Darbe Mağdurlarının Suç Duyurusu 'zaman Aşımına' Uğradı
12 Eylül 1980 darbesinden sonra Adıyaman merkezde bulunan Pirin Palas’ta işkence gören mağdurların, Cumhuriyet Başsavcılığı'na darbecilerle ilgili yaptıkları suç duyurusuna, ‘zaman aşımına’ uğradığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi.
Adıyaman’da işkence gördüğünü iddia eden ve İnsan Hakları Derneği (İHD) üzerinden suç duyurusunda bulunan yaklaşık 80 kişinin, karara itiraz edeceği belirtilirken; İHD Adıyaman Şube Başkanı Av. Osman Süzen ve darbe mağdurları, konuyla ilgili basın açıklaması yaptı. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği takipsizlik kararını kabul etmediklerini kaydeden Osman Süzen, açıklamasında şunları söyledi:
“Acılar zaman aşımına uğramaz. 1980 darbesi ile o dönem ilimizin meşhur işkence merkezi olan Pirin Palas’ta işkenceye uğrayan, bu işkence merkezinde yakınlarını kaybeden darbenin mağdur ve muhatapları adına derneğimiz tarafından Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığımız suç duyuruları ve şikayetlerden dolayı, savcılık takipsizlik kararı verdi. Darbenin bu mağdurları ve muhatapları 12 Eylül darbesinde günlerce gözaltına alınmış, gözaltında bulundukları bu süreler zarfında aç bırakılmış, en ağır işkence ve insanlık dışı muamelelere uğramış, bir kısmı bu işkenceler sonucunda sakat bırakılmış, bir kısmı bu işkencelere dayanamayarak intihar etmiş, bir kısmı öldürülerek ölümleri ailelerine haber verilmeden o dönem cuntanın uşaklığını yapan görevlilerce mezara gömülmüşlerdi. 12 Eylül 2010 yılında darbecilerin yargılanmalarının önünde engel olarak görülen 82 Anayasası’nın geçici 15. maddesinin halkoyu ile kaldırılması ile darbecilerin yargılanabilmelerinin önü açıldı. Toplum tarafından bu değişikliğe büyük umutlar bağlandı. Ancak o dönem Adıyaman ilindeki işkence merkezinde işkence gören şahıslar adına yapmış olduğumuz suç duyurusu ve şikayetlere, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı vermiş durumda. Bu takipsizlik kararının anlamı; darbeciler darbe yapabilir, darbe yaparken her türlü insanlık dışı muamelelerde bulunabilir, insanlara dışkı yedirebilir, işkence yapıp sakat bırakabilir, öldürebilir, yok edebilir, işinden atabilir demektir. Savcılık gerekçesinde, olayların zaman aşımına uğradığını söylemektedir. Bu gerekçeye katılmamız mümkün değildir. Bizler biliyoruz ki insanlık dışı suçlar zaman aşımına uğrayamaz. Eğer bu karar doğru ise neden cuntanın hayatta kalan üyeleri Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya yargılanıyor?”
Açıklamanın ardından, mağdurlar itiraz dilekçelerini imzalayarak Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunacak.
Kaynak: İHA
“Acılar zaman aşımına uğramaz. 1980 darbesi ile o dönem ilimizin meşhur işkence merkezi olan Pirin Palas’ta işkenceye uğrayan, bu işkence merkezinde yakınlarını kaybeden darbenin mağdur ve muhatapları adına derneğimiz tarafından Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığımız suç duyuruları ve şikayetlerden dolayı, savcılık takipsizlik kararı verdi. Darbenin bu mağdurları ve muhatapları 12 Eylül darbesinde günlerce gözaltına alınmış, gözaltında bulundukları bu süreler zarfında aç bırakılmış, en ağır işkence ve insanlık dışı muamelelere uğramış, bir kısmı bu işkenceler sonucunda sakat bırakılmış, bir kısmı bu işkencelere dayanamayarak intihar etmiş, bir kısmı öldürülerek ölümleri ailelerine haber verilmeden o dönem cuntanın uşaklığını yapan görevlilerce mezara gömülmüşlerdi. 12 Eylül 2010 yılında darbecilerin yargılanmalarının önünde engel olarak görülen 82 Anayasası’nın geçici 15. maddesinin halkoyu ile kaldırılması ile darbecilerin yargılanabilmelerinin önü açıldı. Toplum tarafından bu değişikliğe büyük umutlar bağlandı. Ancak o dönem Adıyaman ilindeki işkence merkezinde işkence gören şahıslar adına yapmış olduğumuz suç duyurusu ve şikayetlere, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı vermiş durumda. Bu takipsizlik kararının anlamı; darbeciler darbe yapabilir, darbe yaparken her türlü insanlık dışı muamelelerde bulunabilir, insanlara dışkı yedirebilir, işkence yapıp sakat bırakabilir, öldürebilir, yok edebilir, işinden atabilir demektir. Savcılık gerekçesinde, olayların zaman aşımına uğradığını söylemektedir. Bu gerekçeye katılmamız mümkün değildir. Bizler biliyoruz ki insanlık dışı suçlar zaman aşımına uğrayamaz. Eğer bu karar doğru ise neden cuntanın hayatta kalan üyeleri Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya yargılanıyor?”
Açıklamanın ardından, mağdurlar itiraz dilekçelerini imzalayarak Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunacak.