Van Kitap Fuarı Açıldı
1'inci Van Kitap Fuarı, ‘Kitapla Barış’ sloganı altında düzenlenen törenle kapılarını açtı.
Kültür Bakanlığı, Van Valiliği, Van Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Kültür Kenti Vakfı’nın işbirliği açılan fuar öncesi, Van Ticaret Sanayi Odası (VATSO) Konferans Salonu’nda bir program düzenlendi.
Toplantıya; Van Valisi Münir Karaloğlu, AK Parti Van milletvekilleri Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici ile Gülşen Orhan, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Van Milletvekili Özdal Üçer, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Van Emniyet Müdürü Ümit Yurdakul, VATSO Başkanı Mirza Nadiroğlu, sivil örgütü kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve velileri katıldı.
Mirza Nadiroğlu, Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk’ün birer kısa konuşma yapmasının ardından söz alan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya; kitapların yasaklandığı, yazar, şair, söz söyleyenlerin ve romancıların sürgün yaşadığı bir coğrafyada yaşadıklarını ifade ederek, ''Kitapların yasaklandığı, yazar şair ve söz söyleyenlerin romancıların sürgün yaşadığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafyada öyle şeyler söylendi ki, sadece kitap yazdığı için kendi ülkesinde ölme hakkı bile tanınmadı insanlara. Biz o günlerden bugünlere yol aldık ve geliyoruz. Şüphesiz önemli bir süreçten geçiyoruz. Biz kitapla barışıyoruz ama toplumsal barışa da bir şans tanımamız lazım. Kitapla barışın da toplumsal barışa vesile olmasını sağlamamız içinde hepimizin diline ve tarzına dikkat etmesi gerekiyor. Hepimiz o eski köhnemiş yasakçı zihniyetten uzaklaşmamız lazım. Sözler ve eylemlerle bunun dışına çıkmamız lazım. Halen bir halkın hak talebini farklı niteleyen yönetici ve siyasilerimiz var. Halen bu kentte Kürtlerin kimlik talebini bela olarak dile getiren yöneticiler var. Biz bir yandan barıştan, hoşgörüden, kardeşlikten sevgiden bahsediyoruz, ama bir yandan da bir halkın ana dil talebini halen bir ülkenin başına bela olarak nitelendiriyoruz. Elbette kolay değil bu zihniyetin çözülmesi. Bunun tarih çöpüne atmak için hepimizin ortak bir mücadele yürütmesi lazım. Birçok şeyi yaşamamız gerekiyor. Şüphesiz umut verici gelişmelerde oluyor bu ülkede. Ortaklaşmanın temelleri atılıyor bu ülkede ama çetin bir yolculuğumuzun olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor'' dedi.
"KİTAPLARDA RESMİ İDEOLOJİ DAYATILIYOR"
BDP Van Milletvekili Özdal Üçer ise, ''Okumak faydalı, kitap önemli, güzel, peki yayınevlerinin sorunları nedir? Yazarlara şairlere yaklaşım nedir? Kitabı okuyanlara yaklaşım nedir? Ülkemizde biliyor musunuz sayısı yüz binleri bulan cezaevi tutukluları arasında sadece kitap okuduğu için tutuklanan çocuklar var. Dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur. Evet güzel şeyler dile getireceğiz, umuttan bahsedeceğiz ama gerçekleri de göreceğiz. Bugün Van F Tipi Cezaevi’nde açlık grevinde olan 24 insanın taleplerinden bir tanesi de nedir biliyor musunuz? Kitap okumak. Okuduğu kitaplara müdahale edilmesi. Bu fuarı önemsiyoruz. Umuyoruz ki ülkemizde kitaba, kitabın içerdiği düşüncelere hayallere manevi değerlere öylesi saygın bir ortam oluşur ki, artık bu ülkede kitap yazdığı için kimse tutuklanıp işkencelere maruz kalmaz. Herkes Kuran'da en temel şeylerinden birinin barış olduğunu bilseydi, okuldan daha önemli olan Kuran'ın ve dinin ismi İslam, aslında esenlik selam eden gelen barış ve huzur demektir. Okumak huzuru getirecekse esastır. Bu ülkede kitap okutuluyor diye resmi ideolojiyi dayatan resmi kurumların antidemokratik uygulamalarında protesto etmek gerekir” dedi
Bu ülkede halen kitapların ilk sayfasında, "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım, varlığım Türk varlığına armağan olsun" söylemleriyle resmi ideolojinin dayatıldığını savunan Üçer, “Türklerin de bu askeri disiplinli yemini etmemesi gerekirken, Kürt, Arap, Çerkez olan çocukları okulun önüne diziyoruz ve o kitabı okutturuyoruz. Türk'üm ama Türk değil. Doğruyum ama Türk'üm dedi.
