Dünya Meyve Suyu Günü Zirvesi İstanbul’da düzenlendi

Dünya Meyve Suyu Günü Zirvesi, 30 Mayıs 2013 tarihinde, Meyve Suyu Endüstrisi Derneği’nin (MEYED) ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlendi.

Dünya Meyve Suyu Günü Zirvesi İstanbul’da düzenlendi
Renaissance İstanbul Bosphorus Hotel'de düzenlenen zirvede; inovasyon yatırımı, sektördeki yeni trendler, sürdürülebilirlik konuları ile hammadde, meyve suyu sağlık ilişkisi, bugünün ve geleceğin tüketici beklentileri kapsamlı olarak ele alındı.'İyi beslenme sağlığın temelidir'ilkesinden yola çıkılarak, geleceğe umutla bakmak için sektöre işbirliği çağrısı yapıldı.

Üç farklı oturumla gerçekleştirilen panellerde; sürdürülebilirlik, meyve suyu ve sağlık ilişkisi, fiyat politikaları, kalite ve güvenlik, iklim değişikliğinin hammaddeye etkileri, yeni pazar fırsatları ön plana çıkarken; bazı başlıklar bilimsel yönleriyle ele alındı. Sektörün tarıma daha fazla yatırım yaparak çiftçilerle organize olması, işbirliği yapması, sorunlarını dinlemesi, çözümler üreterek hammadde teminindeki kayıpların önüne geçilmesi yönünde öneriler paylaşıldı. Zirvede ayrıca bilimsel araştırma ve AR-GE'ye daha çok yatırım yapılması, tüketicilerin yaşam şekillerine uygun yeni ürünler sunulması, sektörün meyve tüketimine yardımcı olduğu, meyve suyunun meyvenin sıvı hali olduğuna daha çok dikkat çekilmesi gerekliliği anlatıldı.

MEYED öncülüğünde başlatılan ve 2010 yılından bu yana sektörde heyecanla beklenen bir buluşma olan Dünya Meyve Suyu Günü, bu yıl Uluslararası Meyve Suyu Federasyonu (IFU) stratejik iş ortaklığında 30 Mayıs'ta Renaissance İstanbul Bosphorus Hotel'de düzenlendi. Ana teması'Meyve suyunun sağlıklı beslenmedeki yeri ve önemi'olan zirve; Uluslararası Meyve Suyu Federasyonu (IFU) Başkanı Donald Sporn ile MEYED Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut A. Duruk'un konuşmalarıyla ve MEYED Genel Sekreteri Ebru Akdağ'ın küresel meyve suyu pazarı hakkındaki sunumu ile başladı.

Zirvenin açılışında konuşan Uluslararası Meyve Suyu Federasyonu (IFU) Başkanı Donald Sporn MEYED'in öncülüğünde, IFU tarafından başlatılan uluslararası bir girişim olan ve tüm dünya ülkelerine örnek teşkil eden Dünya Meyve Suyu Günü Zirvesi ile sektörün bugününü ve geleceğini değerlendirme imkânı bulduğunu söyledi. Sektördeki sorunların tartışıldığı bu platformu sektörün gelişmesi için çok önemli bir çalışma olarak yorumlayan Sporn, “Türkiye, meyve suyu sektörünün geleceği parlak. Türkiye meyve suyu sektörü; hammaddesiyle, teknolojisiyle, ihracat potansiyeli ve coğrafi konumu ile dikkat çekmektedir” dedi.

Zirvede söz alan MEYED Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut A. Duruk konuşmasında MEYED'in bu yıl 20. yaşını kutladığına değindi. Dünya Meyve Suyu Günü'nü MEYED'in 20. yılı şerefine bir zirveyle kutlamalarının anlamlı olduğunu, MEYED'in sadece yurt içinde değil, uluslararası platformlarda da çok etkin bir dernek olduğunu belirtti. Dernek olarak Türkiye'deki meyve suyu sektörünün tanıtımına katkıda bulunduklarını kaydeden Duruk, “Dünya Meyve Suyu Günü'nün ülkemiz tarafından lanse edilmesi ve tüm dünyada kabul görmesi Türk meyve suyu sektörünü onurlandırmıştır. Türkiye, konumu gereği kıtalar arası mamul ve yarı mamulde köprü vazifesi görmektedir. Uluslararası sektör bu coğrafyayı ana üs olarak seçmiştir. Ülkemiz meyve suyu sanayisini temsil eden firmalar gerek teknolojileri, gerek üretimleri ve ürünleri ile dünya ülkelerince kabul görmüş, isim yapmış, başarıdan başarıya koşmuştur. Türk müteşebbislerinin dürüst ve ilkeli çalışma özellikleri Türkiye'yi aranan ülke konumuna getirmiştir” diye konuştu.

MEYED Genel Sekreteri Ebru Akdağ ise Türkiye ve küresel meyve suyu pazarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de yıllık 18 milyon ton meyve üretildiğini hatırlatan Akdağ, 2012 yılında Türkiye'de tüketilen alkolsüz içeceklerin yüzde 9'unu meyve suları ve meyve nektarlarının oluşturduğunu kaydetti. Son 10 yılda Türkiye'deki meyve suyu tüketiminin 3 kat artış gösterdiğini ifade eden Akdağ, 2013 yılında meyve suyu sektöründe yüzde 5'in üzerinde büyüme beklediklerini söyledi. Zirvenin Türkiye'nin yüksek potansiyelini ortaya koymak için bir fırsat olduğunu da aktaran Ebru Akdağ, şöyle konuştu: “Türkiye'nin meyve suyu ihracatı son 10 yılda 6 kat arttı. Dünya Meyve Suyu Günü Zirvesi, ülkemizin avantajlarını ve sektörümüzün gücünü ortaya koymamıza ve uluslararası iş ortaklarına Türkiye'yi tanıtmamıza olanak sağlıyor.”

Çocuk ve yetişkinlerde meyve suyu tüketiminin sağlık açısından etkilerini değerlendiren ve meyve şekerini ele alan Maastricht Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fred Brouns; yüzde 100 meyve suyunun faydalarına değinerek, sağlığına önem veren insanların beslenmelerinde meyve suyuna yer verdiğinden söz etti. Yapılan araştırmaların, bilimsel yayınların meyve suyu içmek ile kilo alma arasında bir bağlantı olmadığını gösterdiğini belirten Brouns, meyve suyunun sağlıklı bir içecek olduğunun altını çizerek sakıncalı olanın aşırı tüketim olduğunu ifade etti.

Döhler Grubu Meyve ve Sebzeler İş Birimi İcra Direktörü & Uluslararası Meyve Suyu Üreticileri Federasyonu (IFU) Yönetim Kurulu Üyesi Kees Cool ise sürdürülebilirliğe vurgu yaparak, arz ve talep denklemi üzerine açıklama yaptı. Cool, “Sektör stratejilerini belirlemeli. Gelecekte yapacak çok işimiz ve çözümlerimiz var. Tüketici kitlesi büyüyor. Avrupa'daki ekonomik gerilemenin ön plana çıkardığı yeni pazarlar var. Bu fırsatları değerlendirmeliyiz. Bilimsel araştırma ve AR-GE çalışmalarına ağırlık vermeliyiz” dedi.

Türkiye ve Konfrut Gıda San. ve Tic. A.Ş. CEO'su Prof. Dr. Mehmet Pala ise araştırma ve inovasyonun meyve suyu sektörü için gerekli olduğunu, şirketlerin bütünleşik bir parçası olması gerektiğini belirtti. Tüketici ihtiyaçlarının belirlenerek yeni ürünlerin geliştirilmesi, firmaların inovasyonu AR-GE çalışmalarına dayandırması gerekliliği ve bu faaliyetler için kaynak ayırması üzerinde durdu.

Rabobank İçecek Yardımcı Direktörü Francois Sonneville ise şöyle konuştu: “Kaliteden ödün vermeden tüketiciye ulaştırılacak ürünler için gelecekte meyve bulamayacağımız endişesi yaşamaktayız. İklim koşullarındaki değişkenliği göz ardı edemeyiz. Kalite, arz ve sürdürülebilirlik önemsediğimiz başlıklardır. Entegre tedarik zinciri içinde birbirimizle yeterince yakın çalışmalıyız.”