Gül ve Eşi Hayrünnisa Gül, Portekiz Cumhurbaşkanı Cavaco Silva ve Eşi Tarafından Onurlarına Verilen Akşam Yemeğine Katıldı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugüne kadar örnek işbirliği sergileyen Türkiye ve Portekiz'in, bundan sonra birlikte atacağı adımların Avrupa-Akdeniz havzasında ve ötesinde barış, istikrar ve refahın kalıcı hale getirilmesine katkıda bulunacağını söyledi.
Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Portekiz Cumhurbaşkanı Anibal Cavaco Silva ve eşi Maria Cavaco Silva tarafından Queluz Sarayı'nda onurlarına verilen yemeğe katıldılar.
Cumhurbaşkanları ve eşleri, yemeğe katılan davetlileri salonun girişinde karşıladı.
Gül, burada yaptığı konuşmada, "değerli dostum" diye hitap ettiği Cavaco Silva'ya, kendisine ve heyetine gösterilen misafirperverlik için teşekkür etti.
Lizbon'da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu ve kendisini evinde hissettiğini söyleyen Gül, "Ülkelerimiz arasındaki yakınlık, en güzel ifadesini İstanbul ve Lizbon'da bulmaktadır. Bu iki güzel kentin benzerliği, aynı zamanda halklarımız arasındaki dostluğun da bir nişanesini teşkil etmektedir" dedi.
Türkiye için Portekiz'in yalnızca Atlantik değil aynı zamanda bir Akdeniz ülkesi olduğunu dile getiren Gül, paylaşılan Avrupa-Akdeniz kimliğinin ülkeler arasındaki coğrafi uzaklığı aştığını, güçlü bağlarla iki ülkeyi birbirine bağladığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkelerimiz, Avrupa ve dünya tarihine damgasını vurmuş, çığır açmış imparatorlukların mirasçısıdır. Yollarımız yüzyıllar öncesinden itibaren farklı coğrafyalarda, denizlerde kesişmiştir.
Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın çağdaşı Portekiz Krallarına gönderdiği Name-i Hümayunlar, altın çağlarını yaşadıkları 16. yüzyıl boyunca iki imparatorluğun ilişkilerini kimi zaman rekabet kimi zaman işbirliği ancak her zaman karşılıklı saygı içerisinde yürüttüklerinin kanıtı niteliğindedir.
Osmanlı İmparatorluğu ile Portekiz Krallığı arasındaki diplomatik ilişkiler ise ilk Portekiz elçisinin 1843'te İstanbul'da güven mektubunu sunmasıyla başlamıştır."
-"Portekizli cesur kaşifler yeni ufuklar açtı"-
Portekiz'in milli şairi Camoes'in, Portekiz'i "karanın bittiği, denizin başladığı yer" olarak tanımladığını anımsatan Gül, Portekiz'in küreselleşmenin ilk adımlarını atan millet olmasında bu konumun rolünün önemini vurguladı.
Gül, "Okyanusları aşan Portekizli cesur denizciler ve kaşifler, dünyanın ve insanlığın önüne yeni ufuklar açtılar. Modern dünyanın şekillenmesine katkıda bulundular. Yaptıkları keşiflerle Avrupa'yı yalnızca ekonomik açıdan değil, bilimsel, kültürel ve sanatsal açıdan da beslediler" diye konuştu.
Dost ve müttefik iki ülke olarak Türkiye ve Portekiz ilişkilerinin ortak değerler temelinde mükemmel bir seyir izlediğine işaret eden Gül, 1 milyar doları aşan ticaret hacminin ve karşılıklı yatırımların artırılmasının, enerji alanında yeni işbirliği olanaklarının değerlendirilmesinin, turizm ve kültür alanındaki işbirliğinin geliştirilmesinin ortak hedefler olduğunu söyledi.
Gül, bugün gerçekleştirdikleri görüşmeler ve imzalanan anlaşmaların ikili ilişkilerde yakalanan bu ivmeyi pekiştireceğine dair inancını da dile getirdi.