Türk'üm dedi, doğru da değil. Doğru olmayan çalışkan da olmaz. Bütün dünya çocuklarına armağan verilirken ülkemizde hala çocuklar Türk varlığına armağan ediliyorsa, biz bunun içeriği olan kitapları da istemiyoruz. Biz çocuklarımıza armağan vermek istiyoruz. Çocuklarımıza, bütün dünya çocuklarına barış içinde huzurlu ve özgür yaşam diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Van Valisi Münir Karaloğlu ise, millet olarak çok okumadıklarını belirterek, “Yapılan araştırmalara göre millet olarak çok okumadığımız görülür. Tabii ki İslam’ın ilk emri okudur. Bunu söylemenin bir mahsuru yok. Bunu söyledik diye İslam’ın diğer emirlerini es geçiyoruz, görmezden geliyoruz anlamına gelmez ama bugün kitap fuarını açıyoruz. Bizim kültürümüzde, dinimizde okumak önemlidir. Okumak çok önemlidir ama maalesef çok okumuyoruz'' ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmaların ardından sergilenen folklor gösterisi sırasında Van Valisi Münir Karaloğlu, Gülşen Orhan ve Mirza Nadiroğlu da halay çekti. Ardından birçok şair ve yazarın katılımı ile birlikte fuar açılış kurdelesi kesilerek stantlar gezildi. Tüm stantları bir bir dolaşan protokol üyeleri, kitapları inceleyrek katılımcılara, 'Hayırlı olsun' dileklerinde bulundu.
30 Mayıs’a kadar açık kalacak olan kitap fuarında etkinlik, söyleşi gibi birçok program düzenlenecek.
Kaynak: İHA
Toplantıya; Van Valisi Münir Karaloğlu, AK Parti Van milletvekilleri Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici ile Gülşen Orhan, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Van Milletvekili Özdal Üçer, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Van Emniyet Müdürü Ümit Yurdakul, VATSO Başkanı Mirza Nadiroğlu, sivil örgütü kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve velileri katıldı.
Mirza Nadiroğlu, Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk’ün birer kısa konuşma yapmasının ardından söz alan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya; kitapların yasaklandığı, yazar, şair, söz söyleyenlerin ve romancıların sürgün yaşadığı bir coğrafyada yaşadıklarını ifade ederek, ''Kitapların yasaklandığı, yazar şair ve söz söyleyenlerin romancıların sürgün yaşadığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafyada öyle şeyler söylendi ki, sadece kitap yazdığı için kendi ülkesinde ölme hakkı bile tanınmadı insanlara. Biz o günlerden bugünlere yol aldık ve geliyoruz. Şüphesiz önemli bir süreçten geçiyoruz. Biz kitapla barışıyoruz ama toplumsal barışa da bir şans tanımamız lazım. Kitapla barışın da toplumsal barışa vesile olmasını sağlamamız içinde hepimizin diline ve tarzına dikkat etmesi gerekiyor. Hepimiz o eski köhnemiş yasakçı zihniyetten uzaklaşmamız lazım. Sözler ve eylemlerle bunun dışına çıkmamız lazım. Halen bir halkın hak talebini farklı niteleyen yönetici ve siyasilerimiz var. Halen bu kentte Kürtlerin kimlik talebini bela olarak dile getiren yöneticiler var. Biz bir yandan barıştan, hoşgörüden, kardeşlikten sevgiden bahsediyoruz, ama bir yandan da bir halkın ana dil talebini halen bir ülkenin başına bela olarak nitelendiriyoruz. Elbette kolay değil bu zihniyetin çözülmesi. Bunun tarih çöpüne atmak için hepimizin ortak bir mücadele yürütmesi lazım. Birçok şeyi yaşamamız gerekiyor. Şüphesiz umut verici gelişmelerde oluyor bu ülkede. Ortaklaşmanın temelleri atılıyor bu ülkede ama çetin bir yolculuğumuzun olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor'' dedi.
