Diyarbakır’da Sezai Karakoç Sempozyumu Düzenlendi
Diyarbakır Valiliği ile Dicle Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği Sezai Karakoç Sempozyumu, Ergani ilçesinde gerçekleştirildi.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, "Sezai Karakoç, medeniyet ve irfan dünyamıza sunmuş olduğu, diriliş düşüncesiyle insanlığın kendi öz değerleriyle, yeniden dirilmenin önemini vurgulamıştır" dedi.
Sempozyuma, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Canoruç, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bedii Omay, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Ergani Kaymakamı Erdinç Yılmaz ve çok sayıda kişi katıldı.
Ergani Anadolu Öğretmen Lisesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen 2. Sezai Karakoç Sempozyumu’nun açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Valisi Mustafa Topkak, Sezai Karakoç’u sanat ve edebiyat insanı olarak, inanç, kültür ve sanat birikimini, sanatsal ve edebi yollarda insanlığa armağan edildiğini söyledi.
Vali Toprak, Karakoç’un eserlerini karanlıkların üzerine doğan bir ışık gibi hep okuduklarını ifade ederek, şunları söyledi:
“Gönül, yürek, düşünce, akın insanları var. Tümden baktığımızda ülkemiz, çok önemli cevherleri içeriyor. Önemli değerleri zamanı geldikçe, değişik vesilelerle anıyoruz. Fakat her nedense evden yetişen insanlara çok fazla önem ve değer veremiyoruz. Bundan dolayı, Ergani’de Sezai Karakoç Sempozyumu’nun yapılamasını çok önemli ve anlamlı buluyorum. Ülkemiz önemli değerlerden oluyor. Bu değerleri bağrında barındıran şehirler, sahipleriyle anılıyor. Nice güzellikleri bağrında barındıran Diyarbakır'ın El Cezeri'den Ali Emiri'ye, Ziya Gökalp'tan Cahit Sıtkı Tarancı'ya, Ahmed Arif’e kadar çok sayıda bilim, sanat ve edediyat insanı bağrında yetiştirdiği bir şehirdir. O güzide insanlar gibi bir şair ve düşünce insanı olan Sezai Karakoç da Diyarbakır ve Ergani'ye şahsiyet katan bir değerdir. Bizler onu anmak için bir araya geldik. Onun eserlerini karanlıkların üzerine doğan bir ışık gibi hep okumuşuz. Sezai Karakoç, medeniyet ve irfan dünyamıza sunmuş olduğu, diriliş düşüncesiyle insanlığın kendi öz değerleriyle, yeniden dirilmenin önemini vurgulamıştır. Onun eserleri edebiyatımıza, dilimize, kültürümüze, hizmet etmiş çok önemli eserlerdir. Diriliş fikriyle, geleceğe uzanan güzel bir bakış açısı ortaya koymak için, ömür tüketen üstadımız, anne, çocuk ve vatan sevgisini kapsayan eserleri, gönüllere hitap etmiştir. Sezai Karakoç, sanat ve edebiyat insanı olarak, inanç, kültür ve sanat birikimini, sanatsal ve edebi yollarda insanlığa armağan etmiştir. Şiiri, taze ve uzun bir soluk getiren üstadımız, söyleyişini de modern ve derinlikli bir mana katmıştır”.
Sempozyumun 1.oturum açılış konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Sezai Karakoç’u Ortadoğu coğrafyasının, İslam toplumumun kendisiyle iftihar edeceği bir kişilik olduğunun tanımlamasını yaparak, şunları söyledi: “Sezai Karakoç’un adına düzenlenen bütün toplantılarda, ortaya çıkan bir Sezai Karakoç portesi var ki, o da, fikir dünyasının olgunluğunu, sanatta, şiirde ve edebiyatın öbür türlerinde geldiği nokta bakımında, üstün bir zeka, kavrayış, algılama gücünün timsali olan bir inanı anıyoruz ya da onu yeniden belleklerimiz de tazeliyoruz. Sezai Karakoç gibi bir insan, yüz yılda bir gelir. Bir zamanlar, edebiyat alanında, medya alanında Sezai Karakoç, görmezden gelinmeye çalışıldı ya da farkında değilmişiz gibi davranıldı. Ama hakikatin gücü o kadar yüksek ki, bir zaman, bir yerde bütün gücü ortaya çıkıyor. Artık sadece bizler değil, dünya edebiyatının, Ortadoğu coğrafyasının, İslam toplumumun kendisiyle iftihar edeceği bir kişilik olacak. Bu toplantımızda zihin tazelememizin ötesinden, özellikle genç arkadaşlarımız arasında yeni Sezai Karakoçların çıkmasına vesile olabilirsek, onların Sezai Karakoç gibi bir şahsiyetin varlığında haberdar edebilirsek, bu toplantılar amacına erişir” diye konuştu.
