Hatay’da ‘Gezi Parkı’ Eylemleri

Hatay Valisi Celalettin Lekesiz, Hatay’da yaşanan Gezi Parkı eylemleri sırasında çıkan olaylarda 69 güvenlik görevlisi ve 92 sivil vatandaşın yaralandığını söyledi.

Hatay’da ‘Gezi Parkı’ Eylemleri
Vali Lekesiz, düzenlediği basın toplantısında, Gezi Parkı eylemleri ile başlayan ve zaman zaman farklı bir boyut kazanarak kentin huzur ve güven ortamını olumsuz etkileyen hadiselerin birkaç gündür yeniden başladığını belirterek, "Yaklaşık bir ayı geçen süreçte halkımızın hassasiyetleri göz önünde tutularak, belli alanlarda demokratik hakkın kullanılması şeklinde tezahür eden gösterilerin yapılmasına kolaylık gösterilmiş ve müdahale edilmemiştir” dedi.

Vali Lekesiz çıkan olaylarda hayatlarını kaybeden Abdullah Cömert'in ölüm sebebinin ve faillerinin bulunmasıyla ilgili olarak hukuk devletinde belirlenmiş kurallar çerçevesinde mekanizmaların işlediğini, adli yönden Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, idari yönden de İçişleri Bakanlığı tarafından tahkikatın sürdürüldüğünü belirtti.

Her zaman barış ve hoşgörünün merkezi olan Hatay'da kayıpları hiçbir şekilde telafi edilemeyecek olan ve acıları herkesi derinden üzen iki gencin hayatını kaybetmesinin henüz sıcaklığını koruduğunu ifade eden Vali Lekesiz, “Acılar henüz taze iken izinsiz gösterilerin ve bunun sonucunda oluşan kargaşanın daha başka üzücü hadiselerin yaşanmasına sebep olabileceği unutulmamalıdır” diye konuştu.

Vali Lekesiz, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bilindiği gibi ülkemizde tüm gösteri, yürüyüş ve açık hava toplantıları 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ve ilgili yönetmelik çerçevesinde yürütülmektedir. Gösterilerin yapılmasına kolaylık gösterilmiştir. Ancak göstericiler il merkezindeki Armutlu Mahallesi ve Gündüz Caddesi üzerinde toplanarak, Cumhuriyet Meydanı ve başka yerlere geçmek istemektedirler. Haziran ayının başındaki gösterilerde iki defa bu bölgeye fiili durum yaratılarak geçilmiş ve her ikisinde de ilimizdeki toplumsal barışı zedeleyebilecek gelişmelere adeta ramak kalmıştır. Bu nedenle güvenlik kuvvetlerimiz tarafından Cumhuriyet Meydanı ve benzeri bölgeye geçişe izin verilmemektedir. Göstericiler ise güvenlik kuvvetlerimize taş, molotof, havai fişek, cam/metal bilyeler ve hatta ateşli silah atarak saldırınca, güvenlik güçlerimiz müdahale etmek zorunda kalmaktadır.”
Lekesiz, Hatay’da yaşanan izinsiz gösterilerde ana arterlerden biri olan Gündüz Caddesi'nin her eylemde barikat kurularak trafiğe kapatıldığını, poşu veya bezlerle yüzlerini gizleyen kişiler tarafından güvenlik güçlerine taş, çok sayıda havai fişek, molotof, sapan, demir/cam bilyeler, metal somunlar atıldığını, ucu keskinleştirilmiş demir çubuklar ve sopalarla fiili saldırılar gerçekleştirildiğini söyledi.

Vali Lekesiz, göstericiler tarafından olaylara müdahale eden güvenlik birimlerinin üzerine çatılardan ve balkonlardan 12 kilogramlık mutfak tüpü, kızgın yağ, yanmakta olan kor halinde kömürler, demir karyola, dolu yağ tenekeleri, su depoları, pala ve briket atmak suretiyle görevlerini yapmalarına engel olmanın ve onların canına kast etmenin izah edilebilir bir tarafı olmadığını, bu eylemlerin demokratik hak arayışı ile bir ilgisi bulunmadığını ifade etti.

Haziran ayında başlayan olaylardan bugüne kadar 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 3’ü 10 Temmuz, 2’si 12 Temmuz ve 2’si 13-14 Temmuz günlerinde olmak üzere toplam 69 güvenlik görevlisi ve 92 sivil vatandaşın yaralandığına dikkat çeken Lekesiz, “Yine bu süreçte kamu ve özel mülkiyete ait cam, çerçeve kırılmış, birçok maddi hasar meydana gelmiştir. Kırılan camların yerine yenilerinin takılması mümkündür. Ancak tüm dünya bir araya gelse yitirilen bir canın geri getirilmesi mümkün değildir. Olaylar bu şekilde sürecek olur ise daha başka kayıpların da yaşanabileceği endişesi taşınmaktadır” ifadelerini kullandı.

Hatay halkının sağduyulu olmasını isteyen Vali Lekesiz, “Hatay ilimiz farklı din-mezhep ve etnik kökene sahip vatandaşlarımızın yüzyıllardır barış ve hoşgörü içerisinde yaşadığı müstesna bir ilimizdir. Yaşanılan bu ortamın sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de maddi ve manevi açıdan olumsuz etkileyeceği, Hatay’ın bugün ve gelecekteki toplumsal barışını tehdit eder hale geleceği açıktır. Hatay ve Hataylılar bu tür olumsuzluklarla anılan bir imaja mahkum edilmemelidir” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA