Hipertansiyon Hastalarına Klasik Türk Müziği

GAZİANTEP - Gaziantep Üniversitesinde yapılan bir araştırmada, hipertasyon tanısıyla tedavi gören yaşlı hastalara klasik Türk müziği dinletildiğinde, büyük ve küçük tansiyon değerleri ile anksiyetenin düştüğü belirlendi.

GAÜN Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hemşirelik Anabilim Dalı yüksek lisans programı öğrencilerinden Tansel Bekiroğlu'nun, Doç. Dr. Nimet Ovayolu'nun danışmanlığında hazırladığı tez kapsamında, klasik Türk müziğinin etkisini araştırmak amacıyla Adana Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde kalan yaşlılardan hipertasyon tanısıyla tedavi gören 60 yaş üstü 60 kişi seçildi.

Otuzar kişilik müdahale ve kontrol grubu olarak ayrılan bu kişilerden müdahale grubuna günde 25 dakika Nihavent ve Buselik makamlarında klasik Türk müziği dinletildi. Kontrol grubundakilerin ise 25 dakika oturarak dinlenmeleri sağlandı. Çalışmada her iki grubun da uygulama öncesi ve sonrası tansiyon değerleri ve anksiyete düzeyleri ölçüldü.

Uygulamada 28 gün sonunda, müdahale grubundaki yaşlıların klasik Türk müziği dinledikten sonraki tansiyon değerlerinde ve anksiyete düzeylerinde azalma olduğu belirlendi. Kontrol grubundaki kişilerin değerlerinde ise bir değişme saptanmadı.


Araştırmanın danışmanlığını yürüten Doç Dr. Nimet Ovayolu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müziğin, insanlık tarihi boyunca çeşitli kültürlerde insan duygularını etkilemek, kendini ifade etmek ve hastalıkları tedavi etmek amacıyla kullanıldığını, müzikle tedavi tarihinin tıp kadar eskiye dayandığını söyledi.

Müziğin 20. yüzyılın ilk yarısında hastane ortamında kullanılmaya başlandığını, kayıt cihazlarının gelişmesiyle hastalar üzerinde müziğin etkisinin incelendiğini ifade eden Ovayolu, günümüzde kronik sağlık sorunlarında artış görülmesi, bu sorunlara bağlı çoklu ilaç kullanımı, ilaçların yan etkilerinin fazla olması gibi durumların, müzikle tedavi gibi destekleyici tedavilerin kullanılması yönündeki görüşü desteklediğini belirtti.

Ovayolu, müziğin beden ve zihin arasında eşsiz bir entegrasyon ve uyum sağladığı, müzik türüne göre beynin farklı bölümlerinin aktive edilebildiği yönündeki görüşlerin yaygın bir şekilde kabul gördüğünü, bu nedenle müziğin nörolojik rahatsızlıklar veya duygusal bozukluklar neticesinde işlevini yitiren bazı beyin bölümlerinin yeniden harekete geçirilmesinde yardımcı olabildiğinin düşünüldüğünü kaydetti.


"Müzik sadece tamamlayıcı bir yöntemdir"



Ovayolu, müzikle tedavinin etkili olabilmesinin önemli bir koşulunun, hastalara özellikle kendi milli ve otantik müziklerinin dinletilmesi olduğunu söyledi.

Bu bağlamda tansiyon üzerinde etkili olduğu ortaya çıkan klasik Türk müziğinin bu görüşü desteklediğini ifade eden Ovayolu, şöyle konuştu:

"Çalışmamız, müziğin hastaların kan basıncı üzerine ve anksiyete düzeyine olumlu etki yaptığını göstermiştir. Bu nedenle hastaların kan basıncını düzenlemek ve anksiyete düzeyini azaltmak amacıyla müzik dinlemesi destekleyici bir yöntem olabilir. Müzikle tedavi sadece tamamlayıcı bir yöntemdir. Hastalar tamamlayıcı yöntemleri kullanırken, kesinlikle tıbbi tedavilerini aksatmamalı ve kullandığı yöntemin tıbbi tedaviyi olumsuz etkilemeyeceği konusunda emin olmalıdır. Ayrıca bu durumun önemi, sağlık çalışanları tarafından hastalara çok net bir şekilde vurgulanmalıdır."

Kaynak: AA