Avrupa'nın içinde bulunduğu sıkıntıların aşılmasında Cavaco Silva gibi tecrübeli ve vizyoner devlet adamlarının önemli bir rol oynadığını belirten Gül, şöyle devam etti:
"2009'daki Türkiye ziyaretiniz sırasında Boğaziçi Üniversitesi'nde yaptığınız konuşmada 'Avrupa entegrasyonunun sadece geçmişle ilgili olmadığını, her şeyden önce geleceğin inşasıyla ilgili olduğunu' söylemiştiniz.
Gerçekten de Türkiye ve Portekiz halkları geçmişte olduğu gibi, gelecekte de Avrupa ve dünyanın geleceğini şekillendirmeye namzettir. Bu bağlamda, stratejik hedefimiz olan AB üyeliğimiz yolunda karşılaştığımız engellerin aşılması konusunda Portekiz'in geleneksel olarak verdiği desteğe müteşekkiriz.
Bugüne kadar örnek bir işbirliği sergileyen iki ülke olarak, bundan sonra birlikte atacağımız adımlar da Avrupa-Akdeniz havzasında ve ötesinde barış, istikrar ve refahın kalıcı hale getirilmesine katkıda bulunacaktır."
-Cavaco Silva'nın konuşması-
Portekiz Cumhurbaşkanı Cavaco Silva da yemekte yaptığı konuşmada, Gül'ü Portekiz'de ağırlamaktan kıvanç duyduğunu belirterek, 2009'da Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaretin güzel anılarını anımsadığını söyledi.
İki ülkenin derin bir dostlukla birbirlerine bağlı olduğunu dile getiren Cavaco Silva, "Avrupa'nın farklı uçlarında olsak da siyasal demokrasinin temeli olan insan onuru ve sosyal adaletin ön koşulu olan ekonomik gelişme gibi savunduğumuz değer ve ilkeler bakımından aynı noktada buluşuyoruz" dedi.
Türkiye'nin iki kıtanın sentezi, Atatürk'ün liderliğinde bütün medeniyetlere hitap eden, dünyaya açık, modern bir ülke olduğunu ifade eden Cavaco Silva, Portekiz'in Türkiye'nin AB üyeliğine daima destek verdiğini hatırlattı. Cavaco Silva, "Türkiye'nin AB'ye dahil olması çok köklü bir tarihe sahip olan bu halkın kadim bilgeliği ile Avrupa'ya zenginlik katacak, ayrıca son yıllarda modernleşme, demokratikleşme ve gelişme alanlarında alınan yolu daha da ileriye götürmek bakımından çok önemli bir unsur olacaktır" diye konuştu.
Portekiz vatandaşlarının Türkiye'ye girişlerinin düzenlenmesiyle ilgili anlaşmanın iki ülke arasında giderek güçlenen işbirliğinin örneklerinden biri olduğunu dile getiren Cavaco Silva, büyük potansiyele sahip ekonomik ortaklığın derinleşmesinin önemine işaret etti.
Cavaco Silva, Türk işadamları ve yatırımcılarının, avantajlı iş ortamı ve yatırım fırsatları sunan AB üyesi bir ülke olarak Portekiz'e gelebileceğini, ayrıca Türk ve Portekizli işadamlarının Güney Amerika ve Afrika'da da ortaklıklar kurabileceğini kaydetti.
İstikrar, güvenlik ve barışı tesis etmede Türkiye'nin rolünün önemini vurgulayan Cavaco Silva, Suriye'de yaşananlara ilişkin de uluslararası toplumun Suriye'de yaşanan trajediye göz yummaması gerektiğini bildirdi.
Afganistan, Güney Kafkasya, Ortadoğu ve İran konusunda da Türkiye'nin belirleyici rol oynadığına işaret eden Cavaco Silva, "Tüm Türkiye halkına barış ve refah sağlamak için başlattıkları süreçten dolayı özellikle Türk yetkilileri tebrik etmeme izin verin. Ümit ederim ki devam eden görüşmeler uzlaşma ile sonuçlanır" ifadesini kullandı.
Cavaco Silva, Gül'ün ziyaretinin Portekiz ve Türkiye arasındaki ilişkilerde tarihi bir dönüm noktası olacağını da sözlerine ekledi.
