'Pastörize süt besin değildir!'
"Her yiyecek besin midir? Hayır değildir. Bunların başında buzdolabımızın demirbaşlarından süt geliyor. Önemli besin depolarından süt bazı durumlarda besin bile sayılmıyor. Örneğin pastörize süt besin değil!"
Bu düşündürücü tesbitin sahibi Yaşamın Gücü / Enzimler kitabının yazarı Ahmet Fahri Kaya. Araştırmacı Yazar Kaya, Öteki Adam Yayınları'ndan çıkan kitabında pastörize edilmiş, kutu veya günlük sütlerin içilmesine olumlu bakmanın mümkün olmadığını söylüyor.
Dr. İsmail Nurhan Artel'in önsözüle yayınlanan kitapta pastörize sütün işlemler sonucunda doğal özelliğini kaybederek “süt gibi” bir şeye dönüştüğü belirtiliyor. Pastörize süt için “Besin değildir. O bir yiyecek veya içecektir” diyen Kaya, bunun nedenini şöyle açıklıyor:
“İçinde enzimleri olmadığı gibi tüm bakterilerinin de çoğunun yok edilmiş olduğu bir üründür. Sütteki enzimlerin bir kısmı hayvanın kendi organlarından geriye kalanları ise bakteriler tarafından sağlanıyordu. Pastörizasyon işlemleri zararlı ve faydalı her türlü mikrobu ortadan kaldırır. Raf ömrünü uzun tutabilmek için de bütün sindirim enzimlerinin büyük çoğunluğunu yok eder. Aynı zamanda vitaminlerin çoğu yok olur veya hasar görür. Mineraller ise çoğu enzimlerin kofaktörü durumundan çıkar ve serbest radikalleri tahrik eder.”
Peki pastörize sütle kaynamış köy sütü aynı şey mi?
Kaya, herkesin merak ettiği bu konuda şunları söylüyor:
“Hayır. Aynı şey değiller. Pastörize eden işletmeler, aynı petrol rafinerisinde yapıldığı gibi sütten ayrıştırarak bir çok ürün elde etmektedirler, farklılıkları özde değil, ayrıştırılan besin öğeleri ile alakalıdır. Sütü kaynatan kişi böyle bir amaç gütmez. Sütün yağını, kaymağını ayırmaz. Homojenizasyon, pastörizasyon, hidrojenizasyon, rafinasyon, mikrofiltrasyon, UHT ve baktofügasyon gibi işlemler, sütü kaynatan kişinin aklına bile gelmez. Ama ne olursa olsun sütün kaynama derecesi 95-100oC tır. Bazı enzimler hariç(plazmin enzimleri), bütün süt enzimleri 80oC denature olurlar. Enzimleri yok etmek demek, besinin canlılığını yok etmek demektir. Canlılığın yok olması demek,besinin uzun vadeli yararlarının yok olması demektir.”
Dr. İsmail Nurhan Artel'in önsözüle yayınlanan kitapta pastörize sütün işlemler sonucunda doğal özelliğini kaybederek “süt gibi” bir şeye dönüştüğü belirtiliyor. Pastörize süt için “Besin değildir. O bir yiyecek veya içecektir” diyen Kaya, bunun nedenini şöyle açıklıyor:
“İçinde enzimleri olmadığı gibi tüm bakterilerinin de çoğunun yok edilmiş olduğu bir üründür. Sütteki enzimlerin bir kısmı hayvanın kendi organlarından geriye kalanları ise bakteriler tarafından sağlanıyordu. Pastörizasyon işlemleri zararlı ve faydalı her türlü mikrobu ortadan kaldırır. Raf ömrünü uzun tutabilmek için de bütün sindirim enzimlerinin büyük çoğunluğunu yok eder. Aynı zamanda vitaminlerin çoğu yok olur veya hasar görür. Mineraller ise çoğu enzimlerin kofaktörü durumundan çıkar ve serbest radikalleri tahrik eder.”
Peki pastörize sütle kaynamış köy sütü aynı şey mi?
Kaya, herkesin merak ettiği bu konuda şunları söylüyor:
“Hayır. Aynı şey değiller. Pastörize eden işletmeler, aynı petrol rafinerisinde yapıldığı gibi sütten ayrıştırarak bir çok ürün elde etmektedirler, farklılıkları özde değil, ayrıştırılan besin öğeleri ile alakalıdır. Sütü kaynatan kişi böyle bir amaç gütmez. Sütün yağını, kaymağını ayırmaz. Homojenizasyon, pastörizasyon, hidrojenizasyon, rafinasyon, mikrofiltrasyon, UHT ve baktofügasyon gibi işlemler, sütü kaynatan kişinin aklına bile gelmez. Ama ne olursa olsun sütün kaynama derecesi 95-100oC tır. Bazı enzimler hariç(plazmin enzimleri), bütün süt enzimleri 80oC denature olurlar. Enzimleri yok etmek demek, besinin canlılığını yok etmek demektir. Canlılığın yok olması demek,besinin uzun vadeli yararlarının yok olması demektir.”