Başbakan Yardımcısı Atalay Açıklaması
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AK Parti'nin kuruluşunda en geniş çerçevede, en geniş resimlere yer verdiğini belirterek, "Biz belli bir görüşün, belli bir bölgenin partisi yerine, hizmet partisi olduk" dedi.
Atalay, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Anadolu Ajansı organizasyonu ile Türkiye'de bulunan, Arap ülkelerinden gelen gazeteciler heyetini Başbakanlıkta kabul etti. Buradaki konuşmasında, AK Parti'nin sessiz bir devrim yaptığını ifade eden Atalay, partilerinin kısa sürede toplumun büyük bir bölümünün desteğini kazandığını söyledi.
Mısırlı bir gazetecinin AK Parti'nin muhafazakarlık ile demokratlığı nasıl bir araya getirmeyi başardığını sorması üzerine Atalay, şunları söyledi:
"Toplumsal zeminimiz çok sağlam, bundan dolayı topluma güvenmek lazım. Baskıları ortadan kaldırırsanız sivil toplum kuruluşları gelişiyor. AK Parti kuruluşunda en geniş çerçevede, en geniş resimlere yer verdi. Sadece bir görüşün partisi olmadık. Biz belli bir görüşün, belli bir bölgenin partisi yerine, hizmet partisi olduk."
-"İsrail ilk defa özür diledi"-
İsrail'in Mavi Marmara olayıyla ilgili Türkiye'den özür dilemesinin iki ülke ilişkilerini nasıl etkileyeceği sorusu üzerine Atalay, Türkiye'nin Mavi Marmara saldırısının ardından İsrail ile ilişkilerini kestiğini anımsatarak, şu yanıtı verdi:
"İsrail ilk defa özür diledi. Bu özür İsrail için oldukça önemlidir. Özür dışında Mavi Marmara'da yaşamını yitirenlerin ailelerine tazminat ödenecek, Filistin'e yönelik abluka da kaldırılacak. Türkiye olarak İslam dünyasının, Arap dünyasının dışında İsrail ile birşey geliştirmemiz mümkün olmaz. ABD'ye gelirsek, bizim ABD ile yürüyen politikalarımız var. Bazen onların politikalarına katılmasdığımız durumlar da olmuştur"
-"Ekonomik disiplinden taviz vermedik"-
Diğer bir gazetecinin Türkiye'nin ekonomideki başarısının nasıl gerçekleştiği sorunsuna Atalay, mali disiplin ve şeffaflık cevabını verdi.
Devrimlerin gücünün ekonomik rahatlıkla ilgili olduğunu belirten Atalay, Türkiye'de kişi başına milli gelirin 3 bin dolar seviyesinden 10 bin doların üzerine çıktığını kaydetti.
Her konuda toplumun desteğini almaya çalıştıklarını, bu desteğin ardından riskleri göğüslemenin daha kolay olduğunu ifade eden Atalay, şöyle devam etti:
"Ekonomiyle ilgili ise dürüst ve açık bir politika önemli. Kamunun vatandaşa açık olması lazım. Ekonomideki kaçakların kontrol altına alınmasında bile devletin büyük kazancı oluyor. Başarıda ekonomik disiplin çok önemli bir yere sahip. Seçim dönemlerinde bile bundan taviz vermedik. İstikrar olunca ülkede bir canlanma oldu. Biz bunları yaparak vatandaşa bir özgüven verdik. İnsanlar çok çalışmaya başladı.
"
-"Sorunları halının altına süpürmüyoruz"-
Bir soru üzerine, çözüm sürecine de değinen Atalay, süreçte bütün faktörleri gözönüne alan, entegre strateji uyguladıklarını belirterek, Türkiye'nin hiç bir sorununu halının altına süpürmeye çalışmadıklarını söyledi.
Türkiye'nin sorunlarını çözmek için göreve geldiklerini dile getiren Atalay, "Bu sorunların başında gelenlerden biri de terör. Terör unsurları ile vatandaşı ayırmaya büyük özen gösterdik. Bu ayrımı önemli gördük. Devletin zamanında uyguladığını yanlış politikalar vardı. Başörtülü kız öğrencilerimiz üniversitelere giremiyordu. Anadili konuşmak zordu. Biz, vatandaşın devlete güveni artsın diye 11 yıldır çalışıyoruz. Terörün istismar ettiği alanı kurutup, bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Atalay, sürecin iyi niyetli ve tüm vatandaşları kucaklayıcı olduğunu ifade ederek, "En büyük destek Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da. Akil İnsanlar Heyeti de burada çok büyük bir işlev görüyor. Türkiye'nin bölünmesine hiç bir şekilde imkan vermeyiz. Tüm kesimler kendi renkleri içinde birlik içinde yaşayacaklar" dedi.
