Demokratik yollarla iktidara gelenlerin gayri demokratik yollardan götürmek isteyenlere destek veren sanatçıların da ortaya çıktığını ifade eden Bağış, “Biz herkesin görüşüne saygı duyarız. Ancak bir görüş sahibinin başka görüş sahibine tahammülsüzlüğünü asla kabul edemeyiz. Türkiye'de kimin kimi seveceğine başkalarının karar vermesini istemiyoruz. Kim, kimi istiyorsa sevebilir. Bazı sanatçılarımız Sayın Kılıçdaroğlu'nu sevebilir, onlara mübarek olsun. Bazı sanatçılarımız Sayın Bahçeli'yi sevebilir, onlara mübarek olsun. Bazı sanatçılarımız Sayın Demirtaş'ı sevebilir, onlara hayırlı olsun. Ancak Sayın Başbakanımızı, AK Partilileri, bizleri seven sanatçılarımız varsa da onlara baskı yapmasınlar, onların da yalnız olmadıklarını biz her yerde vurgularız" dedi.
Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin ise, iftar programında yaptığı konuşmada, iftarlarda halkla direkt irtibat halinde olduklarını ve onların dertlerini de dinlediklerini kaydederek, ramazan boyunca 100 bin kişiye ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
Kaynak: İHA
Bakan Bağış, Sultanbeyli Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'nin yanındaki meydanda 5 bin kişinin katılımıyla düzenlenen "Battal Gazi Mahallesi Sokak İftarı"na katıldı.
Alanda bulunan masaları tek tek gezerek vatandaşlarla sohbet eden Bağış, iftar sonrası yaptığı konuşmada eski ramazanların yeniden yaşandığını, belediyelerce düzenlenen sokak iftarlarının buna vesile olduğunu söyledi.
Bakan Bağış, iftar programı sonrası basın mensuplarının sorularını da yanıtladı."New York Times'a gönderdiğiniz mektupla ilgili haberler var. İçeriğiyle ilgili bilgi alabilir miyiz?" sorusu üzerine Bakan Bağış, New York Times'ta Türkiye'nin AB sürecinden koptuğunu ve artık bu süreçle ilgilenmediği iddia eden bir makaleye cevap yazdığını söyledi.
Bakan Bağış, “Bir yandan ülkemizde yaşanan gösterilerin aslından her demokratik ülkede olduğu gibi gösteriler olduğunu ve bunu sivil toplumun bir göstergesi olduğunu vurguladım. Öte yandan da AB sürecindeki kararlılığımızı vurguladım. Türkiye, AB üyesi olmadan AB Bakanlığı kurmuş ve Gümrük Birliği üyesi olmuş, AB fonlarını da yararlı bir şekilde kullanan bir ülkedir Türkiye'de bazı gösterilerin yapılmış olması, AB sürecimizle endekslenmesi son derece yanlıştır. Bugün Türkiye'de yaşanan o eylemler gerçekten Türk Polis Teşkilatı'nın çok dirayetli duruşuyla, genç polis kardeşlerimizin göğüslerini siper etmesi neticesinde çok az zayiatla kapatılmıştır. Eğer o gazetenin yayınlandığı yerde New York'ta bu gösteriler olsaydı ve yüzlerce insan New York polisine molotof kokteyli atsaydı çok daha şiddetli tepki verilirdi, çok daha acı neticeler ortaya çıkabilirdi. Bunun örneklerini Atina'da, Paris'te, Berlin'de, Madrid'de, Londra'da gördük. Türkiye'de yaşanan bazı bölgesel olayları sanki Türkiye'nin içinde bir kargaşa ya da Allah korusun iç savaş varmış gibi gösteren batı medyasının da içine düştüğü riyakarlığı biraz da yüzüne vurmamız gerekiyor” dedi.
Bakan Bağış, Suriye ve Mısır'da yaşanan katliamlara duyarsız kalan batı medyasının Taksim'den 8 saat aralıksız yayın yapmasını hiçbir zaman unutmadıklarını belirterek, "Bu yüzden ben, bu demokrasi münafıklarının da akıllarını başlarına toplamaları gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum" diye konuştu.
Bir basın mensubunun "Başbakan Erdoğan'ın sevdiğini, ona destek verdiğini veya demokrasinin yanında yer aldığını açıklayan sanatçılara sosyal veya bir kısım medya üzerinden baskı yapılıyor. Ne diyeceksiniz?" sorusuna ise Bakan Bağış, Türkiye'de yıllardır mahalle baskısından söz edildiğini, aslında mahalle baskısının son Gezi Parkı odaklı gelişmelerde gerçekten demokrasiden, milli iradeden yana olan, demokratik yolla iktidara gelmiş, seçilmiş yöneticilerin veya iktidarların sadece demokratik yollarla tartışılması gerektiğini söyleyenlere karşı adeta bir saldırı başlatıldığını vurguladı.
Demokratik yollarla iktidara gelenlerin gayri demokratik yollardan götürmek isteyenlere destek veren sanatçıların da ortaya çıktığını ifade eden Bağış, “Biz herkesin görüşüne saygı duyarız. Ancak bir görüş sahibinin başka görüş sahibine tahammülsüzlüğünü asla kabul edemeyiz. Türkiye'de kimin kimi seveceğine başkalarının karar vermesini istemiyoruz. Kim, kimi istiyorsa sevebilir. Bazı sanatçılarımız Sayın Kılıçdaroğlu'nu sevebilir, onlara mübarek olsun. Bazı sanatçılarımız Sayın Bahçeli'yi sevebilir, onlara mübarek olsun. Bazı sanatçılarımız Sayın Demirtaş'ı sevebilir, onlara hayırlı olsun. Ancak Sayın Başbakanımızı, AK Partilileri, bizleri seven sanatçılarımız varsa da onlara baskı yapmasınlar, onların da yalnız olmadıklarını biz her yerde vurgularız" dedi.
Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin ise, iftar programında yaptığı konuşmada, iftarlarda halkla direkt irtibat halinde olduklarını ve onların dertlerini de dinlediklerini kaydederek, ramazan boyunca 100 bin kişiye ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.