Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezuniyet Töreni
İstanbul - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat sürecinde Türkiye genelinde imam hatiplerin kapısına kilit vurulmasının en önemli sebeplerinden birinin Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi olduğunu belirterek, "Kartal Anadolu İmam Hatip'in, diğer imam hatip okullarının muhteşem başarısı, birilerini o zaman çok ama çok ciddi şekilde tedirgin ediyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin mezuniyet törenine katıldı.
Cezaevinden, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yazdığı mektupla ilgili hazırlanan videonun gösterilmesi nedeniyle Başbakan Erdoğan'ın duygulandığı gözlendi.
Konuşmasına duygulu bir ses tonuyla, "Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla. Şair değilim. Biraz şiir okumasını bilirim veya ben öyle tahmin ediyorum. Onun için kendisiyle tanış olduğum üstat ile başlayacağım. Rahmetle yad ediyorum. Allah rahmet etsin" diyerek başlayan Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'in "Kırılır da bir gün bütün dişliler" dizesiyle başlayan "Şarkımız" isimli şiirini okudu. Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Taş bağırda ilerledik. Sular dizde ilerledik. Karda, yağmurda, çamurda, borada ve fırtınada ilerledik. Yumruklarımızı sıktık, dişlerimizi sıktık, 'Ya sabır' dedik, 'tahammül' dedik, 'tevekkül' dedik. Nice anneler tanıdım, bu okulun, bu okulların kapılarında kızlarını beklediler. Kızlarını coplardan korumak için beklediler ama 'Ya sabır' dediler. Kendimize her zaman şunu söyledik: 'Men sabera, zafera' Sabreden, zafere ulaşır. Kendimize her zaman şunu telkin ettik: 'La tahzen! İnnallahe meana '.Hüzünlenme! Allah Bizimledir. En zor zamanlarda, Üstad'ın şu dizelerini mırıl mırıl mırıldandık: 'Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir' İşte bugün, burada, bir kez daha, o sabrın, o kutlu direnişin, o tahammülün ve tevekkülün bereketini yaşıyoruz. Bugün burada, bir kez daha, inancın, itaatin, ibadetin, umudun ve aklı selimin neticelerini yaşıyoruz. Bize bugünleri yaşatan Rabbime hamdediyorum. Yeise düşmediğimiz, umutsuzluk batağına saplanmadığımız, meşruiyet dairesinden çıkmadan kararlı bir mücadele verdiğimiz için bugün bizi, işte bu anlamlı mezuniyet nimetiyle kucaklaştıran Rabbime sonsuz şükrediyorum."
Bugün mezun olan gençleri tebrik ettiğini ve başarılar dilediğini kaydeden Erdoğan, "Gelecekleri aydınlık olsun. Rabbim gönüllerindekini kendilerine lütfetsin. Bu genç kardeşlerimin anne babalarını, velilerini, genç kardeşlerimin en iyi eğitimi alması için ömrünü vakfedenleri, imam hatip sevdalılarını selamlıyor, hepsine saygılarımı sunuyorum" dedi.
"Burada, dilimin ucuna gelen ama bugüne kadar sabırla tuttuğum, söylemeyi sabırla ertelediğim bir tespitimi de sizlerle paylaşmak istiyorum" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"28 Şubat sürecinde, Türkiye genelinde imam hatiplerin kapısına kilit vurulmasının en önemli sebeplerinden biri, anneler babalar, gençler inanın, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesidir. 1994... Öğrenci Yerleştirme Sınavı'nda, milletvekili arkadaşım Feyzullah Kıyıklık'ın evladı Mustafa Önder Kıyıklık kardeşim, fen-matematik alanında tüm soruları doğru cevaplıyor ve Türkiye birincisi oluyor. 'Tesadüf' diyorlar, çamur atıyorlar, iftira atıyor, itham ediyorlar ama 1995'te, bu kez, Selçuk Şimşek yavrumuz sosyal bilimlerde Türkiye birincisi, Türkçe-sosyalde ise Türkiye ikincisi oluyor. 1996'da, bu kez Selim Tuzci kardeşimiz, evladımız Türkiye birincisi oluyor. 1997'de, Mehmet Sarımermer kardeşim Türkiye dördüncüsü oluyor. İşte, Kartal Anadolu İmam Hatip'in, diğer imam hatip okullarının bu muhteşem başarısı, birilerini o zaman çok ama çok ciddi şekilde tedirgin ediyor."