"KİTAPLARDA RESMİ İDEOLOJİ DAYATILIYOR"
BDP Van Milletvekili Özdal Üçer ise, ''Okumak faydalı, kitap önemli, güzel, peki yayınevlerinin sorunları nedir? Yazarlara şairlere yaklaşım nedir? Kitabı okuyanlara yaklaşım nedir? Ülkemizde biliyor musunuz sayısı yüz binleri bulan cezaevi tutukluları arasında sadece kitap okuduğu için tutuklanan çocuklar var. Dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur. Evet güzel şeyler dile getireceğiz, umuttan bahsedeceğiz ama gerçekleri de göreceğiz. Bugün Van F Tipi Cezaevi’nde açlık grevinde olan 24 insanın taleplerinden bir tanesi de nedir biliyor musunuz? Kitap okumak. Okuduğu kitaplara müdahale edilmesi. Bu fuarı önemsiyoruz. Umuyoruz ki ülkemizde kitaba, kitabın içerdiği düşüncelere hayallere manevi değerlere öylesi saygın bir ortam oluşur ki, artık bu ülkede kitap yazdığı için kimse tutuklanıp işkencelere maruz kalmaz. Herkes Kuran'da en temel şeylerinden birinin barış olduğunu bilseydi, okuldan daha önemli olan Kuran'ın ve dinin ismi İslam, aslında esenlik selam eden gelen barış ve huzur demektir. Okumak huzuru getirecekse esastır. Bu ülkede kitap okutuluyor diye resmi ideolojiyi dayatan resmi kurumların antidemokratik uygulamalarında protesto etmek gerekir” dedi
Bu ülkede halen kitapların ilk sayfasında, "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım, varlığım Türk varlığına armağan olsun" söylemleriyle resmi ideolojinin dayatıldığını savunan Üçer, “Türklerin de bu askeri disiplinli yemini etmemesi gerekirken, Kürt, Arap, Çerkez olan çocukları okulun önüne diziyoruz ve o kitabı okutturuyoruz. Türk'üm ama Türk değil. Doğruyum ama Türk'üm dedi.
Türk'üm dedi, doğru da değil. Doğru olmayan çalışkan da olmaz. Bütün dünya çocuklarına armağan verilirken ülkemizde hala çocuklar Türk varlığına armağan ediliyorsa, biz bunun içeriği olan kitapları da istemiyoruz. Biz çocuklarımıza armağan vermek istiyoruz. Çocuklarımıza, bütün dünya çocuklarına barış içinde huzurlu ve özgür yaşam diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Van Valisi Münir Karaloğlu ise, millet olarak çok okumadıklarını belirterek, “Yapılan araştırmalara göre millet olarak çok okumadığımız görülür. Tabii ki İslam’ın ilk emri okudur. Bunu söylemenin bir mahsuru yok. Bunu söyledik diye İslam’ın diğer emirlerini es geçiyoruz, görmezden geliyoruz anlamına gelmez ama bugün kitap fuarını açıyoruz. Bizim kültürümüzde, dinimizde okumak önemlidir. Okumak çok önemlidir ama maalesef çok okumuyoruz'' ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmaların ardından sergilenen folklor gösterisi sırasında Van Valisi Münir Karaloğlu, Gülşen Orhan ve Mirza Nadiroğlu da halay çekti. Ardından birçok şair ve yazarın katılımı ile birlikte fuar açılış kurdelesi kesilerek stantlar gezildi. Tüm stantları bir bir dolaşan protokol üyeleri, kitapları inceleyrek katılımcılara, 'Hayırlı olsun' dileklerinde bulundu.
30 Mayıs’a kadar açık kalacak olan kitap fuarında etkinlik, söyleşi gibi birçok program düzenlenecek.