-"İslam İşbirliği Teşkilatı ön planda olmalı"-
Akil İnsanlar Heyetine benzer bir organizasyonun Arap dünyasında da faydalı olabileceğini belirten Atalay, özellikle Mısır'ın çok sayıda eğitimli insana sahip olduğunu söyledi.
Türkiye ile Arap dünyasının batı referansları ve organizasyonları yerine, kendi aralarında geliştireceği ilişkilerin önemli olduğunu dile getiren Atalay, tarafların birbirlerini yakından tanımaya başlamasıyla özlerinin aynı olduğunun farkına varacağını dile getirdi.
Atalay, AK Parti iktidarının İslam dünyasına büyük önem verdiğinin altını çizerek, "İslam İşbirliği Teşkilatını önemsiyoruz. Bu yapının olaylar karşısında daha ön planda olmasını istiyoruz" dedi.
-Suriye'de daha aktif ve hızlı bir politika izlemeli-
Suriye'yi tam bir "acı kaynağı" olarak nitelendiren Atalay, şöyle konuştu:
"Biz Arap Baharı'nda halklardan yana tavır aldık. Suriye'de de tavrımız aynı. Uluslararası toplum Suriye'de iyi bir sınav vermiyor. Krizin çözülmesi için uluslararası toplumun daha aktif ve hızlı bir politika izlemesi gerektiğine inanıyorum."
AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk de Arap dünyasının önemli televizyon ve gazetelerinin temsilcilerinin bir süredir Türkiye'de çeşitli görüşmeler yaptığını belirterek kabul nedeniyle Atalay'a teşekkür etti.
Heyette yer alan gazetecilerin bölgenin nabzını yakından takip eden, kendi ülkelerinde çok etkin kişilerden oluştuğunu ifade eden Öztürk, özellikle Türkiye'deki değişimi, çözüm sürecini ve akil insanlar heyetini merak ettiklerini dile getirdi.
Kendilerinin de Türkiye'yi tanıtmaya ve yaşanan değişimi anlatmaya çalıştıklarını vurgulayan Öztürk, "Gruptakiler Türkiye'yi yakın takibe almış meslektaşlarımızdır" dedi.
Muhabir: Özcan Yıldırım-Halit Gülşen
Yayıncı: Ertuğrul Cingil
Kaynak: AA
Mısırlı bir gazetecinin AK Parti'nin muhafazakarlık ile demokratlığı nasıl bir araya getirmeyi başardığını sorması üzerine Atalay, şunları söyledi:
"Toplumsal zeminimiz çok sağlam, bundan dolayı topluma güvenmek lazım. Baskıları ortadan kaldırırsanız sivil toplum kuruluşları gelişiyor. AK Parti kuruluşunda en geniş çerçevede, en geniş resimlere yer verdi. Sadece bir görüşün partisi olmadık. Biz belli bir görüşün, belli bir bölgenin partisi yerine, hizmet partisi olduk."
-"İsrail ilk defa özür diledi"-
İsrail'in Mavi Marmara olayıyla ilgili Türkiye'den özür dilemesinin iki ülke ilişkilerini nasıl etkileyeceği sorusu üzerine Atalay, Türkiye'nin Mavi Marmara saldırısının ardından İsrail ile ilişkilerini kestiğini anımsatarak, şu yanıtı verdi:
"İsrail ilk defa özür diledi. Bu özür İsrail için oldukça önemlidir. Özür dışında Mavi Marmara'da yaşamını yitirenlerin ailelerine tazminat ödenecek, Filistin'e yönelik abluka da kaldırılacak. Türkiye olarak İslam dünyasının, Arap dünyasının dışında İsrail ile birşey geliştirmemiz mümkün olmaz. ABD'ye gelirsek, bizim ABD ile yürüyen politikalarımız var. Bazen onların politikalarına katılmasdığımız durumlar da olmuştur"
-"Ekonomik disiplinden taviz vermedik"-
Diğer bir gazetecinin Türkiye'nin ekonomideki başarısının nasıl gerçekleştiği sorunsuna Atalay, mali disiplin ve şeffaflık cevabını verdi.
