Akil İnsanlar Marmara Heyeti, Esenler’de ‘barış Süreci’ni Anlattı
Akil İnsanlar Marmara Bölge Heyeti, Bitlis Dernekleri Federasyonu (BİDEF)’nun düzenlediği ‘Çözüm Süreci’ toplantısına katıldı.
Demokratik açılım ve çözüm süreci kapsamında oluşturulan ve barış sürecinde aktif rol oynayan heyet, yaptıkları çalışmalar hakkında katılımcılara bilgiler verdi.
Esenler Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ‘Çözüm Süreci’ konulu toplantıya katılan Akil İnsanlar Marmara Bölge Heyeti Genel Sekreteri Yakup Levent Korkut ile heyet üyesi Mustafa Armağan barış sürecini değerlendirdi. Korkut, süreç içerisinde “Bizim insanları ikna etme gibi bir misyonumuz yok” derken Armağan ise, görevlerinin bitmesinin ardından da süreci takip edeceklerini söyledi.
Toplantıda ilk sözü alan Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grup Sekreteri Levent Korkut, kendilerini daha çok diyalog oluşturucu bir grup olarak gördüklerini ifade etti.
Korkut, "Süreç başında belki çok iyi tanıtılamadı. Bu yüzden de farklı anlayışlar ortaya çıktı. Bizim insanları ikna etmek gibi bir misyonumuz yok" dedi.
Amaçlarının toplumdaki düşünceleri derleyerek, bunları raporlaştırmaya çalışmak olduğunu belirten Korkut, “Toplumdaki birçok kesimin düşüncesine ilişkin bir kanıt elde ettik. Amacımız, sadece süreci destekleyen değil, desteklemeyenlerin de görüşlerini almak. Yapılan toplantılara herkesin gelme hakkı var. Eğer bu toplantılara gelmek isteyenler için bir engelleme olursa kendimizde karşı çıkarız” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’la geçen gün bir araya geldiklerini ifade eden Korkut, akil insan heyetindeki üyelerin görüşlerini anlattığını dile getirdiğini ve toplantıda üyelerin gözlemlerinin masaya yatırıldığını anlattı.
Kendilerini diyalog oluşturan grup olarak gördüklerini ifade eden Korkut, "Biz kendimizi daha çok diyalog oluşturucu bir grup olarak görüyoruz. Süreç başında belki çok iyi tanıtılamadı. Bu yüzden de farklı anlayışlar ortaya çıktı. Bizim insanları ikna etmek gibi bir misyonumuz yok. 62 kişi olarak çok farklı anlayışlara sahip insanlarız. Dolayısıyla bu görevi kabul etmemizin temel nedeni, çözüm sürecini destekliyor olmamızdır. Çözüm fikri nasıl ileriye götürülecektir, hangi düzenlemelerden geçilecektir. Bu boyutlarıyla ilgili her birimizin farklı görüşleri var. İşte bu toplantılardaki görüşleri de toplayarak aslında zengin bir derlemeye ulaşacağımızı düşünüyoruz" dedi.
Anayasa çalışmalarına değinen Korkut, 40 civarında maddede uzlaşma sağlandığını, ancak önemli konuları da içeren maddelerde uzlaşma sağlanamadığını ifade etti.
Korkut, sürece katkıları açısından bütün siyasi partilerin önemi olduğunu düşündüklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu kadar önemli konularda daha ideolojik görüşlerin terk edilmesi gerektiğini ve herkese eşit davranılması gerektiğini düşündüğümüz için, bütün siyasi görüşlerin, yaklaşımların kendilerini ifade etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sürecin 4’ncü ayına girdik. Sosyal entegrasyon kısmı da özellikle yeni anayasa ile başlayacak. Fakat çok sayıda teknik mesele var. Bunlar nasıl çözümlenebilir, hangisi Türkiye için faydalıdır, hangisi yeni sorunların doğmasını önler, bunlara da işaret etmenizi isterim konuşmalarınızda."
KORKUT: “BİZİM BU KONUDA ETKİMİZ OLAMAZ”
Görevlerinin bitmesinin ardından da süreci takip etmeye devam edeceklerini vurgulayan Korkut, "Sürecin bu aşamasında verilecek kararlar meclisin kararlarıdır. Bizim bu konuda etkimiz olamaz. Ama biz kendi gözlemlerimiz, derlediğimiz malzemeyi sunacağız. Ama bu bittikten sonrada takip edeceğiz ve eleştirilerimizi yapacağız. Bir iktidarın yaptıklarını alkışlayan gurup olmadığımızı belirtmek isterim" diye konuştu.
MUSTAFA ARMAĞAN: “YENİ BİR DÖNEME İHTİYAÇ VAR”
Ardından söz alan heyet üyesi Mustafa Armağan ise ortak değerleri oluşturacak yeni bir döneme ihtiyaç olduğuna inandığını ifade ederek bunun için ilk şartın silahların susması olduğunu, ancak bunun yeterli olmayacağını dile getirdi.
Armağan, silahların susması ardından bir daha böyle süreçler yaşanmamasına ilişkin adımların atılacağı bir sürecin başlatılması ve buna devam edilmesinin en büyük amaçları olduğunu söyledi.
"Bu süreç tarihi bir fırsattır” diyen Armağan, “Büyük Türkiye'yi oluşturmak, vücuda getirmek için bu çabayı devam ettirmek ve insanlara moral kazandırmak gerektiğine inanıyoruz. Bu inanç içinde görevimizin de ikna etmek olduğunu inanıyorum. Sadece tebliğ ile yükümlü olabiliriz ama farklılıkları görerek, onlara konuşma imkânı vererek olgunlaşacağız. Ancak demokrasi böyle bir şey olur” dedi.