“KARAKOÇ’UN ŞİİRLERİ METAFİZTİR”
Sempozyumun ‘Fikir Hayatımızda Sezai Karakoç’ başlıklı oturumda bir konuşma yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Sezai Karakoç’un şiirlerinin metafizik şiirler olduğunu anlattı. Kaplan, Karakoç’un şiiri, geçmişten süzülerek, şimdiki zamanın gerçekliğini kucaklayıp, gelecek zamana açılan bir penceredir. Onda sünmüş bir devrin medeniyeti körü körüne övünülmez. Ona göre, medeniyet insanlar gibi doğar ve büyür. Medeniyetlerin ölümü, insanlığa verecek sözlerin kalmadığını gösterir. Doğu ve Batı medeniyetleri hakkındaki sağlam bir kanaat bilgiye salip olan Karakoç’a hayat, zaman, ölüm, tarih, hakikat, insan, kültür, kadın gibi kavramlar, yeni bir ruh ve yorum kazanmıştır. Sezai Karakoç da metafizik, duyarlılık ve algılama, onun öteki eserleriyle birlikte şiirlerindeki kavramları üzerinde de belirleyici bir role sahiptir. Karakoç’un şiirleri metafizik şiirlerdir. En belirleyici duruş ve algılayışların örnekleri gibi görünen şiirlerinde bile Karakoç, insanlık, tarih ve medeniyetlerle bağlantılar kuruyor. Geçmişi, içerisinde yaşadığı çağı sorgulayan, gelecek adına yorumlarla karşımıza çıkıyor. Bundan dolayı, onun şiiri kendi dünya görüşü dinamiklerini hayata geçirmeye çalışan bir diriliş mimarının çabasını ifade eder. Onun şiiri, metafizik bakış açısından, çağ, zaman, tarih ve insanlığa okunan bir görevdir” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Sempozyuma, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Canoruç, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bedii Omay, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Ergani Kaymakamı Erdinç Yılmaz ve çok sayıda kişi katıldı.
Ergani Anadolu Öğretmen Lisesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen 2. Sezai Karakoç Sempozyumu’nun açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Valisi Mustafa Topkak, Sezai Karakoç’u sanat ve edebiyat insanı olarak, inanç, kültür ve sanat birikimini, sanatsal ve edebi yollarda insanlığa armağan edildiğini söyledi.
Vali Toprak, Karakoç’un eserlerini karanlıkların üzerine doğan bir ışık gibi hep okuduklarını ifade ederek, şunları söyledi:
“Gönül, yürek, düşünce, akın insanları var. Tümden baktığımızda ülkemiz, çok önemli cevherleri içeriyor. Önemli değerleri zamanı geldikçe, değişik vesilelerle anıyoruz. Fakat her nedense evden yetişen insanlara çok fazla önem ve değer veremiyoruz. Bundan dolayı, Ergani’de Sezai Karakoç Sempozyumu’nun yapılamasını çok önemli ve anlamlı buluyorum. Ülkemiz önemli değerlerden oluyor. Bu değerleri bağrında barındıran şehirler, sahipleriyle anılıyor. Nice güzellikleri bağrında barındıran Diyarbakır'ın El Cezeri'den Ali Emiri'ye, Ziya Gökalp'tan Cahit Sıtkı Tarancı'ya, Ahmed Arif’e kadar çok sayıda bilim, sanat ve edediyat insanı bağrında yetiştirdiği bir şehirdir. O güzide insanlar gibi bir şair ve düşünce insanı olan Sezai Karakoç da Diyarbakır ve Ergani'ye şahsiyet katan bir değerdir. Bizler onu anmak için bir araya geldik. Onun eserlerini karanlıkların üzerine doğan bir ışık gibi hep okumuşuz. Sezai Karakoç, medeniyet ve irfan dünyamıza sunmuş olduğu, diriliş düşüncesiyle insanlığın kendi öz değerleriyle, yeniden dirilmenin önemini vurgulamıştır. Onun eserleri edebiyatımıza, dilimize, kültürümüze, hizmet etmiş çok önemli eserlerdir. Diriliş fikriyle, geleceğe uzanan güzel bir bakış açısı ortaya koymak için, ömür tüketen üstadımız, anne, çocuk ve vatan sevgisini kapsayan eserleri, gönüllere hitap etmiştir. Sezai Karakoç, sanat ve edebiyat insanı olarak, inanç, kültür ve sanat birikimini, sanatsal ve edebi yollarda insanlığa armağan etmiştir. Şiiri, taze ve uzun bir soluk getiren üstadımız, söyleyişini de modern ve derinlikli bir mana katmıştır”.