Devrimlerin gücünün ekonomik rahatlıkla ilgili olduğunu belirten Atalay, Türkiye'de kişi başına milli gelirin 3 bin dolar seviyesinden 10 bin doların üzerine çıktığını kaydetti.
Her konuda toplumun desteğini almaya çalıştıklarını, bu desteğin ardından riskleri göğüslemenin daha kolay olduğunu ifade eden Atalay, şöyle devam etti:
"Ekonomiyle ilgili ise dürüst ve açık bir politika önemli. Kamunun vatandaşa açık olması lazım. Ekonomideki kaçakların kontrol altına alınmasında bile devletin büyük kazancı oluyor. Başarıda ekonomik disiplin çok önemli bir yere sahip. Seçim dönemlerinde bile bundan taviz vermedik. İstikrar olunca ülkede bir canlanma oldu. Biz bunları yaparak vatandaşa bir özgüven verdik. İnsanlar çok çalışmaya başladı.
"
-"Sorunları halının altına süpürmüyoruz"-
Bir soru üzerine, çözüm sürecine de değinen Atalay, süreçte bütün faktörleri gözönüne alan, entegre strateji uyguladıklarını belirterek, Türkiye'nin hiç bir sorununu halının altına süpürmeye çalışmadıklarını söyledi.
Türkiye'nin sorunlarını çözmek için göreve geldiklerini dile getiren Atalay, "Bu sorunların başında gelenlerden biri de terör. Terör unsurları ile vatandaşı ayırmaya büyük özen gösterdik. Bu ayrımı önemli gördük. Devletin zamanında uyguladığını yanlış politikalar vardı. Başörtülü kız öğrencilerimiz üniversitelere giremiyordu. Anadili konuşmak zordu. Biz, vatandaşın devlete güveni artsın diye 11 yıldır çalışıyoruz. Terörün istismar ettiği alanı kurutup, bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Atalay, sürecin iyi niyetli ve tüm vatandaşları kucaklayıcı olduğunu ifade ederek, "En büyük destek Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da. Akil İnsanlar Heyeti de burada çok büyük bir işlev görüyor. Türkiye'nin bölünmesine hiç bir şekilde imkan vermeyiz. Tüm kesimler kendi renkleri içinde birlik içinde yaşayacaklar" dedi.
-"İslam İşbirliği Teşkilatı ön planda olmalı"-
Akil İnsanlar Heyetine benzer bir organizasyonun Arap dünyasında da faydalı olabileceğini belirten Atalay, özellikle Mısır'ın çok sayıda eğitimli insana sahip olduğunu söyledi.
Türkiye ile Arap dünyasının batı referansları ve organizasyonları yerine, kendi aralarında geliştireceği ilişkilerin önemli olduğunu dile getiren Atalay, tarafların birbirlerini yakından tanımaya başlamasıyla özlerinin aynı olduğunun farkına varacağını dile getirdi.
Atalay, AK Parti iktidarının İslam dünyasına büyük önem verdiğinin altını çizerek, "İslam İşbirliği Teşkilatını önemsiyoruz. Bu yapının olaylar karşısında daha ön planda olmasını istiyoruz" dedi.
-Suriye'de daha aktif ve hızlı bir politika izlemeli-
Suriye'yi tam bir "acı kaynağı" olarak nitelendiren Atalay, şöyle konuştu:
"Biz Arap Baharı'nda halklardan yana tavır aldık. Suriye'de de tavrımız aynı. Uluslararası toplum Suriye'de iyi bir sınav vermiyor. Krizin çözülmesi için uluslararası toplumun daha aktif ve hızlı bir politika izlemesi gerektiğine inanıyorum."
AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk de Arap dünyasının önemli televizyon ve gazetelerinin temsilcilerinin bir süredir Türkiye'de çeşitli görüşmeler yaptığını belirterek kabul nedeniyle Atalay'a teşekkür etti.
Heyette yer alan gazetecilerin bölgenin nabzını yakından takip eden, kendi ülkelerinde çok etkin kişilerden oluştuğunu ifade eden Öztürk, özellikle Türkiye'deki değişimi, çözüm sürecini ve akil insanlar heyetini merak ettiklerini dile getirdi.
Kendilerinin de Türkiye'yi tanıtmaya ve yaşanan değişimi anlatmaya çalıştıklarını vurgulayan Öztürk, "Gruptakiler Türkiye'yi yakın takibe almış meslektaşlarımızdır" dedi.
Muhabir: Özcan Yıldırım-Halit Gülşen
Yayıncı: Ertuğrul Cingil