Bahçeli: Başbakan seni uyarıyorum
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli, son olarak yapılan Erzurum mitingi hakkında bilgi vererek "Erzurumlu dadaşlar, sonuna kadar varız diyerek milli meseleye olan ilgisini kanıtlamışlardır" dedi.
MHP liderinin konuşmasından satırbaşları şöyle;
Başbakan Erdoğan ve PKK müttefiklerinin çabaları bizi yıkmaya yetmeyecektir. Erzurum gereken cevabı vermiştir. Elimizde üç hilalimiz bulunmaktadır. MHP sorumluluğunun idrakindedir. Bunlardan dolayı bizimle olan, bizimle buluşan dadaşlara saygılarımı sunuyorum. Eskilerde kalıp onu yaşatmaya çalışmak zordur. Yeniliklere açık olunmalıdır. Sosyal ve ekonomik taleplere aykırı duruş sergilemek yanlıştır. İktidar ve iktidara talip partilerin vizyon olmaları gerekmektedir.
"KARŞIMIZDA KİMSEYİ DİNLEMEYEN BİRİSİ VAR"
İletişim teknolojilerinden yaygınlık kültürel yapıyı ve siyaset yapma şeklini de şekillendirmektedir. Siyasetin çağın mantığına ters düşmemesi gerekir. Milli değerlerden savrulmamalı önemlidir. Dünya bir asır evvelki dünya değildir. İlkel siyaset anlayışının aklı başında, ne istediğini bilen taliplisi kalmamıştır. Geçmişin tozlu raflarında her derde deva siyaset modelleri aramak, insanları birbirine düşürmek çok kötü sonuçlar ortaya çıkaracaktır. 20. yüzyıla özenen, onların yolundan gitmeye çalışanlar da yenilgiye uğrayacaklardır. Tarihin tekerrür edeceğini söyleyip duran kişilerin açıklamaları ortadadır. Sansür ve baskının çoğulcu görüldüğü bir zamana dönmemiz düşünülemeyecektir. Geleceğe bakabilmektir. Erdoğan'ın bunlardan hiçbir hisse almadığı anlaşılmaktadır. İpini koparmış şamandıra misali nereden duracağı, nerede akıllanacağı belli değildir. Karşımızda kimseyi dinlemeyen birisi vardır. Karşımızda kendisini herkesten üstün tutan biri vardır. Erdoğan kendini Kaf dağının tepesinde görmüştür. Türkiye vahim meselelerle yüzyüzedir. Milli iradeye duyulan alerjiler Başbakan hükümetiyle örtüşmüştür.
"TWITTER POLİSİ"
Öğretmenleri azarlamış. Öğrencileri haşlamış. Twitter polisliğine soyunmuştur. Büyüklenmenin son aşaması budur. Örnek alınan, gıptayla bakılan bir ülke kıvamına geldiğimizin yalan olduğu ortaya çıkmıştır. Demokrasiyi benimseyemeyen bir partinin artık sağlayacağı bir şey kalmamıştır. Saygısızca insanlarımızı ayrıştırma çabaları artık yetmiştir. İnanan inanmayan çekişmesi desteklenmiştir. Kavgalar nüksetmiştir. Başörtüsü takan takmayan, üç çocuk yapan yapmayan, içki içen içmeyen konularının üzerine gitmiş. Tahrik kampanyaları sürmüştür.
Yakınlara akrabalara ihtisas gösterilmesi ortadadır. Adalete duyulan güvenin azalması, zorba kararlar tepkiyle karşılanmıştır. Elbet her şey bunlara sınırlı değildir. Sosyal ve ekonomik problemlerin artması, insanların umudunu kapatmıştır. İmajı sarsılan siyaset belirmiştir. Eski tarz klasik siyaset modelini kendine kılavuz yapmıştır. Tehlike bu kadar yakın ve görünürdür. Beka sorunlarını örtmeye çalışmaktadır. Sürekli kin aşılamıştır. Gezi Parkı bunun için alan oluşturmuştur.
