Resimdeki Sıra Dışı Başarısını ''tırnaklarıyla" Elde Etti
Karaman - Özel bir kağıdın üzerine parmakları ve tırnaklarını kullanarak resim yapan, çalışmalarını Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna kadar taşıyan Melik Kibarkaya'nın "Parmak izlerim" adlı sergisi, Karaman'da açıldı.
Tartan Konağı'ndaki serginin açışılında konuşan ressam Melik Kibarkaya, kendisinin veteriner olduğunu, hiçbir sanat eğitimi almadığını söyledi.
Çocukluğundan bu yana çamura karşı bir ilgisi olduğunu, bu ilgisinin zamanla tutkuya dönüştüğünü ifade eden Kibarkaya, "Çocukluğumda çobanlık yapıyordum. Lise sona kadar çobanlık yaptım. Dağ başında yalnız kalınca doğal olarak kendime bir oyuncak arıyordum, çamurla oynuyordum" dedi.
İlkokula 2 yıl geç başladığını dile getiren Kibarkaya, dönemin başöğretmeninin babasına; "Oğlunu okula gönderirsen gönder, yoksa 25 bin lira para cezası verilecek" diye bir mektup yazdığını, bu mektup üzerine okul hayatına başladığını aktardı.
-Çobanlıktan Atom Enerjisi Kurumuna uzanan bir öykü
Kibarkaya, lisede sıra arkadaşının kendisinden bir kitap kapağı çizmesini istediğini, kendisinin de sulu boya bir resim yaptığı anlatan Kibaryaka, şunları kaydetti:
"Öğretmen, arkadaşıma; 'sana 10 veriyorum ama bunu senin yapmadığını biliyorum. Bunu yapanı çağır' demiş. Gittim. Öğretmenim bana okulun atölyesinde çalışabileceğimi söyledi.
Üniversitede veterinerlik okumaya başladım. Büyük şairimiz Mehmet Akif Ersoy da veterinerdir. Ben onun bir resmini yaptım. Okulun kapısına asıldı. Bütün bunlar beni sanata doğru itmeye başladı.
Göreve başlayıp çeşitli yerlerde görev yaptım. Resim yapıyorum ama hep çamuru boyamak istiyorum. Derken, kendi tekniğimi buldum. Yağlı pastel boyayı çeşitli maddelerle karıştırarak bir çamur elde ettim. Yani boyayı çamur yaptım. Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna geçtim. Orada çalışırken o çamuru geliştirerek, bir kimyacı arkadaşlarımla birlikte maddeleri nükleer partiküllere ayıran bir çeşit kağıdın üzerinde parmaklarımla resim yapmaya başladım. Bu teknik dünyada yok. Ne benim üzerine resim yaptığım, kağıt ne de kullandığım boya ve parmaklarıyla resim yapan kimse var."
-"İnsanlara daha güzel eserler bırakıp gideceğiz"
Karaman'ın Anadolu sanatı için özel bir yer olduğunu düşündüğüne dikkati çeken Kibarkaya, "Ben Yunus Emre hayranıyım. Karamanoğlu Mehmet Bey hayranıyım. Oğlumun adı Yunus, kızımın adı Emre'dir. Beni Karaman'a davet ettiklerinde seve, seve kabul ettim. Burada çok önemli Selçuklu eserleri var. Selçuklu sanatı Osmanlı'ya rehberlik etmiştir. Bunun için teklif geldiğinde hemen kabul ettim. Sanatta fevkaladelik yoktur. Ben bunu yaptım ama 'fevkaladeyim' dersen kalırsın. Ölene kadar resim yapacağım, insanlara daha güzel eserler bırakıp gideceğiz" dedi.
Belediye Başkanı Kamil Uğurlu da bu eşşsiz sanat eserlerini Karamanlıların beğenisine sunan Kibarkaya'ya teşekkür etti. Daha sonra hep birlikte sergi gezildi. Ünlü ressam, kendi yaptığı Başkan Uğurlu'nun portre çalışmasını da takdim etti. Resim sergisi 10 gün boyunca açık kalacak.
Kaynak: AA
Çocukluğundan bu yana çamura karşı bir ilgisi olduğunu, bu ilgisinin zamanla tutkuya dönüştüğünü ifade eden Kibarkaya, "Çocukluğumda çobanlık yapıyordum. Lise sona kadar çobanlık yaptım. Dağ başında yalnız kalınca doğal olarak kendime bir oyuncak arıyordum, çamurla oynuyordum" dedi.
İlkokula 2 yıl geç başladığını dile getiren Kibarkaya, dönemin başöğretmeninin babasına; "Oğlunu okula gönderirsen gönder, yoksa 25 bin lira para cezası verilecek" diye bir mektup yazdığını, bu mektup üzerine okul hayatına başladığını aktardı.
-Çobanlıktan Atom Enerjisi Kurumuna uzanan bir öykü
Kibarkaya, lisede sıra arkadaşının kendisinden bir kitap kapağı çizmesini istediğini, kendisinin de sulu boya bir resim yaptığı anlatan Kibaryaka, şunları kaydetti:
"Öğretmen, arkadaşıma; 'sana 10 veriyorum ama bunu senin yapmadığını biliyorum. Bunu yapanı çağır' demiş. Gittim. Öğretmenim bana okulun atölyesinde çalışabileceğimi söyledi.
Üniversitede veterinerlik okumaya başladım. Büyük şairimiz Mehmet Akif Ersoy da veterinerdir. Ben onun bir resmini yaptım. Okulun kapısına asıldı. Bütün bunlar beni sanata doğru itmeye başladı.
Göreve başlayıp çeşitli yerlerde görev yaptım. Resim yapıyorum ama hep çamuru boyamak istiyorum. Derken, kendi tekniğimi buldum. Yağlı pastel boyayı çeşitli maddelerle karıştırarak bir çamur elde ettim. Yani boyayı çamur yaptım. Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna geçtim. Orada çalışırken o çamuru geliştirerek, bir kimyacı arkadaşlarımla birlikte maddeleri nükleer partiküllere ayıran bir çeşit kağıdın üzerinde parmaklarımla resim yapmaya başladım. Bu teknik dünyada yok. Ne benim üzerine resim yaptığım, kağıt ne de kullandığım boya ve parmaklarıyla resim yapan kimse var."
-"İnsanlara daha güzel eserler bırakıp gideceğiz"
Karaman'ın Anadolu sanatı için özel bir yer olduğunu düşündüğüne dikkati çeken Kibarkaya, "Ben Yunus Emre hayranıyım. Karamanoğlu Mehmet Bey hayranıyım. Oğlumun adı Yunus, kızımın adı Emre'dir. Beni Karaman'a davet ettiklerinde seve, seve kabul ettim. Burada çok önemli Selçuklu eserleri var. Selçuklu sanatı Osmanlı'ya rehberlik etmiştir. Bunun için teklif geldiğinde hemen kabul ettim. Sanatta fevkaladelik yoktur. Ben bunu yaptım ama 'fevkaladeyim' dersen kalırsın. Ölene kadar resim yapacağım, insanlara daha güzel eserler bırakıp gideceğiz" dedi.
Belediye Başkanı Kamil Uğurlu da bu eşşsiz sanat eserlerini Karamanlıların beğenisine sunan Kibarkaya'ya teşekkür etti. Daha sonra hep birlikte sergi gezildi. Ünlü ressam, kendi yaptığı Başkan Uğurlu'nun portre çalışmasını da takdim etti. Resim sergisi 10 gün boyunca açık kalacak.