Sempozyumun 1.oturum açılış konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Sezai Karakoç’u Ortadoğu coğrafyasının, İslam toplumumun kendisiyle iftihar edeceği bir kişilik olduğunun tanımlamasını yaparak, şunları söyledi: “Sezai Karakoç’un adına düzenlenen bütün toplantılarda, ortaya çıkan bir Sezai Karakoç portesi var ki, o da, fikir dünyasının olgunluğunu, sanatta, şiirde ve edebiyatın öbür türlerinde geldiği nokta bakımında, üstün bir zeka, kavrayış, algılama gücünün timsali olan bir inanı anıyoruz ya da onu yeniden belleklerimiz de tazeliyoruz. Sezai Karakoç gibi bir insan, yüz yılda bir gelir. Bir zamanlar, edebiyat alanında, medya alanında Sezai Karakoç, görmezden gelinmeye çalışıldı ya da farkında değilmişiz gibi davranıldı. Ama hakikatin gücü o kadar yüksek ki, bir zaman, bir yerde bütün gücü ortaya çıkıyor. Artık sadece bizler değil, dünya edebiyatının, Ortadoğu coğrafyasının, İslam toplumumun kendisiyle iftihar edeceği bir kişilik olacak. Bu toplantımızda zihin tazelememizin ötesinden, özellikle genç arkadaşlarımız arasında yeni Sezai Karakoçların çıkmasına vesile olabilirsek, onların Sezai Karakoç gibi bir şahsiyetin varlığında haberdar edebilirsek, bu toplantılar amacına erişir” diye konuştu.
“KARAKOÇ’UN ŞİİRLERİ METAFİZTİR”
Sempozyumun ‘Fikir Hayatımızda Sezai Karakoç’ başlıklı oturumda bir konuşma yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Sezai Karakoç’un şiirlerinin metafizik şiirler olduğunu anlattı. Kaplan, Karakoç’un şiiri, geçmişten süzülerek, şimdiki zamanın gerçekliğini kucaklayıp, gelecek zamana açılan bir penceredir. Onda sünmüş bir devrin medeniyeti körü körüne övünülmez. Ona göre, medeniyet insanlar gibi doğar ve büyür. Medeniyetlerin ölümü, insanlığa verecek sözlerin kalmadığını gösterir. Doğu ve Batı medeniyetleri hakkındaki sağlam bir kanaat bilgiye salip olan Karakoç’a hayat, zaman, ölüm, tarih, hakikat, insan, kültür, kadın gibi kavramlar, yeni bir ruh ve yorum kazanmıştır. Sezai Karakoç da metafizik, duyarlılık ve algılama, onun öteki eserleriyle birlikte şiirlerindeki kavramları üzerinde de belirleyici bir role sahiptir. Karakoç’un şiirleri metafizik şiirlerdir. En belirleyici duruş ve algılayışların örnekleri gibi görünen şiirlerinde bile Karakoç, insanlık, tarih ve medeniyetlerle bağlantılar kuruyor. Geçmişi, içerisinde yaşadığı çağı sorgulayan, gelecek adına yorumlarla karşımıza çıkıyor. Bundan dolayı, onun şiiri kendi dünya görüşü dinamiklerini hayata geçirmeye çalışan bir diriliş mimarının çabasını ifade eder. Onun şiiri, metafizik bakış açısından, çağ, zaman, tarih ve insanlığa okunan bir görevdir” şeklinde konuştu.