Yemeğe, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in yanı sıra Gül'ün heyetinde bulunan milletvekilleri, işadamları, gazeteciler ve diğer davetliler katıldı.
Muhabir: Eda Ünlü Özen / Seval Güler
Yayıncı: Tarkan Demir
Kaynak: AA
Cumhurbaşkanları ve eşleri, yemeğe katılan davetlileri salonun girişinde karşıladı.
Gül, burada yaptığı konuşmada, "değerli dostum" diye hitap ettiği Cavaco Silva'ya, kendisine ve heyetine gösterilen misafirperverlik için teşekkür etti.
Lizbon'da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu ve kendisini evinde hissettiğini söyleyen Gül, "Ülkelerimiz arasındaki yakınlık, en güzel ifadesini İstanbul ve Lizbon'da bulmaktadır. Bu iki güzel kentin benzerliği, aynı zamanda halklarımız arasındaki dostluğun da bir nişanesini teşkil etmektedir" dedi.
Türkiye için Portekiz'in yalnızca Atlantik değil aynı zamanda bir Akdeniz ülkesi olduğunu dile getiren Gül, paylaşılan Avrupa-Akdeniz kimliğinin ülkeler arasındaki coğrafi uzaklığı aştığını, güçlü bağlarla iki ülkeyi birbirine bağladığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkelerimiz, Avrupa ve dünya tarihine damgasını vurmuş, çığır açmış imparatorlukların mirasçısıdır. Yollarımız yüzyıllar öncesinden itibaren farklı coğrafyalarda, denizlerde kesişmiştir.
Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın çağdaşı Portekiz Krallarına gönderdiği Name-i Hümayunlar, altın çağlarını yaşadıkları 16. yüzyıl boyunca iki imparatorluğun ilişkilerini kimi zaman rekabet kimi zaman işbirliği ancak her zaman karşılıklı saygı içerisinde yürüttüklerinin kanıtı niteliğindedir.
Osmanlı İmparatorluğu ile Portekiz Krallığı arasındaki diplomatik ilişkiler ise ilk Portekiz elçisinin 1843'te İstanbul'da güven mektubunu sunmasıyla başlamıştır."
-"Portekizli cesur kaşifler yeni ufuklar açtı"-
Portekiz'in milli şairi Camoes'in, Portekiz'i "karanın bittiği, denizin başladığı yer" olarak tanımladığını anımsatan Gül, Portekiz'in küreselleşmenin ilk adımlarını atan millet olmasında bu konumun rolünün önemini vurguladı.
Gül, "Okyanusları aşan Portekizli cesur denizciler ve kaşifler, dünyanın ve insanlığın önüne yeni ufuklar açtılar. Modern dünyanın şekillenmesine katkıda bulundular. Yaptıkları keşiflerle Avrupa'yı yalnızca ekonomik açıdan değil, bilimsel, kültürel ve sanatsal açıdan da beslediler" diye konuştu.
Dost ve müttefik iki ülke olarak Türkiye ve Portekiz ilişkilerinin ortak değerler temelinde mükemmel bir seyir izlediğine işaret eden Gül, 1 milyar doları aşan ticaret hacminin ve karşılıklı yatırımların artırılmasının, enerji alanında yeni işbirliği olanaklarının değerlendirilmesinin, turizm ve kültür alanındaki işbirliğinin geliştirilmesinin ortak hedefler olduğunu söyledi.
Gül, bugün gerçekleştirdikleri görüşmeler ve imzalanan anlaşmaların ikili ilişkilerde yakalanan bu ivmeyi pekiştireceğine dair inancını da dile getirdi.
Avrupa'nın içinde bulunduğu sıkıntıların aşılmasında Cavaco Silva gibi tecrübeli ve vizyoner devlet adamlarının önemli bir rol oynadığını belirten Gül, şöyle devam etti:
"2009'daki Türkiye ziyaretiniz sırasında Boğaziçi Üniversitesi'nde yaptığınız konuşmada 'Avrupa entegrasyonunun sadece geçmişle ilgili olmadığını, her şeyden önce geleceğin inşasıyla ilgili olduğunu' söylemiştiniz.