"SÖZLERİNİ UNUTMUŞTUR"
Taleplerini sıralamaya kim kalktıysa suçlanmıştır. Geçmişteki sözleriyle çelişkiye düşmekten rahatsızlık duymamıştır. 2011 grup toplantısında Erdoğan'ın Mısır hakkında yaptığı konuşmayla bugün tam tersidir. O konuşmada “Hak ve özgürlüklere kimse kayıtsız kalamaz. Demokrasi halkın sesine sahip çıkmayı gerektirir. Halka gözünü kapatan yönetim uzun ömürlü olmaz” sözlerini unutmuştur.
"HAKKINI ARAYANLARA COP SALLATTI"
Başbakan sözlerini ne çabuk unutmaktadır. Başbakan Erdoğan'ın benzer görüş ve düşünceleri vardır. Bu kadar gel-gitleri olan birisinin siyasi inandırıcılığı olacak. Türk milletimi 36'ya bölmeye çalışırken kendi beynini dilimlemiştir. İşine hangisi gelirse onu kullanmıştır. Geçmişte biz herkes için daha fazla özgürlük istiyoruz diyen Erdoğan, şimdi hakkını arayanlara gaz sıktı, cop sallattı. Bu makul görülecek şey değildir. Başbakan işgalcilerle düşüp kalkan birisi varsa o da sensin. İstanbul'un güzelliği senin sayende darbe üzerine darbe almıştır.
Başbakan Erdoğan bilmelidir ki gençlerimizi küçümsemek hiçbir şey kazandırmayacak. Türk gençliği aldanmaz, aldatmaz oyuna da gelmez. Sen aldatmanın manifestosunu yazmaya devam et, gençlerde seni kara kalemle çizecek. Başbakan Erdoğan iradeye saygı mitingleri düzenlemektedir. Konuşmaları ayrımcıdır, tehditkardır. Yüce dinimizi kendi tekeline almış gibidir. “Namazda kıyamla direniriz, twet atın, bir besmelemiz yeter, bu milletin duası yeter” Bunlar ancak düşmana söylenecek sözlerdir. Erdoğan kendisini ne zannetmektedir. Besmele çekmesini bir tek kendisini bilmektedir. Bu kafa yapısıyla nereye gidecektir? Başbakan ulemadı mıdır?
"SENİ UYARIYORUM, TAHRİK ETME"
İlahiyat fakültesinde görev alanlarımız, din adamlarımız nerededir. Besmele çeken Erdoğan ABD askerlerine dua ettiği zamanları ne zaman unuttu? Şeytani bir eğilimdir. Başbakan 'ın süreç dediği ihanetin peşinden gidenler doğru yolda değildir. İşte bu günahın karesidir. Papaz cübbeleri giydiğini, kiliseleri onardığını Türk milletinin unuttuğunu mu sanmaktadır. Camide içki içilmiş, başörtülü kızlarımıza saldırılmış, kim yaptı bunları Başbakan? Seni uyarıyorum. Müslüman Türk milletini birbirine düşürmeye çalışma, tahrik etme.
Başbakan siyasi bir afet olmayı başarmıştır. Başbakan Erdoğan görevini yeterli düzeyini gözden geçirmelidir. Arap baharı gibi olmuştur. Hassa davranacak basireti göstermelidir. Süratle zaman geç olmadan demokrasinin önünü açmalıdır. Türkiye Erdoğan 'a muhtaç değildir. Yapamıyorsa gitmelidir.
BAYRAK ASMA POLİTİKASI
Başbakan Erdoğan birden bayrak sevdalısı olmuştur. Bayrağın hassasiyetin örtüleyen kim bilinmektedir. Biz Türk bayrağına tacizleri, küstah müdahaleleri reddettiğimiz için açık hava toplantısı yapmıştık. Şimdilerde Başbakan sanki rüyasında görmüş gibi bayrağa sahip çıkmaya çalışmaktadır. Sen oyun bozuyorum derken en büyük oyunun sayfalarını teröristlerle yazdığını kabullenmelisin.
Hem İmralı canisine kucak açacaksın hem de bayrağa sahip çıkacaksın. Sen git de İmralı canisinin paçavralarını asanlara huşu içinde bak sana bu yakışır.