Konuşmalarının ardından katılımcıların soruları ele alındı. Toplantıya Bitlis Dernekler Federasyonu’nun (BİDEF) Başkanı H. Kerem Koçyiğit de katıldı.
Kaynak: İHA
Esenler Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ‘Çözüm Süreci’ konulu toplantıya katılan Akil İnsanlar Marmara Bölge Heyeti Genel Sekreteri Yakup Levent Korkut ile heyet üyesi Mustafa Armağan barış sürecini değerlendirdi. Korkut, süreç içerisinde “Bizim insanları ikna etme gibi bir misyonumuz yok” derken Armağan ise, görevlerinin bitmesinin ardından da süreci takip edeceklerini söyledi.
Toplantıda ilk sözü alan Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grup Sekreteri Levent Korkut, kendilerini daha çok diyalog oluşturucu bir grup olarak gördüklerini ifade etti.
Korkut, "Süreç başında belki çok iyi tanıtılamadı. Bu yüzden de farklı anlayışlar ortaya çıktı. Bizim insanları ikna etmek gibi bir misyonumuz yok" dedi.
Amaçlarının toplumdaki düşünceleri derleyerek, bunları raporlaştırmaya çalışmak olduğunu belirten Korkut, “Toplumdaki birçok kesimin düşüncesine ilişkin bir kanıt elde ettik. Amacımız, sadece süreci destekleyen değil, desteklemeyenlerin de görüşlerini almak. Yapılan toplantılara herkesin gelme hakkı var. Eğer bu toplantılara gelmek isteyenler için bir engelleme olursa kendimizde karşı çıkarız” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’la geçen gün bir araya geldiklerini ifade eden Korkut, akil insan heyetindeki üyelerin görüşlerini anlattığını dile getirdiğini ve toplantıda üyelerin gözlemlerinin masaya yatırıldığını anlattı.
Kendilerini diyalog oluşturan grup olarak gördüklerini ifade eden Korkut, "Biz kendimizi daha çok diyalog oluşturucu bir grup olarak görüyoruz. Süreç başında belki çok iyi tanıtılamadı. Bu yüzden de farklı anlayışlar ortaya çıktı. Bizim insanları ikna etmek gibi bir misyonumuz yok. 62 kişi olarak çok farklı anlayışlara sahip insanlarız. Dolayısıyla bu görevi kabul etmemizin temel nedeni, çözüm sürecini destekliyor olmamızdır. Çözüm fikri nasıl ileriye götürülecektir, hangi düzenlemelerden geçilecektir. Bu boyutlarıyla ilgili her birimizin farklı görüşleri var. İşte bu toplantılardaki görüşleri de toplayarak aslında zengin bir derlemeye ulaşacağımızı düşünüyoruz" dedi.
Anayasa çalışmalarına değinen Korkut, 40 civarında maddede uzlaşma sağlandığını, ancak önemli konuları da içeren maddelerde uzlaşma sağlanamadığını ifade etti.
Korkut, sürece katkıları açısından bütün siyasi partilerin önemi olduğunu düşündüklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu kadar önemli konularda daha ideolojik görüşlerin terk edilmesi gerektiğini ve herkese eşit davranılması gerektiğini düşündüğümüz için, bütün siyasi görüşlerin, yaklaşımların kendilerini ifade etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sürecin 4’ncü ayına girdik. Sosyal entegrasyon kısmı da özellikle yeni anayasa ile başlayacak. Fakat çok sayıda teknik mesele var. Bunlar nasıl çözümlenebilir, hangisi Türkiye için faydalıdır, hangisi yeni sorunların doğmasını önler, bunlara da işaret etmenizi isterim konuşmalarınızda."
KORKUT: “BİZİM BU KONUDA ETKİMİZ OLAMAZ”
Görevlerinin bitmesinin ardından da süreci takip etmeye devam edeceklerini vurgulayan Korkut, "Sürecin bu aşamasında verilecek kararlar meclisin kararlarıdır. Bizim bu konuda etkimiz olamaz. Ama biz kendi gözlemlerimiz, derlediğimiz malzemeyi sunacağız. Ama bu bittikten sonrada takip edeceğiz ve eleştirilerimizi yapacağız. Bir iktidarın yaptıklarını alkışlayan gurup olmadığımızı belirtmek isterim" diye konuştu.
MUSTAFA ARMAĞAN: “YENİ BİR DÖNEME İHTİYAÇ VAR”
Ardından söz alan heyet üyesi Mustafa Armağan ise ortak değerleri oluşturacak yeni bir döneme ihtiyaç olduğuna inandığını ifade ederek bunun için ilk şartın silahların susması olduğunu, ancak bunun yeterli olmayacağını dile getirdi.
Armağan, silahların susması ardından bir daha böyle süreçler yaşanmamasına ilişkin adımların atılacağı bir sürecin başlatılması ve buna devam edilmesinin en büyük amaçları olduğunu söyledi.
"Bu süreç tarihi bir fırsattır” diyen Armağan, “Büyük Türkiye'yi oluşturmak, vücuda getirmek için bu çabayı devam ettirmek ve insanlara moral kazandırmak gerektiğine inanıyoruz. Bu inanç içinde görevimizin de ikna etmek olduğunu inanıyorum. Sadece tebliğ ile yükümlü olabiliriz ama farklılıkları görerek, onlara konuşma imkânı vererek olgunlaşacağız. Ancak demokrasi böyle bir şey olur” dedi.
Konuşmalarının ardından katılımcıların soruları ele alındı. Toplantıya Bitlis Dernekler Federasyonu’nun (BİDEF) Başkanı H. Kerem Koçyiğit de katıldı.