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar, bu okullardan sadece imam, müezzin yetişsin istiyorlar. Onlar, bu okullardan sadece gassal, cenaze yıkayıcısı yetişsin istiyorlar. Çünkü aynı şeyi bize söylüyorlardı. 'Başka iş mi yok, cenaze mi yıkayacaksın? ',böyle diyorlardı. Onlar, kapıcının çocuğu kapıcı, işçinin çocuğu işçi, yoksulun çocuğu yoksul kalsın istiyorlardı. Milli değerleri, manevi değerleri öğrenmiş, özümsemiş, teoriyle pratiği, fikirle aksiyonu birleştirmiş, dürüst, vatansever çocukların yetişmesi işlerine gelmiyordu. Yoksulun çocuğunun kaymakam, vali, milletvekili, bakan, başbakan olması işlerine gelmiyordu. Hem Kur'an bilen, hem Peygamberine hürmet gösteren, Peygamberini tanıyan, hem tarihini, hem medeniyetini tanıyan çocukların, bilimde, sanatta, siyasette, idarede bir yerlere gelmelerini hazmedemiyorlar. Bugün de aynı. Bugün de hazmedemiyorlar. İşte, Kartal Anadolu İmam Hatip'in, diğer imam hatip okullarının bu başarısını görüyor, çarkın bozulacağından, kurdukları sistemin çökeceğinden, sırça saraylarının başlarına yıkılacağından korkuyor, gidiyor, 28 Şubat'ta imam hatip okullarının kapısına kilit vuruyorlar. Binaların kapısına kilit vurursunuz ama gönüllere, kalplere, yüreklere kilit vuramazsınız."
Kaynak: AA
Cezaevinden, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yazdığı mektupla ilgili hazırlanan videonun gösterilmesi nedeniyle Başbakan Erdoğan'ın duygulandığı gözlendi.
Konuşmasına duygulu bir ses tonuyla, "Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla. Şair değilim. Biraz şiir okumasını bilirim veya ben öyle tahmin ediyorum. Onun için kendisiyle tanış olduğum üstat ile başlayacağım. Rahmetle yad ediyorum. Allah rahmet etsin" diyerek başlayan Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'in "Kırılır da bir gün bütün dişliler" dizesiyle başlayan "Şarkımız" isimli şiirini okudu. Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Taş bağırda ilerledik. Sular dizde ilerledik. Karda, yağmurda, çamurda, borada ve fırtınada ilerledik. Yumruklarımızı sıktık, dişlerimizi sıktık, 'Ya sabır' dedik, 'tahammül' dedik, 'tevekkül' dedik. Nice anneler tanıdım, bu okulun, bu okulların kapılarında kızlarını beklediler. Kızlarını coplardan korumak için beklediler ama 'Ya sabır' dediler. Kendimize her zaman şunu söyledik: 'Men sabera, zafera' Sabreden, zafere ulaşır. Kendimize her zaman şunu telkin ettik: 'La tahzen! İnnallahe meana '.Hüzünlenme! Allah Bizimledir. En zor zamanlarda, Üstad'ın şu dizelerini mırıl mırıl mırıldandık: 'Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir' İşte bugün, burada, bir kez daha, o sabrın, o kutlu direnişin, o tahammülün ve tevekkülün bereketini yaşıyoruz. Bugün burada, bir kez daha, inancın, itaatin, ibadetin, umudun ve aklı selimin neticelerini yaşıyoruz. Bize bugünleri yaşatan Rabbime hamdediyorum. Yeise düşmediğimiz, umutsuzluk batağına saplanmadığımız, meşruiyet dairesinden çıkmadan kararlı bir mücadele verdiğimiz için bugün bizi, işte bu anlamlı mezuniyet nimetiyle kucaklaştıran Rabbime sonsuz şükrediyorum."
