Düzce’de Gönül Elçileri Projesi Cumayeri’nde Tanıtıldı
Düzce’de Vali Adnan Yılmaz’ın Eşi Aysel Yılmaz koordinesinde yürütülen Gönül Elçileri projesinin Koruyucu Aile toplantılarının 18’incisi Cumayeri Çok Programlı Lisesi’nde gerçekleştirdi.
Gönül Elçileri Koruyucu Aile toplantıları Düzce’de hız kesmeden devam ediyor. Düzce Valisi Adnan Yılmaz’ın Eşi Aysel Yılmaz’ın bizzat ilgilendiği Gönül Elçileri Koruyucu Aile toplantılarının, Cumayeri Çok Programlı Lisesinde gerçekleştirilen 18. Toplantısı geniş katılımla yapıldı.
Toplantıda konuşan Aysel Yılmaz, koruyucu aile-gönül elçiliğinin gönüllerin birlikteliğini sağlamakla görevli olduğunu vurgulayarak, “Bizler, sizlerin de desteği ile gönül sayımızı en yukarılara çekerek, daha çok çocuğumuzu sıcak yuva ortamlarına taşımayı hedefliyoruz. Onların küçük bir sevinç gülüşünü görmek dünyalara bedeldir. Bu yüzden bıkmadan usanmadan, çocuklarımızın yüzünü güldürebilmek ve onları şefkatli kollara güvenle teslim edebilmek için çalışacağız. Onların bu devleti ve geleceğimizi daha ferah ve rahat standartlara taşıyabilmesi için uzattığımız ellerimize ihtiyacı var. Sizlerin vereceği güzel ahlak, kaliteli eğitim ve en önemlisi de sıcak kalpleriniz; geleceğimizin ve geleceklerinin garantiye alınmasını sağlayacaktır. Bugün insanlığın en çok ihtiyaç duyduğu kavram sevgidir. Gönülden gönüle kuracağımız köprülerle sevgiyi güçlendirmeli ve çoğaltmalıyız. Bizim gönüllerimiz çok zengin ve bu zenginlik; sevgi, merhamet yoksunu çocuklarımıza yetecektir” dedi.
Gönül Elçisi Rukiye Şimşek ise “Devlet büyüklerimiz ve devletimiz bizlere her türlü desteği sağlıyor. Yuva, Sevgi Evleri yapıyor, yurtlar açıyor ancak bir anneyi getiremiyor. Bunun için ‘Siz gönül elçileri halka gidip siz anne olun’ diyor. Annenin bereketli topraklar gibi bir yüreği var. Bütün evlatlara yetecek yüreği var. Sizler, başka bir yavru size gelse alıp onu bağrınıza basarsınız. Burası Anadolu, analar var yüreği bereketli topraklar gibi, yiğitler doğurmuş analar, analar doğurmuş analar. Bizler ana olacağız. Artık yeni nesli yetiştirmek ve kültürlerimizi yükleme işi bize kaldı. Hem kendi yavrumuz hem de anne diyen bir yavrunun elini tutmak, başını okşamak boynumuzun borcudur. Bu yükü bize; önce Allah, sonra ceddimiz ve sonra siz kıymetli annelerimiz verdi. Bizler, kim olduğunuzu bilmeden, ne olduğunuzu bilmeden sizlere geldik. Sizlerin sadece yüreğinize inandık. Sizlerin yüreğinizi açmanızı bekliyoruz. Analığınızın merhametinden paylaşmanızı diliyorum” diye konuştu.
Programda katılımcılara proje hakkında detaylı bilgiler aktarıldı.
Kaynak: İHA
Toplantıda konuşan Aysel Yılmaz, koruyucu aile-gönül elçiliğinin gönüllerin birlikteliğini sağlamakla görevli olduğunu vurgulayarak, “Bizler, sizlerin de desteği ile gönül sayımızı en yukarılara çekerek, daha çok çocuğumuzu sıcak yuva ortamlarına taşımayı hedefliyoruz. Onların küçük bir sevinç gülüşünü görmek dünyalara bedeldir. Bu yüzden bıkmadan usanmadan, çocuklarımızın yüzünü güldürebilmek ve onları şefkatli kollara güvenle teslim edebilmek için çalışacağız. Onların bu devleti ve geleceğimizi daha ferah ve rahat standartlara taşıyabilmesi için uzattığımız ellerimize ihtiyacı var. Sizlerin vereceği güzel ahlak, kaliteli eğitim ve en önemlisi de sıcak kalpleriniz; geleceğimizin ve geleceklerinin garantiye alınmasını sağlayacaktır. Bugün insanlığın en çok ihtiyaç duyduğu kavram sevgidir. Gönülden gönüle kuracağımız köprülerle sevgiyi güçlendirmeli ve çoğaltmalıyız. Bizim gönüllerimiz çok zengin ve bu zenginlik; sevgi, merhamet yoksunu çocuklarımıza yetecektir” dedi.
Gönül Elçisi Rukiye Şimşek ise “Devlet büyüklerimiz ve devletimiz bizlere her türlü desteği sağlıyor. Yuva, Sevgi Evleri yapıyor, yurtlar açıyor ancak bir anneyi getiremiyor. Bunun için ‘Siz gönül elçileri halka gidip siz anne olun’ diyor. Annenin bereketli topraklar gibi bir yüreği var. Bütün evlatlara yetecek yüreği var. Sizler, başka bir yavru size gelse alıp onu bağrınıza basarsınız. Burası Anadolu, analar var yüreği bereketli topraklar gibi, yiğitler doğurmuş analar, analar doğurmuş analar. Bizler ana olacağız. Artık yeni nesli yetiştirmek ve kültürlerimizi yükleme işi bize kaldı. Hem kendi yavrumuz hem de anne diyen bir yavrunun elini tutmak, başını okşamak boynumuzun borcudur. Bu yükü bize; önce Allah, sonra ceddimiz ve sonra siz kıymetli annelerimiz verdi. Bizler, kim olduğunuzu bilmeden, ne olduğunuzu bilmeden sizlere geldik. Sizlerin sadece yüreğinize inandık. Sizlerin yüreğinizi açmanızı bekliyoruz. Analığınızın merhametinden paylaşmanızı diliyorum” diye konuştu.
Programda katılımcılara proje hakkında detaylı bilgiler aktarıldı.