Dünyada 215 Ülkede Yürütülen Sgp Programında Bugüne Kadar Yaklaşık 450 Milyon Dolar Kaynak Aktarıldı
Hüseyin Gazi Kaykı - Birleşmiş Milletler GEF Küçük Destek Programı Ulusal Koordinatörü Gökmen Argun, Türkiye'de 20 yıldan bu yana uygulanan SGP programı kapsamında, 226 projeye, toplam 5 milyon dolar kaynak aktarıldığını söyledi.
Argun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, SGP'nin, sivil toplum örgütlerinin, küçük ölçekli projelerini destekleyen ve Türkiye'de 20 yıldır sürdürülen bir hibe programı olduğunu anımsattı.
"Dünyada 35 nokta belirlenmiş, sadece bu noktalar korunduğunda dünyanın çeşitliliğinin büyük bir bölümü korunmuş oluyor" diyen Argun, Türkiye'nin, Hindistan ve Brezilya gibi biyoçeşitliliği yüksek ülkeleri geride bırakarak, 35 noktanın 3'üne ev sahipliği yapan tek ülke konumunda bulunduğunu aktardı.
Bu nedenle Türkiye'nin, dünya ölçeğinde biyolojik çeşitliliği korumak için çok kritik bir yere sahip olduğunu dile getiren Argun, bunun aynı zamanda büyük bir sorumluluk getirdiğini belirtti.
SGP fonunun, 1993 yılında, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 33 ülkede kurulduğunu hatırlatan Argun, bugün 125 ülkede bu fonun uygulandığını anlattı.
Yardımda bulunulan ülke sayısı artınca bu konuda kıdemli ve artık kendi kendine yetebileceği düşünülen ülkelerin bu fonun kapsamından çıkartılmaya başlandığını ifade eden Argun, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin de içinde bulunduğu bazı ülkelerde SGP'nin uygulanmasının sonlandırılmasının düşünüldüğünü bildirdi.
Argun, şöyle konuştu:
"Ama bu, 'fon artık bu ülkelerde uygulanmasın, bu anlayış söz konusu ülkede devam etmesin' anlamına gelmiyor. Aksine bunu artık ülkenin iktidarı, sivil toplum örgütleri ve özel kurumları bu alandaki bu kıymetli programa sahip çıksın ve kendi öz kaynaklarıyla çalışmaları desteklesin demek oluyor. Siz sivil toplum kurumlarınızın neler yapabileceğini görün takdir edin ve bu çalışmaları bu bilinçle devam ettirin demek."
-SGP'den dünya genelinde 450 milyon dolar kaynak-
Argun, SGP'nin, sivil örgütleri, özellikle yereldeki programları desteklemesinin çok kritik olduğunu vurguladı.
Argun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kurumlar ekonomik veya kurumsal yapı açısından güçlü olan değil, elbette projeyi yerine getirebilecek kapasitede ama en önemlisi motivasyonları çok güçlü olanlar arasından seçiliyor. Bunlar yerelde insanların tamamen gönüllü oluşturdukları kurumsal yapılar. Dolayısıyla projeler, çok küçük bir destekle bile boyundan çok büyük bir etki yaratabilmeyi başarabiliyorlar. Çünkü kısa süreli, çabuk sonuca erme hedefi olan bir proje yazma şekli öğreniliyor."
Gökmen Argun, SGP'nin desteği ile proje oluşturan kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin, süreç içerisinde kendilerini geliştirip çok daha büyük projelere de imza attıklarını vurguladı.
Argun, "Yani biz bir ara rol, güçlendirici ve tetikleyici bir pozisyon alıyoruz. Deneyim aktarıyoruz. Aynı zamanda SGP, uluslararası başka proje deneyimlerinin de el değiştirme istasyonu gibi görev görüyor. Yani dünyanın bir ucunda yapılmış bir çalışma, Türkiye'deki herhangi bir başka projeye referans oluşturabiliyor" dedi.
SGP'nin, bir çok alanda uluslararası politikanın nasıl değiştiğinin, hangi noktaya gelindiğinin ve buna göre hangi stratejilerin geliştirildiğinin de paylaşılabileceği uluslararası bir platform sağladığına dikkati çeken Argun, bugüne kadar 215 ülkede SGP programının yürütüldüğünü ve yaklaşık 450 milyon dolar kaynak aktarıldığını anlattı.
