Abd'nin Bağımsızlık Günü Kutlandı

ANKARA - ABD'nin bağımsızlığının 237. yıldönümü, Ankara'da düzenlenen geniş katılımlı bir resepsiyonla kutlandı.

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin konutundaki resepsiyona, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yanı sıra, siyasi parti ve diplomatik misyon temsilcilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

Türk ve ABD milli marşlarının okunmasının ardından gecenin açılış konuşmasını yapan Büyükelçi Ricciardone, ABD'nin özgürlüğünü kazanmasının kolay olmadığını, bu süreçte ülkenin iç savaşa ve pek çok kez iç huzursuzluğa sürüklendiğini söyledi.

ABD Başkanı Barack Obama'nın Haziran ayındaki Berlin ziyareti sırasında yaptığı konuşmayı hatırlatan Ricciardone, "Başkan Obama'nın da geçen ay ifade ettiği gibi, bizimle aynı fikirde olmayanları dinlemek, gücümüzü nasıl kullandığımız ve onu nasıl sınırlandırmamız gerektiğini açıkça tartışabilmek, hükümetin her zaman bireye hizmet etmek için var olduğunu ve bunun tersinin mümkün olmayacağını hatırlamak gibi tüm demokratik hükümetlerde hepimizin karşılaştığı zorlukları kabul etmeliyiz. Bugün de büyük Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları, düşünce dünyalarında hangi fikir, felsefe ve değerlerin hakim olması gerektiğini tutkuyla tartışıyorlar" diye konuştu.

-"Atatürk'ün sözlerinin yankılandığını duyuyorum"-

Türk demokrasisinin son yıllarda büyük mesafe kattetiğine dikkati çeken Ricciardone, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sizler, içinde bulunduğumuz zamanların en hassas konularını tartışırken, ABD sizin yanınızda duruyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin ve demokrasisinin yanındayız. Tüm Türk vatandaşlarının ifade ve barışçıl toplanma özgürlüğüne olan desteğimizi tekrar ifade ediyoruz. Dostunuz ve müttefikiniz olarak, Türk halkını sosyal ve siyasi bir yelpazeden büyük bir dikkat ve saygıyla dinliyoruz.

Ben de ikametgahımın penceresinden, tam arkamızdaki Kuğulu Parkı'ndan Kenedy Caddesi'ne giden kalabalıkları dinlediğimde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerinin yankılandığını duyuyorum. Fikir cereyanları cebir ve şiddet ve kuvvetle reddedilemez. Bilakis takviye edilir. Buna karşı en müessir çare, gelen fikir cereyanına mükabil fikir cereyanı vermek, fikre fikirle mükabale etmektir."

-"Barış ve özgürlük için birlikte mücadele ettik, ediyoruz"

Ricciardone'nin konuşmasının ardından kürsüye gelen Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da Türkiye ve ABD'nin uzun bir geçmişe dayanan güçlü ve köklü ilişkilere sahip olduğunu belirterek, iki ülkenin model ortaklık olarak adlandırdığı ilişkilerin en verimli ve yoğun dönemini yaşadığını belirtti.

Türkiye ve ABD'nin dünyadaki gelişmeler ve pek çok uluslararası konuda benzer yaklaşımlar paylaştığını ifade eden Yılmaz, "60 yılı aşan NATO müttefikliğimiz sayesinde dünyanın pek çok bölgesinde barış ve özgürlüğün sağlanması için mücadele ettik ve ediyoruz. Bu kapsamda askeri alandaki ilişkilerimiz son derece memnun edici seviyede sürdürülmektedir. Askeri personelimiz BM ve NATO kapsamında icra edilen harekat ve faaliyetlerde yan yana görev yapmaktadır" dedi.

Siyasi, askeri, savunma sanayi, ekonomi ve ticaret alanlarındaki işbirliğine de dikkati çeken Savunma Bakanı Yılmaz, "İnanıyorum ki Türk ve Amerikan halklarının paylaştığı özgürlük, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ortak değerleri gelecekte de ilişkilerimize yön verecektir" diye konuştu.

-"Şiddet içermedikçe her türlü düşünceye açığız"-

AB Bakanı Egemen Bağış da konuşmasında, 4 Temmuz tarihinin, insanoğlunun inançla neleri başarabileceğini göstermesi bakımından bir mihenk taşı haline geldiğini, bağımsızlık bildirgesinin insanlık onuru namına yapılan bir başkaldırının belgesi olduğunu kaydetti.

Bağış, ABD'nin eski başkanlarından Thomas Jefferson'ın sözlerini anımsatarak, hangi dini veya siyasi kanaatten olursa olsun bütün insanlara eşit ve eksiksiz adalet sağlanması gerektiğini vurguladı.

ABD'nin gerek Demokrat gerekse Cumhuriyetçi yönetimlerinin Türkiye'nin AB sürecine partilerüstü bir destekle hep katkı verdiklerini kaydeden Bağış, bu süreçte Türkiye'nin, tarihinin en demokratik, en çağdaş ve en şeffaf dönemlerinden birini yaşamakta olduğunu ifade etti.

Bağış, "Sayın Büyükelçinin de vurguladığı gibi, biz insanların görüşlerine, fikirlerine önem veriyoruz. Sayın Başbakanımızın defalarca vurguladığı gibi, fikrinden endişesi olmayan fikir özgürlüğüne karşı çıkmaz; inancından şüphesi olmayan inanç özgürlüğüne karşı çıkmaz. Şiddet içermedikçe ve şiddet çağrısı yapmadıkça her türlü düşünceye her zaman açığız" diye konuştu.

Türkiye ile ABD'nin model ortaklık ve dostluk üzerine inşa edilmiş derin bir ilişkisi olduğuna değinen Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye gerçekleştirdiği son ziyaretin, iki ülke ilişkilerinde yeni bir çağın işareti olduğunu belirtti.

Bağış, "Türkiye tarih boyunca bölgesindeki stratejik önemini korumuş ve Amerika ile ilişkilerini bu verimli ortamda filizlendirmiştir. Türkiye ve ABD birbirinin model ortağı olarak her zaman istişareye önem veren, birbirlerinin görüşlerini can kulağıyla dinleyen, önemseyen iki ülke olmuştur. Bu iki ülkenin sarsılmaz müttefikliği Ortadoğu'da ve yakın coğrafyada güven ve barışın tesis ve temini için hayatidir" dedi.

ABD ile AB arasında imzalanması öngörülen serbest ticaret anlaşmasına da değinen Bakan Bağış, "ABD'nin AB ile başlattığı Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinde de Türkiye'nin varlığını ve model ortaklık ilişkisini koruyarak bu süreci yürüteceğine yürekten inanıyorum" ifadesini kullandı.

ABD'nin Bağımsızlık Günü kutlamaları, konuşmaların ardından New Orleans kökenli "To Be Continued Brass Band" isimli müzik grubunun performansıyla devam etti.

Kaynak: AA