ÜÇ HİLAL HAYRANLIĞI ARTTI
Başbakanın üç hilal hayranlığı artmıştır. Üç hilalin altında kendisine ve emellerine asla yer yoktur ve olmayacaktır.
MHP liderinin konuşmasından satırbaşları şöyle;
Başbakan Erdoğan ve PKK müttefiklerinin çabaları bizi yıkmaya yetmeyecektir. Erzurum gereken cevabı vermiştir. Elimizde üç hilalimiz bulunmaktadır. MHP sorumluluğunun idrakindedir. Bunlardan dolayı bizimle olan, bizimle buluşan dadaşlara saygılarımı sunuyorum. Eskilerde kalıp onu yaşatmaya çalışmak zordur. Yeniliklere açık olunmalıdır. Sosyal ve ekonomik taleplere aykırı duruş sergilemek yanlıştır. İktidar ve iktidara talip partilerin vizyon olmaları gerekmektedir.
"KARŞIMIZDA KİMSEYİ DİNLEMEYEN BİRİSİ VAR"
İletişim teknolojilerinden yaygınlık kültürel yapıyı ve siyaset yapma şeklini de şekillendirmektedir. Siyasetin çağın mantığına ters düşmemesi gerekir. Milli değerlerden savrulmamalı önemlidir. Dünya bir asır evvelki dünya değildir. İlkel siyaset anlayışının aklı başında, ne istediğini bilen taliplisi kalmamıştır. Geçmişin tozlu raflarında her derde deva siyaset modelleri aramak, insanları birbirine düşürmek çok kötü sonuçlar ortaya çıkaracaktır. 20. yüzyıla özenen, onların yolundan gitmeye çalışanlar da yenilgiye uğrayacaklardır. Tarihin tekerrür edeceğini söyleyip duran kişilerin açıklamaları ortadadır. Sansür ve baskının çoğulcu görüldüğü bir zamana dönmemiz düşünülemeyecektir. Geleceğe bakabilmektir. Erdoğan'ın bunlardan hiçbir hisse almadığı anlaşılmaktadır. İpini koparmış şamandıra misali nereden duracağı, nerede akıllanacağı belli değildir. Karşımızda kimseyi dinlemeyen birisi vardır. Karşımızda kendisini herkesten üstün tutan biri vardır. Erdoğan kendini Kaf dağının tepesinde görmüştür. Türkiye vahim meselelerle yüzyüzedir. Milli iradeye duyulan alerjiler Başbakan hükümetiyle örtüşmüştür.
"TWITTER POLİSİ"
Öğretmenleri azarlamış. Öğrencileri haşlamış. Twitter polisliğine soyunmuştur. Büyüklenmenin son aşaması budur. Örnek alınan, gıptayla bakılan bir ülke kıvamına geldiğimizin yalan olduğu ortaya çıkmıştır. Demokrasiyi benimseyemeyen bir partinin artık sağlayacağı bir şey kalmamıştır. Saygısızca insanlarımızı ayrıştırma çabaları artık yetmiştir. İnanan inanmayan çekişmesi desteklenmiştir. Kavgalar nüksetmiştir. Başörtüsü takan takmayan, üç çocuk yapan yapmayan, içki içen içmeyen konularının üzerine gitmiş. Tahrik kampanyaları sürmüştür.
Yakınlara akrabalara ihtisas gösterilmesi ortadadır. Adalete duyulan güvenin azalması, zorba kararlar tepkiyle karşılanmıştır. Elbet her şey bunlara sınırlı değildir. Sosyal ve ekonomik problemlerin artması, insanların umudunu kapatmıştır. İmajı sarsılan siyaset belirmiştir. Eski tarz klasik siyaset modelini kendine kılavuz yapmıştır. Tehlike bu kadar yakın ve görünürdür. Beka sorunlarını örtmeye çalışmaktadır. Sürekli kin aşılamıştır. Gezi Parkı bunun için alan oluşturmuştur.