-Türkiye'de 226 projeye 5 milyon dolar-
SGP Türkiye'nin, sivil toplum projelerine bugüne kadar 5 milyon dolar aktarıldığını ifade eden Argun, bu paranın 2,9 milyon dolarının biyoçeşitlilik konusundaki çalışmalara dağıtıldığına dikkati çekti.
Desteklenen proje sayısının 226 olduğunu anımsatan Argun, 17 milli park, 8 doğa koruma alanı, 19 yaban hayatı koruma alanı ve sayısız doğal sit alanında halkın katıldığı koruma çalışmalarının desteklendiğini dile getirdi.
Argun, "Birçok zor koşula rağmen, Küresel Çevre Fonu yani GEF Türkiye'de yerel ölçekte kavramsal düzeyde koruma yaklaşımı geliştirmek, sivil yapıların kapasitesini arttırmak ve kaynakların yönetiminde yerel halkın devreye girmesi açısından önemli bir destek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kritik sonuç için GEF Küçük Destek Programının en önemli katkısıdır denilebilir" diye konuştu.
-"SGP mutlaka yaşatılmalı"-
SGP'nin çok etkili ve Türkiye'de sivil toplum kuruluşlarının çok kolay ulaşabildiği bir program olduğunu belirten Argun, "Bu programın mutlaka devam etmesi ve alanda bu küçük çalışmaların desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden de SGP, mutlaka yaşatılmalı, SGP yaşamalı" ifadelerini kullandı.
Programın, kırsalda yaşayan, üretken ve toprakla bağlantılı olan insanların yaşamını korumaya, onların doğa ile olan ilişkisini sürdürmeye destek verdiğini anlatan Argun, "Aslında bu, bizi gelecekte yaşatmak için de çok kritik ve gözden kaçırılmaması gereken bir gerçek" dedi.
SGP Türkiye tarafından gerçekleştirilen çalışmaları anlatmak ve buna dikkat çekmek için televizyon programları ile bir kitapçık hazırlayacaklarını belirten Argun, bunun yanında ayrıca sergiler düzenleyeceklerini ve projelerden elde edilen sonuçlarla ilgili toplu bir farkındalık çalışması yapmak istediklerini kaydetti.
Yayıncı: Şükran Yücel
Kaynak: AA
"Dünyada 35 nokta belirlenmiş, sadece bu noktalar korunduğunda dünyanın çeşitliliğinin büyük bir bölümü korunmuş oluyor" diyen Argun, Türkiye'nin, Hindistan ve Brezilya gibi biyoçeşitliliği yüksek ülkeleri geride bırakarak, 35 noktanın 3'üne ev sahipliği yapan tek ülke konumunda bulunduğunu aktardı.
Bu nedenle Türkiye'nin, dünya ölçeğinde biyolojik çeşitliliği korumak için çok kritik bir yere sahip olduğunu dile getiren Argun, bunun aynı zamanda büyük bir sorumluluk getirdiğini belirtti.
SGP fonunun, 1993 yılında, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 33 ülkede kurulduğunu hatırlatan Argun, bugün 125 ülkede bu fonun uygulandığını anlattı.
Yardımda bulunulan ülke sayısı artınca bu konuda kıdemli ve artık kendi kendine yetebileceği düşünülen ülkelerin bu fonun kapsamından çıkartılmaya başlandığını ifade eden Argun, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin de içinde bulunduğu bazı ülkelerde SGP'nin uygulanmasının sonlandırılmasının düşünüldüğünü bildirdi.
Argun, şöyle konuştu:
"Ama bu, 'fon artık bu ülkelerde uygulanmasın, bu anlayış söz konusu ülkede devam etmesin' anlamına gelmiyor. Aksine bunu artık ülkenin iktidarı, sivil toplum örgütleri ve özel kurumları bu alandaki bu kıymetli programa sahip çıksın ve kendi öz kaynaklarıyla çalışmaları desteklesin demek oluyor. Siz sivil toplum kurumlarınızın neler yapabileceğini görün takdir edin ve bu çalışmaları bu bilinçle devam ettirin demek."
