Zonguldak'ın Kurtuluşunun 92. Yıl Dönümü ve Uzunmehmet'i Anma Günü

ZONGULDAK - Zonguldak'ın kurtuluşunun 92. yıl dönümü ve Uzunmehmet'i Anma Günü dolayısıyla tören düzenlendi.

Valilik önünde düzenlenen tören Atatürk Anıtı'na çelenk bırakılması, saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve göndere Türk bayrağı çekilmesiyle başladı.

Akdemir, törende yaptığı konuşmada, 92 yıl önce Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk sayesinde bağımsızlık ve özgürlük mücadelesiyle Zonguldak'ın düşman işgalinden kurtarılarak maden ocaklarının yeniden millileştirildiğini söyledi.

Atatürk'ün, Zonguldak'a verdiği önemi 1 Nisan 1924'ten sonra kenti Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk vilayeti ilan etmesiyle anlaşıldığına dikkati çeken Akdemir, şunları kaydetti:

"İlimizin gelişmesinde büyük pay sahibi olanların başında Zonguldak'ta taş kömürünü bulan Uzunmehmet gelmektedir. Paha biçilmez olan taş kömürü ilimizde 1848'den itibaren üretilmeye başlanmıştır. Kalkınmamız ve ekonomik bağımsızlığımıza kavuşmamız yolunda büyük katkıları olmuştur. Düşman işgalinden Zonguldak'ı kurtaran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile taş kömürünü bularak ilimizin gelişmesine katkıda bulunan Uzunmehmet'i ve bu uğurda canını feda eden madencilerimizi saygı, minnet ve şükranla anıyorum."

-Uzunmehmet'i anma töreni



Zonguldak'ta, Uzunmehmet'i anma töreni kapsamında Kozlu beldesi sahil yolundaki Uzunmehmet Anıtı'nda tören düzenlendi.

Anıta çelenk bırakılarak saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu.

Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Özçelik, törende yaptığı konuşmada, Zonguldak havzasındaki taş kömürü üretimi faaliyetlerinin önemli bir istihdam kaynağı ve Türkiye'nin sanayileşmesine büyük katkı yapan demir-çelik üretiminin de temel girdisi olduğunu belirtti.

Kömür üretiminin sağlıklı ve güvenli şekilde idame ettirilebilmesi için personel ve malzeme nakliyatı ile havalandırma gibi hizmetleri sağlayacak şekilde yeni kuyuların zamanında açılarak hazırlanması gerektiğine dikkati çeken Özçelik, şöyle konuştu:

"Kurumda yıllardır çeşitli nedenlerle geciktirilmiş ana altyapı yatırımlarına 2003'den itibaren hız verilmiştir. Yer altı işletmeciliği esnasında tehlike arz eden metan gazının ortamdan çekilerek kullanıma sunulmasıyla ve ülke ekonomisine katkıda bulunması amacıyla ihale yapılmıştır. Kurumumuzun varlığını sürdürebilmesi ancak üretim artışı ve maliyetlerin düşürülmesiyle mümkün olacaktır. Bunun için işçimize, memurumuza, mühendisimize ve yöneticilerimiz ile Zonguldak halkına önemli görevler düşmektedir. Bu konuda herkesin sorumluluk alması gerekmektedir. Başarı ortak çalışmalarımızın ürünü olacaktır."

Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş da Türkiye'nin taş kömürü için dışarıya yılda 5 milyar dolar ödediğini anımsatarak, "Ülkemiz yılda 27 milyon ton taş kömürü tüketiyor. Taş kömürü havzamızda kamu ve özel sektör eliyle bu ihtiyacın ancak 2,5 milyon ton kadarını üretebiliyor. İhtiyacımızın yüzde 90'ından fazlasını dışarıdan alıyoruz.Taş kömürüne gereken önemi vermez, üretimimizi artırmazsak ithalata ödeyeceğimiz para daha da yükselecek. Biz üretmek istiyoruz çünkü ülkemizin üretime ihtiyacı var. Kamu ve özel sektör olarak bugünkü üretimi ikiye, üçe katlayabiliriz. Yılda 10 milyon ton üretebiliriz. Yer altında yüzyıllık kömürümüz var ve sahip çıkılmayı bekliyor."

-Uzunmehmet'in öyküsü

Uzunmehmet ve kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yıllarında geçiyor.

Öyküde, Uzunmehmet'in hikayesi şöyle anlatılıyor:

''Uzunmehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden olan Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Uzunmehmet, askerliğini bahriye eri olarak yapmıştır. Terhis olurken kendisine subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir.

Uzunmehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzunmehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş aklına gelir.

Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzunmehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür. Padişah İkinci Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek Uzunmehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer.

Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzunmehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a Fen Heyeti'ne gitmek için yola çıkan Uzunmehmet'i, Leblebici Hanı'nda öldürtür.''

Kaynak: AA