"SÖZLERİNİ UNUTMUŞTUR"
Taleplerini sıralamaya kim kalktıysa suçlanmıştır. Geçmişteki sözleriyle çelişkiye düşmekten rahatsızlık duymamıştır. 2011 grup toplantısında Erdoğan'ın Mısır hakkında yaptığı konuşmayla bugün tam tersidir. O konuşmada “Hak ve özgürlüklere kimse kayıtsız kalamaz. Demokrasi halkın sesine sahip çıkmayı gerektirir. Halka gözünü kapatan yönetim uzun ömürlü olmaz” sözlerini unutmuştur.
"HAKKINI ARAYANLARA COP SALLATTI"
Başbakan sözlerini ne çabuk unutmaktadır. Başbakan Erdoğan'ın benzer görüş ve düşünceleri vardır. Bu kadar gel-gitleri olan birisinin siyasi inandırıcılığı olacak. Türk milletimi 36'ya bölmeye çalışırken kendi beynini dilimlemiştir. İşine hangisi gelirse onu kullanmıştır. Geçmişte biz herkes için daha fazla özgürlük istiyoruz diyen Erdoğan, şimdi hakkını arayanlara gaz sıktı, cop sallattı. Bu makul görülecek şey değildir. Başbakan işgalcilerle düşüp kalkan birisi varsa o da sensin. İstanbul'un güzelliği senin sayende darbe üzerine darbe almıştır.
Başbakan Erdoğan bilmelidir ki gençlerimizi küçümsemek hiçbir şey kazandırmayacak. Türk gençliği aldanmaz, aldatmaz oyuna da gelmez. Sen aldatmanın manifestosunu yazmaya devam et, gençlerde seni kara kalemle çizecek. Başbakan Erdoğan iradeye saygı mitingleri düzenlemektedir. Konuşmaları ayrımcıdır, tehditkardır. Yüce dinimizi kendi tekeline almış gibidir. “Namazda kıyamla direniriz, twet atın, bir besmelemiz yeter, bu milletin duası yeter” Bunlar ancak düşmana söylenecek sözlerdir. Erdoğan kendisini ne zannetmektedir. Besmele çekmesini bir tek kendisini bilmektedir. Bu kafa yapısıyla nereye gidecektir? Başbakan ulemadı mıdır?
"SENİ UYARIYORUM, TAHRİK ETME"
İlahiyat fakültesinde görev alanlarımız, din adamlarımız nerededir. Besmele çeken Erdoğan ABD askerlerine dua ettiği zamanları ne zaman unuttu? Şeytani bir eğilimdir. Başbakan 'ın süreç dediği ihanetin peşinden gidenler doğru yolda değildir. İşte bu günahın karesidir. Papaz cübbeleri giydiğini, kiliseleri onardığını Türk milletinin unuttuğunu mu sanmaktadır. Camide içki içilmiş, başörtülü kızlarımıza saldırılmış, kim yaptı bunları Başbakan? Seni uyarıyorum. Müslüman Türk milletini birbirine düşürmeye çalışma, tahrik etme.
Başbakan siyasi bir afet olmayı başarmıştır. Başbakan Erdoğan görevini yeterli düzeyini gözden geçirmelidir. Arap baharı gibi olmuştur. Hassa davranacak basireti göstermelidir. Süratle zaman geç olmadan demokrasinin önünü açmalıdır. Türkiye Erdoğan 'a muhtaç değildir. Yapamıyorsa gitmelidir.
BAYRAK ASMA POLİTİKASI
Başbakan Erdoğan birden bayrak sevdalısı olmuştur. Bayrağın hassasiyetin örtüleyen kim bilinmektedir. Biz Türk bayrağına tacizleri, küstah müdahaleleri reddettiğimiz için açık hava toplantısı yapmıştık. Şimdilerde Başbakan sanki rüyasında görmüş gibi bayrağa sahip çıkmaya çalışmaktadır. Sen oyun bozuyorum derken en büyük oyunun sayfalarını teröristlerle yazdığını kabullenmelisin.
Hem İmralı canisine kucak açacaksın hem de bayrağa sahip çıkacaksın. Sen git de İmralı canisinin paçavralarını asanlara huşu içinde bak sana bu yakışır.
ÜÇ HİLAL HAYRANLIĞI ARTTI
Başbakanın üç hilal hayranlığı artmıştır. Üç hilalin altında kendisine ve emellerine asla yer yoktur ve olmayacaktır.