Gerçekten de Türkiye ve Portekiz halkları geçmişte olduğu gibi, gelecekte de Avrupa ve dünyanın geleceğini şekillendirmeye namzettir. Bu bağlamda, stratejik hedefimiz olan AB üyeliğimiz yolunda karşılaştığımız engellerin aşılması konusunda Portekiz'in geleneksel olarak verdiği desteğe müteşekkiriz.
Bugüne kadar örnek bir işbirliği sergileyen iki ülke olarak, bundan sonra birlikte atacağımız adımlar da Avrupa-Akdeniz havzasında ve ötesinde barış, istikrar ve refahın kalıcı hale getirilmesine katkıda bulunacaktır."
-Cavaco Silva'nın konuşması-
Portekiz Cumhurbaşkanı Cavaco Silva da yemekte yaptığı konuşmada, Gül'ü Portekiz'de ağırlamaktan kıvanç duyduğunu belirterek, 2009'da Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaretin güzel anılarını anımsadığını söyledi.
İki ülkenin derin bir dostlukla birbirlerine bağlı olduğunu dile getiren Cavaco Silva, "Avrupa'nın farklı uçlarında olsak da siyasal demokrasinin temeli olan insan onuru ve sosyal adaletin ön koşulu olan ekonomik gelişme gibi savunduğumuz değer ve ilkeler bakımından aynı noktada buluşuyoruz" dedi.
Türkiye'nin iki kıtanın sentezi, Atatürk'ün liderliğinde bütün medeniyetlere hitap eden, dünyaya açık, modern bir ülke olduğunu ifade eden Cavaco Silva, Portekiz'in Türkiye'nin AB üyeliğine daima destek verdiğini hatırlattı. Cavaco Silva, "Türkiye'nin AB'ye dahil olması çok köklü bir tarihe sahip olan bu halkın kadim bilgeliği ile Avrupa'ya zenginlik katacak, ayrıca son yıllarda modernleşme, demokratikleşme ve gelişme alanlarında alınan yolu daha da ileriye götürmek bakımından çok önemli bir unsur olacaktır" diye konuştu.
Portekiz vatandaşlarının Türkiye'ye girişlerinin düzenlenmesiyle ilgili anlaşmanın iki ülke arasında giderek güçlenen işbirliğinin örneklerinden biri olduğunu dile getiren Cavaco Silva, büyük potansiyele sahip ekonomik ortaklığın derinleşmesinin önemine işaret etti.
Cavaco Silva, Türk işadamları ve yatırımcılarının, avantajlı iş ortamı ve yatırım fırsatları sunan AB üyesi bir ülke olarak Portekiz'e gelebileceğini, ayrıca Türk ve Portekizli işadamlarının Güney Amerika ve Afrika'da da ortaklıklar kurabileceğini kaydetti.
İstikrar, güvenlik ve barışı tesis etmede Türkiye'nin rolünün önemini vurgulayan Cavaco Silva, Suriye'de yaşananlara ilişkin de uluslararası toplumun Suriye'de yaşanan trajediye göz yummaması gerektiğini bildirdi.
Afganistan, Güney Kafkasya, Ortadoğu ve İran konusunda da Türkiye'nin belirleyici rol oynadığına işaret eden Cavaco Silva, "Tüm Türkiye halkına barış ve refah sağlamak için başlattıkları süreçten dolayı özellikle Türk yetkilileri tebrik etmeme izin verin. Ümit ederim ki devam eden görüşmeler uzlaşma ile sonuçlanır" ifadesini kullandı.
Cavaco Silva, Gül'ün ziyaretinin Portekiz ve Türkiye arasındaki ilişkilerde tarihi bir dönüm noktası olacağını da sözlerine ekledi.
Yemeğe, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in yanı sıra Gül'ün heyetinde bulunan milletvekilleri, işadamları, gazeteciler ve diğer davetliler katıldı.
Muhabir: Eda Ünlü Özen / Seval Güler
Yayıncı: Tarkan Demir