Bugün mezun olan gençleri tebrik ettiğini ve başarılar dilediğini kaydeden Erdoğan, "Gelecekleri aydınlık olsun. Rabbim gönüllerindekini kendilerine lütfetsin. Bu genç kardeşlerimin anne babalarını, velilerini, genç kardeşlerimin en iyi eğitimi alması için ömrünü vakfedenleri, imam hatip sevdalılarını selamlıyor, hepsine saygılarımı sunuyorum" dedi.
"Burada, dilimin ucuna gelen ama bugüne kadar sabırla tuttuğum, söylemeyi sabırla ertelediğim bir tespitimi de sizlerle paylaşmak istiyorum" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"28 Şubat sürecinde, Türkiye genelinde imam hatiplerin kapısına kilit vurulmasının en önemli sebeplerinden biri, anneler babalar, gençler inanın, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesidir. 1994... Öğrenci Yerleştirme Sınavı'nda, milletvekili arkadaşım Feyzullah Kıyıklık'ın evladı Mustafa Önder Kıyıklık kardeşim, fen-matematik alanında tüm soruları doğru cevaplıyor ve Türkiye birincisi oluyor. 'Tesadüf' diyorlar, çamur atıyorlar, iftira atıyor, itham ediyorlar ama 1995'te, bu kez, Selçuk Şimşek yavrumuz sosyal bilimlerde Türkiye birincisi, Türkçe-sosyalde ise Türkiye ikincisi oluyor. 1996'da, bu kez Selim Tuzci kardeşimiz, evladımız Türkiye birincisi oluyor. 1997'de, Mehmet Sarımermer kardeşim Türkiye dördüncüsü oluyor. İşte, Kartal Anadolu İmam Hatip'in, diğer imam hatip okullarının bu muhteşem başarısı, birilerini o zaman çok ama çok ciddi şekilde tedirgin ediyor."
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar, bu okullardan sadece imam, müezzin yetişsin istiyorlar. Onlar, bu okullardan sadece gassal, cenaze yıkayıcısı yetişsin istiyorlar. Çünkü aynı şeyi bize söylüyorlardı. 'Başka iş mi yok, cenaze mi yıkayacaksın? ',böyle diyorlardı. Onlar, kapıcının çocuğu kapıcı, işçinin çocuğu işçi, yoksulun çocuğu yoksul kalsın istiyorlardı. Milli değerleri, manevi değerleri öğrenmiş, özümsemiş, teoriyle pratiği, fikirle aksiyonu birleştirmiş, dürüst, vatansever çocukların yetişmesi işlerine gelmiyordu. Yoksulun çocuğunun kaymakam, vali, milletvekili, bakan, başbakan olması işlerine gelmiyordu. Hem Kur'an bilen, hem Peygamberine hürmet gösteren, Peygamberini tanıyan, hem tarihini, hem medeniyetini tanıyan çocukların, bilimde, sanatta, siyasette, idarede bir yerlere gelmelerini hazmedemiyorlar. Bugün de aynı. Bugün de hazmedemiyorlar. İşte, Kartal Anadolu İmam Hatip'in, diğer imam hatip okullarının bu başarısını görüyor, çarkın bozulacağından, kurdukları sistemin çökeceğinden, sırça saraylarının başlarına yıkılacağından korkuyor, gidiyor, 28 Şubat'ta imam hatip okullarının kapısına kilit vuruyorlar. Binaların kapısına kilit vurursunuz ama gönüllere, kalplere, yüreklere kilit vuramazsınız."