Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin Açıklaması

GAZİANTEP - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Zengin ile fakir arasındaki farkı kapatabilmeyi, gelir dağılımı adaletini düzeltebilmeyi başardık. OECD ülkeleri arasında ilk üçteyiz. Bu bize ait bir yönetim şeklidir" dedi.

Şahin, AK Parti Gaziantep İl Başkanlığı tarafından bir restoranda düzenlenen iftara katıldı.

Şahin, burada yaptığı konuşmada, 10 yılın sonunda partilerinin umut olmaya devam ettiğini söyledi.

Bugünlerde yaşadıkları "oyunları" 10 yıldır hep yaşadıklarını ifade eden Şahin, milletin duası, gayreti, alın teri, çabasıyla engelli tümsekleri aşarak bugünlere geldiklerini belirtti.

Şahin, şunları söyledi:

"Geldiğimiz noktada tüm dünyadaki tsunamilere, yaşanan krizlere rağmen veren olmayı, borçlarını ödeyebilmeyi, büyüyebilme gücünü gösterdik. Ama bir şeyi daha başardık. Zengin ile fakir arasındaki farkı kapatabilmeyi, gelir dağılımı adaletini düzeltebilmeyi başardık. OECD ülkeleri arasında ilk üçteyiz. Bu bize ait bir yönetim şeklidir. Mübarek ramazan ayındayız bizim inancımız tarihimiz kültürümüz buna el veriyor. Komşusu açken tok yatan bizden değildir, veren el, alan elden üstündür diyor. Zekatıyla sadakasıyla fitresiyle biz burada sahabe kültürüyle verilecek kişi kalmayana kadar sende olanı kardeşinle paylaşmayı devletin yönetim anlayışına getirdik. İnanıcımızı, kültürümüzü sosyal devlet anlayışıyla birleştirdik. O yüzden bakan olarak alnımız ak başımız dik duruyoruz."

Yoksulun, yardıma muhtaçların yanında ve sofrasında olduklarını, dertlerine derman olduklarını ifade eden Şahin, şunları belirtti:

"Bir taratan Somali, Myanmar, Suriye'de olduk. Mısır'daki darbeye karşı tüm dünyanın yalpa yaptığı yerde Sayın Başbakanımız ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak her zamanki gibi haklının yanında olduk. Güçlü mü haklı mı? sorusuna kim haklıysa onun yanındayız dedik. Bu haklılık mücadelesinde yolumuza devam ediyoruz."

Şahin ayrıca, Gaziantep'e yapılan yatırımları anlattı.

AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar da konuşmasında, Gezi Parkı olaylarının hükümete bir darbe provası olduğunu savundu.

Yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle Türk tarihinde ilk defa milletin kendi oylarıyla bir cumhurbaşkanı seçileceğini ifade eden Tayyar, bu seçimle parlamento üzerinden vesayetlerini devam ettirmek isteyen vesayetçi rejimin en önemli kozlarını elinden almaya başlayacaklarını, bunun için de bu kesimlerin her türlü senaryoyu harekete geçirdiklerini iddia etti.

Tayyar, "Onun için de ne yapıp edip bu seçimi yapacağız. Şimdi tezgah büyük. Diyorlar ki 'Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olmasın.' Niye? 'Biz onu sevmiyor istemiyoruz.' Ama yüzde 50'nin üzerinde bir oyla bu millet onu seviyor ve onu da bağrına bastı. Allah'ın izniyle inşallah Cumhurbaşkanı adayı da olur" dedi.

Bu gezi olayları üzerinden Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olmaması için siyasal ve sosyal konjonktür oluşturulmaya çalışıldığını, bu yönde "tezgah" geliştirildiğini iddia eden Tayyar, şunları söyledi:

"Aday olamadığı zaman da 'Biz istediğimiz ismi getiririz' diyorlar. Eğer bu mümkün olmuyorsa 'Cumhurbaşkanlığı seçimini eskiden olduğu gibi yeniden parlamentoya verelim. Diyelim ki ya bu kadar sıkıntıya gerek yok. Toplum bu gerginliği de kaldıramaz. O zaman geçmişte olduğu gibi parlamento bu cumhurbaşkanlığı seçimini yapsın' diyenler de var. Kendi içimizden arkadaşlarımız da var. Ben buradan tüm dostlarımı, dava arkadaşlarımı uyarmak istiyorum. Bu bir tezgahtır ve bu tezgaha asla düşmemek gerekir. Ne yapacağız, edeceğiz Allah'ın izniyle biz bu Cumhurbaşkanını mutlaka ama mutlaka halk oyuyla seçeceğiz.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olur mu olmaz mı bilmiyorum. Umut ediyorum ki aday olur. Benim gönlümden geçen şey de odur. Aday olduğu zaman da Allah'ın izniyle mutlaka seçilir. Seçildiği zaman da Sayın Abdullah Gül son cumhurbaşkanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan da Allah'ın izniyle ilk devlet başkanı olur. Allah bize bugünleri de görmeyi inşallah nasip eder."

Kaynak: AA