-SGP'den dünya genelinde 450 milyon dolar kaynak-
Argun, SGP'nin, sivil örgütleri, özellikle yereldeki programları desteklemesinin çok kritik olduğunu vurguladı.
Argun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kurumlar ekonomik veya kurumsal yapı açısından güçlü olan değil, elbette projeyi yerine getirebilecek kapasitede ama en önemlisi motivasyonları çok güçlü olanlar arasından seçiliyor. Bunlar yerelde insanların tamamen gönüllü oluşturdukları kurumsal yapılar. Dolayısıyla projeler, çok küçük bir destekle bile boyundan çok büyük bir etki yaratabilmeyi başarabiliyorlar. Çünkü kısa süreli, çabuk sonuca erme hedefi olan bir proje yazma şekli öğreniliyor."
Gökmen Argun, SGP'nin desteği ile proje oluşturan kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin, süreç içerisinde kendilerini geliştirip çok daha büyük projelere de imza attıklarını vurguladı.
Argun, "Yani biz bir ara rol, güçlendirici ve tetikleyici bir pozisyon alıyoruz. Deneyim aktarıyoruz. Aynı zamanda SGP, uluslararası başka proje deneyimlerinin de el değiştirme istasyonu gibi görev görüyor. Yani dünyanın bir ucunda yapılmış bir çalışma, Türkiye'deki herhangi bir başka projeye referans oluşturabiliyor" dedi.
SGP'nin, bir çok alanda uluslararası politikanın nasıl değiştiğinin, hangi noktaya gelindiğinin ve buna göre hangi stratejilerin geliştirildiğinin de paylaşılabileceği uluslararası bir platform sağladığına dikkati çeken Argun, bugüne kadar 215 ülkede SGP programının yürütüldüğünü ve yaklaşık 450 milyon dolar kaynak aktarıldığını anlattı.
-Türkiye'de 226 projeye 5 milyon dolar-
SGP Türkiye'nin, sivil toplum projelerine bugüne kadar 5 milyon dolar aktarıldığını ifade eden Argun, bu paranın 2,9 milyon dolarının biyoçeşitlilik konusundaki çalışmalara dağıtıldığına dikkati çekti.
Desteklenen proje sayısının 226 olduğunu anımsatan Argun, 17 milli park, 8 doğa koruma alanı, 19 yaban hayatı koruma alanı ve sayısız doğal sit alanında halkın katıldığı koruma çalışmalarının desteklendiğini dile getirdi.
Argun, "Birçok zor koşula rağmen, Küresel Çevre Fonu yani GEF Türkiye'de yerel ölçekte kavramsal düzeyde koruma yaklaşımı geliştirmek, sivil yapıların kapasitesini arttırmak ve kaynakların yönetiminde yerel halkın devreye girmesi açısından önemli bir destek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kritik sonuç için GEF Küçük Destek Programının en önemli katkısıdır denilebilir" diye konuştu.
-"SGP mutlaka yaşatılmalı"-
SGP'nin çok etkili ve Türkiye'de sivil toplum kuruluşlarının çok kolay ulaşabildiği bir program olduğunu belirten Argun, "Bu programın mutlaka devam etmesi ve alanda bu küçük çalışmaların desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden de SGP, mutlaka yaşatılmalı, SGP yaşamalı" ifadelerini kullandı.
Programın, kırsalda yaşayan, üretken ve toprakla bağlantılı olan insanların yaşamını korumaya, onların doğa ile olan ilişkisini sürdürmeye destek verdiğini anlatan Argun, "Aslında bu, bizi gelecekte yaşatmak için de çok kritik ve gözden kaçırılmaması gereken bir gerçek" dedi.
SGP Türkiye tarafından gerçekleştirilen çalışmaları anlatmak ve buna dikkat çekmek için televizyon programları ile bir kitapçık hazırlayacaklarını belirten Argun, bunun yanında ayrıca sergiler düzenleyeceklerini ve projelerden elde edilen sonuçlarla ilgili toplu bir farkındalık çalışması yapmak istediklerini kaydetti.
Yayıncı: Şükran Yücel
